13- (~ İLK ÖPÜCÜK ~) +18+

27.6K 470 57
                                    

Sara Pars'la göz göze gelince başının büyük bir dertte olduğunu anladı. Kafasını hafifçe arkaya doğru çevirdiğinde şampanyayı başından aşağı bocaladığı adam sinirden deliye dönmüştü. Etrafta ne varsa kırıp dökmeye başladığında korumalar adamı ve arkadaşlarını anında etkisiz hale getirdiler. Pars Sara'nın sertçe kavradığı kolundan tutarak Sara'yı dans eden grubun içine doğru sürükledi. Çıkışa geldiklerinde Sara'nın ayakta zor durduğunu gördü ve donuk çehresiyle karşısında durdu ve her zaman ki iğneleyici bakışlarını yönelti.

"Sarhoş musun?" Sara ardı ardına tutan hıçkırıkları arasında Pars'a baktı.

"Hayır sarhoş değilim sadece sen iki tanesin."

"Yürü gidiyoruz."

"Alev içerde."

"Kerem onu alacak."

Sara ağzını kapatınca Pars'ın, "Miden mi bulanıyor?"demesine kalmadan Pars'ın kollarından destek aldı. Daha fazla dayanamayarak Pars'ın üzerine kustu. Pars yutkunarak gözlerini sımsıkı yumdu. Sinirden dişlerini sıkarken gözü seğirmişti. Sakinleşince gömleğini çıkarıp çöpe attı. Sara utanç içinde belirginleşen karın kaslarına baktı. Az önce üstüne kustuğunu unutmuş gibi elini ağzına götürerek;

"Çok ayıp napıyorsun milletin içinde." diyerek kikirdemeye başladı.

Dışarda ki herkes Pars ve Sara ya bakıyordu. Yanlarından geçen kız grubundan bir kaçı , "Ne kadar yakışıklı , kıza bak ne şanslı..." diyorlardı. Sara kızları duydukça saçını savuruyor benim erkeğim yolunuza gidin dercesine bakışlar atıyordu. Daha sonra Pars'a bakarak;

" Bak herkes sana laf atıyor. Utanmıyor musun?" dediğinde Pars dudakları arasından sessizce tısladı.

"Üstüme kustun Sara ne yapmamı bekliyorsun?"

"Aaa öyle oldu dimi?" Bir an duraksadı sonra, "Dur bir dakika ben sana üstümdekini vereyim."dedikten sonra elbisesinin eteklerinden tutarak yukarı doğru çekiştirmeye başladı. Pars kolundan tuttu.

"İki dakika dur Sara hiç bir şey istemiyorum. Sen ne içtin bu kadar?"

Sara cevap vermek için düşündü.

"Bilmem." dedi ellerini arkasında birleştirerek. Şarkı mırıldanmaya başladı. Pars bir kaç grubun Sara'yı süzdüğünü görünce gruptakilerle göz göze geldi. Tek işaretiyle gençler hemen ortamı terk etti. Sara Pars'ın kolundan destek alarak.

"Galiba gene oluyor."

"Ne oluyor?"

"Midem!"

Pars Sara'yı kusması için mekanın arkasındaki çöp konteynerlerinin yanına götürdü. Sara kustuktan sonra, "Başım dönüyor yürüyemiyorum." dediğinde Sara'yı kucağına alarak, mekanın önüne valenin getirdiği arabaya doğru yürümeye başladı. Sara boynundan sımsıkı sarılıyor yanağını yanağına değdiriyordu. Mekanın önünde ki kızların Pars'a baktığını görünce Pars'ın boynuna iyice dolandı.

"Sara biraz daha sıkarsan nefes alamayacağım." Sara bunun üzerine biraz olsun gevşetti ama bırakmıyordu. Sonunda Sara'yı arabaya oturtabilmişti. Vale Pars'ın üstünün çıplak olmasına Sara'nın sarhoş olmasından dolayı sergilediği hareketlere şaşkınlık içinde bakınca Pars'ın sert ve tehditkar bakışlarıyla karşılaştı. Korku içinde uzaklaştığında Pars arabaya binerek mekandan uzaklaştı. Sara yol boyu arabada da rahat durmamıştı. Müziği son ses açıyor,diğer sürücülere laf atıyordu. Pars her defasında camı kapatıyor Sara açıyor ve insanlara laf atıyordu. Eve geldiklerinde Pars rahatlamıştı. Yol boyu Sara'yla uğraşmaktan yorulmuş bir halde Sara'nın kapısını açtı. Sara arabadan inmeden önce topuklu ayakkabılarını çıkartarak eline aldı. Arabadan indiği an temiz havayı ciğerlerine iyice çekti. Gece olmasına rağmen hava o kadar güzeldi ki caddede yürümek istedi. Arkasından seslenen Pars'ı umursamıyordu. Çıplak ayakları yerle birleşince topuklu ayakkabılarını kaldırıma fırlattı, kollarını açarak gökyüzüne baktı kendini Pars'la tanıştığından beri ilk kez özgür hissetmişti. Bu anın bitmemesi için herşeyi yapardı. Gökyüzüne baktığında ayı gördü ay o kadar güzel görünüyordu ki adeta hipnoz olmuştu. Taki Pars gelip dürtene kadar. Bu adam hayatının en güzel anlarında hep böyle kabus gibi çökecek miydi? İçinden bunları geçirirken sert bakışlarını Pars'a yöneltti.

