Bölüm 4; Birden Fazla Kanıt

678 120 145
                                    

Normalde dün yarısını yazdım ama meşguldüm biraz o yüzden bugün tamamlayıp geldim.

Evet oy sınırı geçmiyor ama fic büyüyene kadar oy sınırını aynı tutup büyüdüğünde arttırmaya başlayacağım. Yine de koyuyorum ama olsun.

+50 oy ve +95 yorum sınırı.
🗡

"İlk katta kurbanın dövüldüğünü söyledi yani olay yerine tekrar gidip giriş katı tekrar aramamız gerekecek. Ekip toplayıp tekrar gidelim. Belki bir ipucu kaçırmış olabiliriz."

Söylediklerimle başını sallayan Jungkook uzun koridorun sonunda ofisimize girerken konuşmuştu.

"Peki şüpheliyi ne yapalım? Serbest bırakalım mı?" dediğinde kısa bir süre düşündüm daha sonra da düşünceli bir ses tonuyla cevap verdim.

"Biz gittikten sonra serbest bıraksınlar, zaten bildiği her şeyi anlattığını söylüyor bu yüzden daha fazla üzerine gitmemiz anlamsız olur." dedikten sonra masamın üzerindeki silahımı ve rozetimi alıp silahı belime rozeti de arka cebime koydum.

Jungkook'a baktığımda silahını belinden hiç ayırmadığını görüp bıkkınca konuştum.

"Gerçekten polis merkezinin içinde bari şu silahını belinden bırak. Burada başına kötü bir şey gelmez." dediğimde Jungkook ilk önce belindeki silaha daha sonra da bana bakıp düz bir ses tonuyla konuşmuştu.

"Olayın ne zaman ve nerede gerçekleşeceğini bilemezsin. Ofisin dışına çıkıyorsam silahımı her zaman yanıma alırım. Burası polis merkezi olabilir ama suçlu aynı suçlu. Onlarda değişen hiçbir şey yok." dediğinde sözlerinde haklı olsa bile oflayarak elimi boşver anlamında salladım.

Haklı olduğunu kabul edersem üstüme daha çok gelirdi.

"O zaman olay yerine tekrar gidelim mi?"

Birlikte ofisten tekrar çıktığımızda ofisin kapısını kapatıp kilitledim anahtarı cebime koyduktan sonra yedek anahtarı Jungkook'a uzattım.

"Bu ne için?" dediğinde kapıyı kilitlediğimi görmemiş bir polise şüpheliyi biz gittikten sonra serbest bırakması gerektiğiyle konuşmuştu.

"Ofisimin yedek anahtarı. Sen nasıl silahsız gezemiyorsan bende buradaki kimseye güvenmiyorum bu yüzden merkezden ayrılırken ofisimin kapısını her zaman kilitlerim ama sen ortağım olduğun için seninle de paylaşmam gerekiyor." dediğimde Jungkook elimdeki anahtarı cebine atarken yüzüne bir sırıtış ekleyerek konuşmuştu.

"Ofisimizin..." diyerek düzelttiğinde gözlerimi devirip küçücük bir şeye takılmasına cevap vermeden başka bir konuya geçtim.

"Saat; 19.25. Saat 21.00 olmadan halledelim şu işi." dediğimde Jungkook başını sallayarak mırıldandı.

"Zaten mesai paramızı vermiyorlar bu yüzden şu anda eve gitsek kimse takılmaz bu duruma ama senin gibi işkolik bir adamla ortak olduğum için çalışmak zorundayım." dediğinde elimi onun geniş omzuna koyarak üstündeki beyaz gömleği avuçlarımın arasına alıp buruşmasını izledim. Gözleri elime bakıp ne yaptığımı anlamaya çalışır bir ifadeyle elimin hareketini izlediğinde sakince konuştum.

"Eğer biz işimizi burada bırakırsak şüpheliyi gözaltına almamız gerekecek yani geceyi hücrede geçirecek. O yüzden her ihtimale karşı bugün olay yerine şüpheliden önce gitmemiz lazım ki doğru mu söylüyor yalan mı söylüyor anlayalım." dediğimde Jungkook gözlerini irileştirerek gözlerime baktı ve olayları anlıyormuş gibi dikkatle etrafına bakarken fısıldadı.

Crime Scene - KookMin Where stories live. Discover now