Bölüm 22; Seri Katil Kim?

629 91 172
                                    

Ben geldimmmmm! İşlerimi bitirdim ve bugün buradayımmm. Veeee sınırı geçtiğinizi gördüm, çok mutluyummm. Yaşasın!

5K okunma için çok teşekkür ederim sizlereee!

İyi okumalar~
🗡

Kucağımdaki bilgisayarı kenara koyarken odama ilerledim ve gizlediğim küçük not defterini çekmecelerin gizli bölmesinden çıkartıp geri bilgisayarımın olduğu salona doğru ilerleyip kayıtlı videoyu başa sararak görünen bazı ipuçlarını defterime yazmaya başladım.

Saat çoktan gece yarısını geçmişti. Jungkook yan dairesinde uyumaya devam ediyordu. Gördüğüm kabus kısa sürmüş olsa bile uyumak çok zahmetli gelmişti bu yüzden kaçırdığım birkaç şey varmış gibi hissettiğim için kendimi aniden burada bulmuştum. Daha önceki ipuçlarından yola çıkarak bazı ipuçlarını birleştirmeye çalıştım.

Videoyu tekrar oynatmaya başladığımda kapıdan sessiz ve yavaş adımlarla girişini izledim. Kameraya kısa bir bakış atışını... Kapının yaklaşık 2 metre olduğunu düşünüyordum, buna yaklaşık olarak boyu kısa durmuyor, yaklaşık 1.75 ve 1.80 cm arasında duruyordu.

Jung Hoseok ise izini kaybettiğimiz için bulamıyorduk ama o da şüphelinin sarı saçlı olduğunu vurgulamıştı. Kim Taehyung ise boğuk bir ses tonuna sahip olduğunu... Ve unutmamamız lazımdı ki seri katil esmer tenliydi.

Aklıma gelen birkaç görüntüyle beraber gözlerimi kapatarak kaçırdığım bir şey var mı diye derince düşünmeye başladım. Sanki bu ipuçlarına uyan bir görüntüyü hatırlıyor gibiydim.

Buna karşılık Min Yoongi, Kim Seokjin ve Jung Hoseok şüpheli listesinden çıkarken kapattığım gözlerimi aniden açarken mırıldandım.

"Kim Namjoon!" diyerek söylendiğimde aklıma gelen Taehyung'un yanındaki görüntüyü tekrar düşündüm. Sarı saçları vardı, boyu Kim Taehyung'dan bir veya iki santim uzun duruyordu bu da 1.80 cm olduğunu gösteriyordu, esmer tenliydi ve bana bakışları garip denilebilecek kadar dikkatliydi ama içimden bir ses bu durumun git gide tuhaflaştığını söylüyordu.

Başımı iki yana sallayarak bu tür düşünceleri atmaya çalıştım. Bilgisayarımı tekrar kucağıma alacağım sırada yazdığım bir sayfa yazıyla kaplı defterin kapağını kapattım.

Bilgisayarı kucağıma tamamen yerleştirdikten sonra internete girdim ve ünlü bir yazar olduğu aklıma gelirken ismini arama motoruna yazdım.

Amacım ses tonunu öğrenmek ve diğer bilgilerine ulaşmaya çalışmaktı. Bu kayıt elime geçen iki günden beri her iş çıkışında aceleyle evime gelip araştırmaya devam ediyordum.

Kiliseye dün tekrar gitmiş aramayı bizzat ben yapmıştım ama arkasında herhangi bir ipucu bırakmamıştı. Garipti, hızlıca olay yerinden ayrılmaya çalışan biri sanki planlı bir şekilde kaçmış gibi arkasında hiçbir şey bırakmamış olması saçmaydı.

Kim Namjoon'un röportajlarından birine tıklayıp videonun sesini biraz açarak ses tonuna odaklanmaya çalıştım. Ses tonu düşündüğüm gibi kalındı ve biraz da boğuk geliyordu, bu beni daha çok strese sokmuştu.

Aceleyle birazda şüpheyle romanlarını araştırmaya başladım. Gerilim ve aksiyon ve suç konulu romanları beni şüpheye düşürürken derince yutkunarak araştırmama devam ettim. Aradan ne kadar zaman geçmişti bilmiyorum ama en sonunda onlarca romanı arasından araştırdığım kitabın arka kapağındaki özet dikkatimi çekmişti.

'İşlediği cinayetler sonrasında seri katil oyun oynamak ister ve polislere bazı yanlış veya doğru bilgiler verir ama bu bilgilerden hangisinin doğru hangisinin yanlış olduğunu polislere bırakır ve çözmelerini beklerken suç işlemeye devam eder. Bu bir seri katilin hikayesi. Seri katil yakalanacak mı yoksa suç işlemeye devam edip en sonunda yakalanmadan ortadan kayıp mı olacak?'

Crime Scene - KookMin Where stories live. Discover now