30. Bölüm

648 40 1
                                    

Şehrin ortasına çok da uzak olmayan bir köy pazarında, herkesin gözü önünde bayılan krallarını, olabildiğince en hızlı şekilde saraya getirmişlerdi. Aslında, Jeongguk'u kollarının arasındaki yerinden hiç ayırmadan taşıyan tek kişi, Taehyung olmuştu. Çünkü, sevgili omegasının kendi gözleri önünde bir daha zarar görmesine asla izin veremezdi.

Taehyung, büyük kral yatağının ortasında hala huzursuz ve bir o kadar da solgun uykusundaki eşini seyrederken, odadaki kalabalığın gürültüsünü duymuyordu. Kraliyet hekimi, Jeongguk'un sadece biraz dinlenmeye ihtiyacı olduğunu ve bu sürede stresten kaçınmasının gerekliliğini söyledikten sonra odadan ayrılmıştı. "Bu böyle olmayacak." Eski, dul kraliçe kral oğluna bakarak konuşmaya devam etti sinirle.

"Omegaların ülke yönetemeyeceğini hepimiz biliyorduk." Taehyung, hala içeride dikilmeye devam eden omegaya bakmadan ellerini kalın kabanının önünde birleştirdi. Çünkü onun endişelendiği tek konu, bayıldıktan sonra hala gözlerini hiç açmamış olan sevgilisiydi. Baştan aşağı bencillik ve kibirle dolu bu çürümüş ülke değil. 

Sonunda, huzuru getiren aynı anda büyük kapının açılma ve kapanma sesi odada duyulduğunda, Taehyung güçlü bir soluk verdi. Ne zaman Jeongguk'un annesi etrafta olsa, içindeki kaba ve artık kendisine yakışmayan dürtüleri bastırmak zorunda kalıyordu. Odada hala yardımcısı Min'in olduğunu bilerek, yavaşça adımladı yatağın başına. Jeongguk'un özenle toplandığı halde darmadağan saçlarına dokundu. Mühürlendiği eşinin bu halde olduğunu görmek, düşündüğünden daha da çok yakıyordu canını. Sanki, tüm acıları onunla birlikte hissediyor ama yine de tamamen Jeongguk'dan söküp alamıyor, onu bu rahatsızlıktan kurtaramıyordu.

Kapılar birkez daha açıldığında, bu sefer içeri giren Leydi Park'tı. Genç alfa, içeri girerken izin almaması yetmiyormuş gibi, Taehyung'a hiçbir saygı gösterisinde de bulunmamıştı. Hemen onunla birlikte odaya giren kral Jeon'un yardımcısı alfa Elio, Leydi Park'ın arkasında kaldı. Taehyung onu gördüğü anda, duruşunu daha da dikleştirdi.

Ulu orta kavga ettiklerinin üstünden, hâlâ çok az bir vakit geçmiş sayılırdı. Bu yüzden, omegasının savunmasız olduğu bir alana elini kolunu sallayarak girebilmesiydi Taehyung'u  saldırmaya yakın hissettiren. İki çift mavi göz, aradaki uzak ve soğuk mesafeye rağmen buluştuğunda, Leydi Park elini meydan okurcasına belinde duran kılıcının kınına koydu ve konuştu: "Majesteleri hala kendine gelmedi mi?"

"Dinlenmesi gerekiyor." Alfa prens, onu bekletmeden cevapladı.

"Son günlerde bir hayli yorgun görünüyordu. Lordlar sağlığından şüphe etmeye başladı." Köşelerinin uzun direklerle çevrelendiği yatağın diğer tarafına yürüdü leydi alfa.

Taehyung tetik bir halde gözleriyle onu takip etmeye devam etti. "Yarattığınız huzursuzluğun farkınızdasınızdır umarım, alfa."

Taehyung sinirle kaşlarını çattı. "Kral senin yüzünden bu halde. Beni durdurmasaydın, yerdeki ölü kadına yaklaşmasına izin vermeyecektim!"

"Siz kralın isteklerine, hareketlerine karışamazsınız. Ülkenin ne halde olduğunu görmek istiyordu." Leydi Park da artık, sesini alçaltmadan konuşuyordu.

"Ülkenin ne halde olduğunu ölü bir cesedin gözlerinden mi anlayacak?" Yatağın diğer tarafında durmayı bırakıp etrafını dolandı ve büyük öfkesiyle, onu kışkırtmak için dibine kadar yaklaştı.

"Sizi burada daha fazla görmek istemiyorum Leydi Park. Görevinize, artık kendi konağınızdan devam etmeniz gerekiyor. Omeganızın yanında daha sakin olursunuz, eminim." Cümle bitiminde, hafifçe sırıttı Taehyung.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Apr 20, 2023 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

My Old Man is a Thief » taekook Where stories live. Discover now