36

5.7K 303 19
                                    

Oradaydı. Simay da, Akın da oradaydı. Uzaktan izledim. Akın gol atıp Simay'a koştu ve onu orada öptü. Bunlar hemen olmamıştı tabi ama ben orada ne kadar süre dikilip izlediğimi de bilmiyordum. Gözlerim bulanık görmeye başladığında hemen oradan uzaklaştım. Instagramdan dayımı aradım.

"Dayı, benim Mehir. Sana atacağım konumdan beni alabilir misin?"

"Fındık burunlum iyi misin? Tabi alırım seni."

"İyiyim dayı. Ya da değilim bilmiyorum."

Görüşürüz diyerek telefonu kapattım. Bir apartmanın kenarına oturup konum attıktan sonra mesajları sildim. Gözümden akan yaşları silmeyi bırakalı çok olmuştu. Telefonu tekrardan kurcalamaya başladım.

9 Mart

Özledimm...

Akın 2 yıllık güzel bir ilişkimizi anlık bir sinirle bitirmeyelim.

Simay, benim bir ilişkim var.

Hem ben sana o kadar yalvardım, gururumu hiçe sayıp Ankara'ya kadar geldim. Ayrılmak senin kararındı.

O kızı seviyor olamazsın Akın. O kız benim gibi seni mutlu edebilir mi? Edemez. Hem ben Doruk ile de konuştum. Gerçekleri anlattı. Hala beni sevdiğini biliyorum.

Evet haklısın hala seni seviyorum.

Mesajların geri kalanında ise Akın'ın yine bana bir yalan söylemesi üzerine Ankara'ya onun yanına gittiği ile ilgili mesajlar vardı. Daha fazla okuyamamıştım. Keşke hiç bu okula gelmeseydim. Keşke Miranlar o deneme sınavını değiştirmeseydi de onunla bir ilişkiye başlamasaydım. Senin de aşk acın çekilmez he. Bir çocuk için üzülecek kız mısın sen? Birde gelmiş hiç gelmeseydim diyorsun. Bu okula geldiğinde hayatına giren ve seni mutlu eden sadık arkadaşlarını ne çabuk unuttun. Haklısın iç ses. Ne kadar süre geçmişti bilmiyorum. Dayımın arabasını görmem ile beni görmesi için oturduğum yerden kalktım. O arabadan inecek iken ben binmiştim bile.

"Mehir'im ne oldu? Neden ağladın bu kadar?"

"Dayı senin evine gitsek. Söz anlatacağım."

Dayım da bir şey demeyip arabasını çalıştırdı. Arabada ki sessizliği elimde ki Akın'ın telefonu bozmuştu. Arayan annesiydi. Sessize alıp camdan yolu izlemeye devam ederken bu sefer mesaj gelmişti. Üstten okudum.

Evde ki konuşmaları dinliyordum.

Emre ile Mehir kavga etmişler. Mehirden öğrenip bana yaz hemen.

Sinirlenip telefonu arka koltuğa fırlattım. Gerçekten bu kadar salak olamazdım. Dayım yoldan gözlerini çekip bana baktı ne olduğunu anlamak için ama için. Bir süre sonra arabayı sahil kenarında durdurdu. Ben sormadan o cevaplamıştı.

"Evimde ağırlamayı çok isterdim ama abinler bende. Yani onlara yazdım da denk gelmemek için biraz burada vakit geçirelim. "

Aslında onlarında bilmeleri gerekirdi. Çünkü evde ki ses kayıt cihazı onları dinliyordu. Ne kadar onları sevmiyor olsam da bilmeye hakları vardı ve beraber ne yapacağımıza karar vermeliydik.

"Hepsi senin evinde mi?"

"Evet. Ama gidiyorlardır."

Süper.

"Tamam söyle onlara bir yere gitmesinler ve senin evine gidelim. Bu konu onları da ilgilendiriyor."

Dayım şaşırmıştı. Onları arayıp gitmemelerini söylemiş ve yola koyulmuştuk. . Sadece olayı onların da bilmesi gerektiğini düşünüyordum. Akın bilerek o düğüne gitmek için beni ikna etmeye çalışıyordu. Aynı diğerlerinde yaptığı gibi. Sahil eve yakın olduğu için hemen gelmiştik. Dayım arabayı park ettikten sonra zile bastık. Saniyeler sonra kapıyı Emre açmıştı. İçeriye geçmemiz için yer açtığında. Hiç vakit kaybetmeden içeriye girdim. Arkamdan dayıma neden ağladığımı sorduğunu duyduğumda

MEHİR-Gerçek Ailem-जहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें