Bölüm 5; Arkadaş Değiliz

764 119 144
                                    

Çok uzun bir bölüm oldu o yüzden kısa kesiyorum.

+50 oy sınırı ve +100 yorum sınırı. İyi okumalar!
🗡

Arabanın sürücü koltuğuna oturmuş bedenle şaşkınlıkla bakakaldım.

"Ne yapmamı isteyeceksin?" dediğimde soruma cevap vermedi onun yerine emniyet kemerini takıp arabayı çalıştırdığında aceleyle arabamın sürücü koltuğuna binip emniyet kemerimi taktım.

Arabayı ara sokaktan çıkarıp düz yola çıktıktan sonra tam gaz sürmeye başladığımda kaşlarımı çatarak düşünçelerime engel olamazken hizmetçi veya köle gibi beni çalıştıracağı gelmiş ve tedirgin biraz da sinirli bir sesle konuşmaya devam etmiştim.

"Nereye gidiyoruz Jungkook?" dediğimde Jungkook bana kısa bir bakış atıp yola dönmüş ve sırıtarak konuşmuştu.

"Merak etme sana bir şey yapmayacağım. Sadece sabah kahvaltısıyla durduğunu söyledin bu yüzden seni yemek yemeye götürüyorum." dediğinde bu ince düşüncesi kaşlarımı çatmayı bırakmama sebep olduğunda boğazımı temizleyip kısıkça mırıldandım.

"Bunu yapmana gerek yok. Eve gidince yemek yerdim." dediğimde Jungkook başını iki yana sallayarak cevap verdi ses tonu umursamazdı ama yine de bir şeyler düşündüğü belli gibiydi.

"Senin için değil. Evim bu tarafın ters yönünde kalıyor. Evime yakın bir yerde yemek yedireceğim ki otobüsle eve gitmeyeyim. Hem yemek yiyip karnımı doyuracağım ve hesabı sana ödeteceğim hem de kendimi arabayla eve bırakmış olacağım. Bu durumdan bir sürü kazancım var yani." diyerek sinirli bir nefes vermeme neden olduğunda gözlerimi devirerek camdan yolu izlerken cebimden telefonu çıkarıp ona hitaben cevap vermiştim.

"İstediğin gibi yap o zaman." diyerek sustuğumda Jungkook daha çok konuşmamı bekler gibi bakmıştı. Camın yansımasından onu görsemde tepki vermeden bakmaya devam ettim. Bakışları yüzümde oyalandıktan çok kısa bir süre sonra omuz silkerek önüne dönmüş ve telefonumla tekrar uğraşmış ve yol boyunca ona bakmamıştım. Bu sayede konuşmamız orada bitmiş ve yemek yemek için sessiz bir yer bulana kadar arabanın içi sessizleşmişti.

Birkaç dakika sonra yemek yiyecek bir yer bulup yemeğimizi yerken karşımda oturan Jungkook'a kısa bir bakış atarak konuşmuştum.

"Taşınmışsın." dediğimde Jungkook yediği yemekten bakışlarını ayırıp kaşığını kenara bıraktıktan sonra bakışlarında anlamlandıramadığım parıltılarla bana bakmıştı.

"Hatırlıyorsun." dediğinde bu parıltıların sevinç işareti olduğunu anladığımda bakışlarımı kaçırarak ama sebepsizce kıkırdayarak mırıldanmıştım.

"Evet çünkü eskiden az da olsa beraber takılıyorduk. İster istemez senin hakkında bir sürü şey biliyordum."dediğimde Jungkook'un bakışlarındaki parıltıların yavaşça söndüğüne şahit olmuştum. Tekrar yemeğini yemeye devam ederken boğazımı temizledim istemsizce. Büyük bir pot kırmıştım galiba.

"Öyle demek istemedim. Yani sonuçta eskiden arkadaşımdın." dediğimde Jungkook başını iki yana salladıktan sonra fısıltıyla karışık bir sesle konuşmuştu.

"Arkadaşın değildim. Kendini kandırma. Sen benden nefret ediyordun Jimin. O yüzden daha fazla konuşup gözümde düşmene gerek yok." diyerek sustuğunda dudaklarımı birbirine bastırıp yemeğime odaklandım.

Sessizliği bozayım derken aramızı daha çok bozduğumu fark ederken kafama vurma isteğimi zar zor bastırıp yemek yemeye devam ettim.

Yemeklerimiz bittiğinde masadan kalkarak kasaya yöneldim. Jungkook'un benimle birlikte kasaya doğru ilerlediğini görünce onu durdurup soru dolu bir ifadeyle yüzüne baktım.

Crime Scene - KookMin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin