26

5.9K 354 67
                                    

Taehyung annesine sımsıkı sarıldıktan sonra sıra kız kardeşine gelmişti. Jennie onu görünce o kadar çok sevinmişti ki yaklaşık iki dakika boyunca abisini kolları arasından ayırmamıştı.

Taehee mutfaktan elinde bir bardak su ile döndüğünde onların hâlâ kapının önünde sarılıyor olduklarını görüp kaşlarını çatarak aralarına girdi. "Jennie, kardeşini yorma. Al oğlum."

Elinde tuttuğu bardağı Taehyung'a uzatınca omega tek kaşını kaldırarak bardağı eline aldı. Onun şaşırdığını anlayan Taehee "Yorulmuşsundur diye su getireyim dedim." diye mırıldandı. Bu dedikleri üzerine Taehyung hâlâ ikna olmamış göründüğünden bir elini oğlunun omzuna attı ve onu salona doğru sürüklemeye başladı.

"Hadi içeri geçelim de bize neler yaptığını anlat. Eşini bulunca anneni ve kardeşini unuttun."

Taehyung gülümseyerek sudan bir yudum aldıktan sonra bardağı masaya bıraktı ve Jennie'yle yan yana oturup onun koluna girmesine izin verdi.

"Evet, Tae! Gerçekten bizi unuttuğunu sanmıştım!"

Jennie de annesi gibi şikayet etmeye başlayınca Taehyung ellerini iki yana kaldırdı ve suçsuz gibi görünmeye çalıştı.

"Ben sizleri çok özledim, ama evde Jungkook... Yani bilirsiniz, o Jungkook işte. Onunlayken zaman çok hızlı geçiyor, günler nasıl bitiyor anlayamıyorum. Ozellikle de mühürlendiğimizden beri... O kadar huzurluyum ki. Dediğin kadar varmış anne, Jungkook'la düğümümüz oluştuğu andan beri kendimi ilk kez bir yere bu kadar ait hissettim. Ama sizleri de çok özledim, gerçekten. Jungkook'un bugün işleri çok yoğun, ben de bu fırsatla sizin yanınıza geldim işte."

Taehyung bakışlarını Jennie ve annesi arasında gezdirirken annesinin gözlerini kısmış bir şekilde göğsüne veya karnına bakıyor olduğunu fark etti ve istemeden kaşlarını çatıverdi.

"Nereye bakıyorsun anne? Üzerimde bir şey mi var yoksa?"

Taehee oğlunun sesiyle kendine gelip başını iki yana salladı ve gülümseyerek yerinden kalkıp oğlunun yanına oturdu.

"Üzerindeki kazağı tanıyamadım, yeni mi diye bakıyordum."

Taehyung gülümseyerek annesinin dediğini anlamışcasına nazikçe "Ah." dedi. "Bu Jungkook'un kazağı. Kokusu çok fazla üstüne sinmiş, yanımda yokken onun kıyafetlerini giymeyi seviyorum."

Yanaklarının kızardığını hissedince başını utançla aşağı eğdi, yüzündeki ufak tebessümü ikisinin de görmemesini umuyordu fakat her şey için çok geçti. Jennie tabii ki abisinin bu tatlı hâlini görmüştü. Onun içindeki omeganın kendisini böylesine belli ettiğine belki de ilk kez şahit oluyordu.

Onun yanaklarını sıkıp başını iki yana sallamaya başladığında Taehyung kaşlarını çatıp kafasını geri çekmeye çalıştı. Kız kardeşinin eline düşünce kurtulmak hiç kolay olmuyordu.

Jennie'yle uğraştığı sırada annesinin ellerinin beli ve karnını sarmaladığını hissedince kaşlarını çatıp ona doğru döndü. Annesinin yaptığı şey Jennie'nin de dikkatini çekerken genç beta abisinin yanaklarıyla oynamayı bırakıp dikkatini annesine verdi.

"Bir bakayım sana, güzel yemek yiyor musun? O alfa bozuntusu iyi bakıyor mu sana?"

Elleri Taehyung'un göbeğinde gezinmeye başlayınca omega gülerek annesinin ellerini geri ittirdi ve başını aşağı yukarı salladı. "Tabii ki iyi bakıyor anne, merak etme. Ben gayet iyiyim."

Onun gülen yüzünün aksine annesinin gözlerinin dolduğunu fark ettiğinde annesine sımsıkı sarıldı, arkasında oturan Jennie'nin anlamsız bakışlarla ikisini izlediğinin oldukça farkındaydı.

𝑺𝒖𝒏𝒇𝒍𝒐𝒘𝒆𝒓𝒔&𝑲𝒊𝒔𝒔𝒆𝒔Where stories live. Discover now