sanrılar

58 3 5
                                    


sezen aksu, seni istiyorum
mabel matiz, gel

sezen aksu, seni istiyorummabel matiz, gel

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

•sanrılar•

Kapım gecenin ilerleyen saatlerinde usulca çalındı.

Salondaydım. Metreler yukardaki tavanı izliyordum. Kapı tıklatılınca kafamda küçük bir hesap yaptım.

Gece üçte benim evime gelebilecek birkaç kişi vardı. Burak? Londra'daydı. Ahu? Bir saat önce çıkmıştı. Başak? Yüzümü bile görmek istemiyordu.

Ayrıca ben kapının çalınma ritminden bile kim olduğunu anlamıştım.

Ne yapıyorsun burada Aral Mert?

Kapıya doğru yumuşak adımlar atıp önünde durduğumda delikten baktım. Aral'dı, tabii ki.

Felaketle sonuçlanan partinin üzerinden iki buçuk saat geçmişti. Yani... Beni özlemediğine emindim.

Kapıyı açtım.

Açmamı beklemiyor muydu yoksa çok mu tuhaf gözüküyordum bilmiyordum. Ama Aral bana sanki ilk kez görüyormuş gibi baktı.

İkimiz de ağzımızı açıp tek kelime etmedik. Derken koridorun otomatik ışığı söndü, Aral onu yakmak için bana doğru bir adım attı ve "Seni merak ettim," dedi sessizce. "Uyumamışsın."

Uyuyamamıştım, doğru kelime buydu.

"Uyuyamadım." diye itiraf ettim sessizce. Aral'ın da yorgun olması gerekirdi. Ama buraya gelmişti. Beni merak ettiği için. Gözleri aşağıya, ellerime kayınca aslında neyi merak ettiğini anlamış oldum.

Tereddüt ettiği küçük bir saniye geçti, sonra Aral "Bakabilir miyim?" diye sordu.

Görecek bir şey yoktu, Ahu cımbızla cam kırıklarını elimden toplayıp kremlemişti, sonra da derin kesiklerin üzerini beyaz gazlı bezle sarmıştı, birkaç güne kabuklanacaklardı. Yine de ellerimi Aral'ın önüne uzattım. Avuç içlerim yukarıya bakıyordu, Aral ellerimi bilekten kavrayıp açıkta kalan ufak kesiklere baktı. Koridorun hareket sensörlü ışığı tam o anda sönmeyi sönmeseydi yüzüne çöken ifadeye bir isim verebilirdim ama tekrar karanlıkta kaldık.

Işık tekrar açıldı, ben de ellerimi çektim.

"Özür dilerim," dedi Aral gözlerime bakıp. "Bana durmamı söylediğinde dursaydım, kendime hakim olsaydım-"

"Senin suçun değildi."

"Benim hatamdı."

Başımı iki yana salladım. "Değildi, önemli bir şey de yok zaten. Doğru düzgün acımadı bile."

Aral yalan söylediğimi biliyordu, elimi kessem ağlaya ağlaya ortalığı ayağa kaldırırdım, canım tatlıydı. Sözlerim bakışlarındaki pişmanlığı daha da artırmaktan başka işe yaramadı.

Son YazWhere stories live. Discover now