" Ne var?"

" Yarın önemli işlerim var Sara artık içeri gir ve uyu."

" Artık uyumamada mı karışacaksın?"

" Ne saçmalıyorsun sarhoşsun ve ne yaptığını bilmiyorsun."

" Tamam sen gir ben biraz daha temiz hava alıp geleceğim."

Pars Sara'yı bu halde bırakmaya cesaret edememişti. Omzuna alarak binaya girdi.

" Bırak sana ya ." Pars cevap vermeden devam etti."

" İndir beni çabuk bak vururum."

"Zaten vuruyorsun Sara sırtım kesin morarmıştır."

" Tamam bırak ben yürürüm." dediğinde zaten kapının önüne gelmişlerdi. Pars kapıyı açmak için eğildiğinde Sara'da eğiliyor Pars doğrulunca oda doğruluyordu. Pars Sara'nın bu haline gülmüştü. Çocuk gibi hareketler yapması hoşuna gitmişti.

"Aaaa inanmıyorum sen güldün. Dur bir dakika." diyerek parmaklarını Pars'ın dudak çevresine yerleştirdi. Yüzüne gülümseme yerleştirince Pars Sara'nın ellerinden tutarak yüzünden çekti.
Sara'yı kapıya yasladı.

"Bu gece çok uğraştırdın ve hala uğraştırıyorsun. Yarın pişman olacağın şeyler yapmayı bırak."Sara Pars'ın kendisine bu kadar yakın olmasını fırsat bilerek ellerini boynuna doladı. Pars anlam veremeyerek kaşlarını çattı.

"Peki yarın hatırlayınca pişman olmazsam?"dedi Pars'ın ensesini okşayarak. Pars Sara'nın bu hamlesini hiç beklemiyordu.

Kasılarak , "Napıyorsun Sara?" dedi boğuk sesiyle.

"Diyorum ki öp beni." Pars Sara'nın ayılınca pişman olacağı bir şey yapmak istemiyordu. Sara'nın kollarından tutarak boynundan indirdi.
Sara bu sefer elini Pars'ın yanağına koydu.

"Biliyor musun kokun çok güzel ve yüz hatlarna bayılıyorum." parmağını Pars'ın yüzünde gezdirerek. Daha sonra karın kaslarına dokundu.

"Bunlarda çok güzel." dedi gözlerini Pars'ın gözlerine dikerek. Pars Sara'nın dudaklarından çıkan her bir sözcükle her bir dokunuşuyla kendini kontrol etmekten biraz daha uzaklaşıyordu. Sara'ya karşı bastırdığı karşı konulmaz isteği vardı. Ve Sara şuan bu isteği fazlasıyla alevlendirmişti. En son dayanamayarak Sara'nın belinden sıkıca kavradı. Diğer eliylede boynunu tutarak ilk gördüğü andan beri yapmak istediği şeyi yaptı. Sara'yı doyumsuzca öpmeye başladı. Pars'ın her öpüşünde kalbi daha da hızlı çarpan Sara Pars'ı kollarından sımsıkı tutarak destek aldı. Pars boynunda ki elini yavaşça gögüslerine doğru götürünce yanaklarında ki sıcaklığı kasıklarında hissetti. O andan itibaren Pars'ı istediğine emin oldu. Pars bacaklarından kavrayarak kucağına aldı ve eve girdi. Yatak odasına kadar kucağından indirmedi. Usulca yatağa yatırdığı sırada kapı gümbürtüyle çalmaya başladı. O kadar şiddetli çalışıyordu ki Pars sinirle kapıya doğru ilerledi. Kapıda ki kişiyi görünce bir anlık duraksadı.

KARANLIK +18 (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin