Crime Scene - KookMin

Bölüm 3; İlk Şüpheli

Ben geldimmmm. Oy verip yorum yapmayı unutmayın.

+50 oy ve +90 yorum. Lütfen bol bol yorum yapın 🥺
🗡

"Anahtarı yakala!" dediğimde çoktan polis merkezinden çıkmış arabama ulaşmıştık. Sürmek istemediğimi belli edercesine anahtarı uzak olan bedene atarken Jungkook hızlı refleksleri sayesinde anında anahtarı yakalamış ve sürücü koltuğuna geçerken homurdanmıştı.

"Neden arabanı sürmek zorundayım ki?" dediğinde sürücü koltuğunun yanındaki yolcu koltuğuna yerleşirken arabanın kapısını açıp içeri giren bedene söylenmiştim.

"Çünkü ben senden daha deneyimliyim bu yüzden dediklerimi yapmak zorundasın." dediğimde alayla sırıtmış ve arabayı çalıştırırken konuşmuştu.

"Hatırlarsan dün bir anlaşma yapmıştık. Sana onu arada bir hatırlatmalıyım galiba?" dediğinde oflayarak kemerimi taktım ve kemerini takmış mı diye Jungkook'a baktım. Tabii ki de takmıştı.

Aniden telefonlarımıza aynı anda bildirim gelmesiyle adresi gönderdiklerini düşünerek az önceki tavırlarımızı bir kenara bırakarak mesleki ciddiyetimize geri dönerek konuşmuştum.

"Sen arabayı sür ben sana adresi tarif ederim." dediğimde gözlerini devirerek yola odaklanan bedenle bende gözlerimi devirmiştim. Bir kere de ciddi olup beni ciddiye alsa şaşırırdım zaten.

🗡

"Tamam ara sokağa gir. Adres burası." dediğimde dikkatlice sola dönüp ara sokağa girmiş ve haritada işaretlenen binanın biraz gerisine arabayı park edip kararan havaya bakarken arabadan inmiştim.

Bizden hemen sonra iki polis arabasıyla gelen polislerle terk edilmiş binanın içine girdiğimizde olay yeri inceleme ekibinin bizden önce işe başlamasıyla hemen başımı arkaya doğru çevirip sert bir sesle diğer polislere hitaben söylenmiştim.

"Olay yerinin etrafına şerit çekin ve binanın girişini engelleyin. Herhangi bir sivilin girmesine izin vermeyin." dediğimde Jungkook ve bir iki polis hariç diğer polisler verdiğim işleri yerine getirmek için yanımızdan ayrılırken kurbanın bulunduğu yere ilerlerken olay yeri inceleme ekibi bize iki çift eldiven ve galoşlar verip giymemizi beklemişlerdi.

İkimizde giydiğimizde yanıma Lee Ha Na gelmiş ve bizden önce burada olduğunu belli edercesine konuşmaya başlamıştı.

"Kurbanın adı; Kim Jun Hyun, Cinsiyeti; Erkek, Yaşı; 24. Diğer cinayetlere oldukça benzer görünüyor. Boyunda ölümcül olmayan çizikler, vücudun belirsiz yerlerinde morluk ve yaralar. Sol göğsünün altında ölümcül bir bıçak yarası var. Karnında cinayet silahının çizimi ve kanın çekilmesi ve ereksiyon olması... Neden burada olduğu bilinmiyor etrafta kamera bulunmadı ama en son göründüğü ve bu sokağa geçebilecek yerlerde bulunma olasalığı nedeniyle etraftaki güvenlik kameralarını toparlayıp araştırma yapacağız."

Söyledikleriyle beraber başımı salladım ve 3 ay önceki davranışlarına bakarak titremeyen elleri tedirgin olmayan ses tonuna bakarak değiştiğini anlayıp gururla konuştum.

"Seni benim eğittiğim çok anlaşılıyor. Şimdi gelip düz bir ifadeyle konuşup ayrıntılardan bahsedebiliyor ve artık bu tür cinayetlerde kendini tutabiliyorsun. Genç olmana rağmen çok dayanıklısın. Aferin Lee Ha Na!" dediğimde bu söylediklerimle gururla başını kaldırmış ve yüzündeki gülümsemeyle konuşmuştu.

"Teşekkür ederim Bay Park. Hepsi sizin sayenizde." dediğinde başımı sallayıp ve dosyayı elime uzatırken gülerek yanımdan uzaklaşmasını izlemiştim. Dosyanın içini daha iyi incelemeye başlarken alaylı bir ses duymuştum.