20

7.4K 577 63
                                    

"Nereye gidiyoruz?"

Taehyung Jungkook'a doğru dönüp konuştuğunda alfa her zamanki gibi yola bakmayı sürdürdü ve bir cevap vermedi. Sorusuna cevap alamamak omegayı sinirlendirirken kaşları hızla çatıldı.

"Sana diyorum Jungkook, nereye gidiyoruz?"

Alfa bir virajı sertçe geçerken sıktığı dişleri arasından konuştu. "Bu saçmalık fazla uzadı, her şeyin kilit noktasına gidiyoruz."

Taehyung'un çatık kaşları mümkünmüş gibi biraz daha çatılırken alfanın neyden bahsettiğini tam olarak anlayamadı.

Araba tanıdık bir yerde durduğunda Taehyung, Jungkook'u beklemeden hızlıca dışarı çıktı ve arabanın ön kısmından dolanıp alfanın kapısına doğru ilerlemeye başladı. Ondan birkaç salise sonra dışarı çıkmış olan alfa da arabanın önüne doğru ilerleyince ikisi kaputun tam önünde karşı karşıya kaldı.

"Niye geldik yine şu siktiğimin tarlasına?!"

Omega kendinden beklenilmeyecek şekilde konuştuğunda alfa bir elini onun ağzına kapattı. "Şş. Senin gibi tatlı bir omegaya hiç yakışıyor mu böyle laflar?"

Taehyung'un kaşları sonuna kadar çatılırken hararetli hararetli bir şeyler söylemeye başladı. Fakat dudaklarını örten büyük el, söylediklerinin dış dünyayla boğuk ve anlaşılmaz bir şekilde buluşmasına neden oluyordu.

"Taehyung, şimdi elimi ağzından çekeceğim ve sen de susacaksın. Tamam mı?"

Alfanın ılımlı çıkan sesi omegayı sakinleştirirken susup başını aşağı yukarı salladı. Jungkook elini çektiğinde dudaklarının kupkuru olduğunu hissedip onları diliyle birkaç kez yaladı.

Alfanın koyu yeşile dönmüş gözlerinin odak noktası omeganın ıslanmaktan parlayan ince dudakları olurken sertçe yutkundu.

Anlam veremedikleri bir ağırlık hissi ikisinin de üzerine çökerken omega kendini öne doğru atmamak için zar zor durmaya başladı.

Fakat alfa, omegası kadar güçlü değildi.

İçinde oluşan duygu patlamasına daha fazla dayanamadı ve başını aşağı doğru eğip dolgun dudaklarını omeganın incelerine bastırdı.

Taehyung anlık gelen öpücükle afalladığında bir elini kaputa yaslayıp dengede kalmaya çalıştı. Alfanın dudakları omeganın dudaklarıyla ıslanırken kollarıyla küçük bedeni sımsıkı sarmalayıp kendisine yapıştırmak istedi, fakat Taehyung'un karşılık vermediğini fark edince hiçbir şey yapamadan korkuyla geri çekilmek zorunda kaldı.

"Ben... Üzgünüm. S-sen dudaklarını öyle yalayınca."

Jungkook'un boğuk sesiyle söylediklerini Taehyung'un öpülmekten kızarmış dudakları böldü. Kollarını alfanın boynuna dolayınca alfa da onun belini sımsıkı sardı ve öpüşmeyi derinleştirdi.

Dudaklarının arasından içeri kayan dil Taehyung'un istemeden de olsa boğuk bir şekilde Jungkook'un ağzına inlemesine neden oldu. Bunu yaptıktan hemen sonra biraz utansa da alfaya daha yakın olma isteği ağır bastı ve bir bacağını kaldırıp onun beline sarmaya çalıştı. Kısa boyu yüzünden parmak uçlarına kalkıp öpüşmek zorunda kalıyordu ve bu durum sinirini bozuyordu.

Onun zorlandığını anlayan Jungkook belinde duran büyük ellerini dolgun kalçalarına indirdi ve onu kucağına alıp kaputun üzerine bıraktı.

Taehyung kısa bacaklarını alfanın beline sardı, boynunda olan kollarının tutuşunu da sıkılaştırıp vücutlarını iyice birleştirdi.

Alt dudağını yalayıp geçen dil Jungkook için kırılma noktası olurken omeganın ince belini tek koluyla sımsıkı sardı, diğer elini de onun sağ bacağının uyluk kısmına koyup canını yakmamaya çalışarak narin bedenini kaputun üzerine yatırdı.

𝑺𝒖𝒏𝒇𝒍𝒐𝒘𝒆𝒓𝒔&𝑲𝒊𝒔𝒔𝒆𝒔Where stories live. Discover now