3

9.6K 817 303
                                    

Bacaklarının içini gıdıklayan dil ve dudaklar yerinde kıvranıp durmasına neden olurken inlemeye devam etti. Alfanın ıslak öpücükleri deliğinin tam önünde biterken ilk önce kalçalarını iki yana ayıran büyük elleri, daha sonra da kasılıp gevşeyen deliğine çarpan sıcak nefesleri hissetti.

"Alfa..."

Titreyen göz kapakları yavaşça kapanırken sabırsızlığını belli etmek için kalçasını iki yana salladı. Bu hareket ıslak deliğindeki sıvının alfanın dudaklarına akmasına neden olurken alfa daha fazla dayanamayarak diliyle güzel omegayı beceremeye başladı. O kadar hızlı hareket ediyordu ki omeganın tek yapabildiği kesik kesik inlemekti. "Ah!" sesleri hiç kesilmiyor, alfa içine girdiği her sefer daha da sesli çıkıyordu.

Omega sarsılarak boşaldığında Taehyung sırılsıklam bir şekilde yerinden doğruldu. Alt tarafında hissettiği ıslaklık şaşkınlıkla pikesini kaldırmasına neden olurken ne yapacağını bilemeyerek öylece ıslak baksırına ve çarşafına bakmayı sürdürdü.

Annesi içeri girene kadar.

Odanın kapısı aniden açıldığında pikeyi hızla üzerine örttü. Bu kadının acilen kapı çalmayı öğrenmesi gerekiyordu.

Üzerinde gezinen şüpheli bakışları çok net bir şekilde hissetti, fakat o an için düşünebildiği tek şey alfanın sımsıcak dili ve prostatına çarpan vuruşlarıydı.

"Ne oldu Taehyung?"

Gözleri kocaman açılırken başını hızla iki yana sallamaya başladı. "Hiç, hiçbir şey!"

Annesi onun bu yalanına tabii ki inanmayarak hızla öne atıldı ve Taehyung'un üzerindeki pikeyi kaldırdı. Gördüğü şey ağzının şaşkınlıkla açılmasına neden olurken bir süre ne diyeceğini bilemeyerek olduğu yerde kaldı, o sırada Taehyung da utançla ellerini yüzüne kapatmakla meşguldü.

"Oğlum... Seni bu hâle getiren o alfa mı?"

Başını yavaşça aşağı yukarı sallarken yerin 10 kat dibine girmek istiyordu omega. İlk kez bir rüyadan boşalmış olarak uyanıyordu ve pekala, bu oldukça utanç verici bir şeydi.

"Baban seninle konuşmak istiyormuş, bahçede seni bekliyor. Temizlenip aşağı gel."

Taehee başka hiçbir şey demeden odadan çıktığında Taehyung alfayı düşünmemeye çalışarak yerinden kalktı ve banyoya yöneldi. Sikik alfa, onu ne hallere düşürüyordu fakat hâlâ ortalıkta yoktu!

...

"Nasılsın, oğlum?"

Babasının yumuşak sesi onu kendisine getirirken sakince karşısındaki sandalyeye oturdu. "İyiyim."

Bu söylediği koca bir yalandı fakat babasının bunu bilmesine gerek yoktu, değil mi?

"Bak oğlum, bugüne kadar sana hiçbir zaman kızmadım, ya da seni dışlamadım bir omega olduğun için. Aksine, iyi bir omega olduğun için seninle gurur duyuyorum. Fakat herkesin ailesine karşı sorumlulukları vardır, bunu sen de biliyorsun. Seninki de soyumuzun devamlılığı. Sadece, seni kısıtlamak istemiyorum ama annenin tanıştırdığı alfayla bugün bir yemek yesen? Eğer gün sonunda istemediğine karar verirsen senin kendi istediğin bir alfayı bulmanı bekleyeceğim. Ama o rüyalarından tabii ki haberim var ve o alfanın karşına çıkacağını sanmıyorum oğlum. Lütfen, bugünkü yemeği iyi değerlendirmeye çalış."

