kimse aşktan ölmez

68 4 0
                                    



Tove lo, No One Dies From Love

Tove lo, No One Dies From Love

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


•kimse aşktan ölmez•

İstanbul'la ilgili en sevmediğim şey içinde yaşıyor olmaktır, sevgili okur.

Hayatımda daha yorucu bir şehir görmedim ben. Ki, uyumayan şehir olarak bilinen New York, ışıkları bir türlü sönmeyen Paris, partinin asla bitmediği Amsterdam gibi şehirlerde haftalarımı harcamış birisi olarak söylüyordum bunu.

İstanbul kendi kategorisinde tekti.

Ve size pırıl pırıl bir sinir harbi vaadediyordu.

En azından ben, evimin terasında oturmuş daha iki saat önce fena halde sarhoş değilmişim gibi kulağımdaki telefonun dıtlamalarını dinlerken, bunları düşünüyordum.

Hava sıcaktı, kapkara gökyüzünde tek bir yıldız bile yoktu. Terasın mermeri sıcacıktı. Sırt üstü uzanmıştım, çıplak ayaklarımı sallayarak yukarıya, gökyüzüne bakıyordum.

Kulağıma yasladığım telefon son kez cılızca dıtlayıp meşgule düşerken ben de cılızca gülüp telefonu kapattım ve körlemesine yana attım.

Telefon mermerde ses çıkararak kaydı, biraz sonra da onu fırlattığım yerde titremeye başladı.

Elimi yana atıp geri aldım.

Parlak ekranı alkolün hassaslaştırdığı irislerimi sızlatsa da, harflar normalden çok daha parlak ve oynak olsa da, ekrandaki üç harfi seçebildim.

"Alooo?"

Karşıdan bir süre hışırtılar ve boğuk konuşma sesleri geldi.

"Alo! Firuze?"

"Ahu?" diye taklit ettim onu.

"Sarhoş musun sen?"

O kadar da sarhoş değildim. Evet, arkadaşlarla dışarı çıkıp biraz içmiştik ama sonra ben eve gelmiş ve üzerimi çıkarmadan terasa serilmiştim. Ama artık kafam daha temizdi.

"Yok," dedim gözlerimi kapatıp. "Çakırım biraz."

Üfledi. "Günhan orada mı?"

"Hayır. Gitti."

"Sebep?" dedi kızgınca.

"İş." diye mırıldandım.

Yorgundum. Çok.

İstanbul'a yeniden teşrif etmiş olmamın şerefine verilen ufak partiden dönmüştüm. Sabah marka toplantısı vardı, öğlen ise okuldaydım. Akşam partide. Gece evde.

"Sen niye aradın beni?" diye sordu Ahu.

"Seni mi aramışım?"

Günhan'ı arayacaktım. Yanlışlıkla Ahu'yu aramış olmalıydım.

Son YazWhere stories live. Discover now