Taehyung babasının bu söylediklerine şaşırmamıştı çünkü sürüdeki diğer herkese çok sert davranan bu alfa, söz konusu ailesi olunca yumuş yumuş bir şey oluyordu.

Taehyung dolan gözlerini saklamaya çalışmadan babasına sımsıkı sarıldı. Aralarında hiçbir zaman alfa - omega ilişkisi olmamıştı, onlar her zaman baba-oğuldu. Herkesin örnek alması gereken baba ve oğuldu.

Babasının güçlü kollarını etrafında hissedince derin bir nefes alarak geri çekildi.

"Tamam, tamam deneyeceğim."

...

Çatalını kestiği bifteğe daldırır daldırmaz hiç beklemeden zaten dolu olan ağzına attı. Bogum'un sohbeti tahmin ettiğinden bile çok daha sıkıcıydı. Taehyung yalnızca ağzını yemekle doldurarak onunla konuşmamak istiyordu.

"Şey, biraz yavaş ye istersen. Zaten minicik bir şeysin, o kadar yemekle boğulup ölmeni istemem."

Alfa gülerek konuştuğunda Taehyung da babasına verdiği sözün hatırına şişmiş yanaklarıyla hafifçe gülümsedi. Yemeye biraz ara vermesi gerekiyordu yoksa ciddi anlamda kusacaktı. Ama ağzı boş kalırsa da konuşmak zorunda kalacaktı. Bu yüzden ağzındakileri bitirir bitirmez ayaklandı. "Bir lavaboya gitsem iyi olacak."

Hızlı adımlarla lavaboya vardığında yaptığı ilk şey yüzüne soğuk su çarpmak oldu. Musluğu kapatıp aynadaki görüntüsüne bakarken arka kabinden gelen inleme sesleriyle o tarafa döndü. Ve tam o sırada tuvalet kapısından içeri giren genç bir kız görüş alanına girince kadınlar tuvaletine girdiğini anladı ve hızlı bir şekilde boş kabinlerden birine girdi. Bu gecenin kötülüğünden olsa gerek, birilerinin seviştiği kabinin tam yan tarafına girmişti. Ve aralarındaki duvar sürekli olarak sarsılıp duruyordu.

"Geliyorum."

Boğuk bir ses kulağına dolduğunda oturduğu klozet kapağına iyice sinip kulaklarını kapattı. Çok güçlü bir alfa kokusu alıyordu ve bu koku kesinlikle yan taraftaki kabinden geliyordu. Demek ki içeridekiler her kimse içlerinden birisi alfaydı.

Birkaç saniye sonra tuvalet kapısının kapanma sesi duyulduğunda Taehyung hızlıca dışarı çıktı. Aynı anda malum kabinin de kapısı açıldığında uzun boylu, yapılı bir alfa ve Taehyung'dan birazcık uzun bir beta saçları başları dağınık halde dışarı çıktılar. Koku alma duyusu çok gelişmemiş olsa da Taehyung hangisinin alfa hangisinin beta olduğunu net bir şekilde anlamıştı.

"Jungkook, sana burada yapmamalıyız demiştim. Tanrı'm..."

Alfa omuz silkerken Taehyung hızlı adımlarla dışarı yöneldi. Kapı kolunu kavradığı sırada betanın yumuşak sesi kulaklarına doldu. "Kusura bakmayın lütfen."

Taehyung arkasını dönüp hafifçe gülümsedi, ardından kolu hızlıca aşağı indirip dışarı çıktı. Midesi bulanmaya başlamıştı ve o an için düşünebildiği tek şey baksırının üzerine bosbol bir tişört giyip sıcak yatağında sonsuza kadar uyumaktı.

𝑺𝒖𝒏𝒇𝒍𝒐𝒘𝒆𝒓𝒔&𝑲𝒊𝒔𝒔𝒆𝒔Where stories live. Discover now