20. Bölüm

5K 409 219
                                    

Vote: 150
Yorum:160

Vote: 150Yorum:160

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


#kusulankan#

Yazar'dan

Acar bedenini kapının eşiğinden çekti. Duyduğu şeyler canını yakmıştı. Kalbine birden fazla ok yemiş gibi hissediyordu. Feda, kaçmak istiyordu ondan. Yutkundu ardı ardına. 'Ne yaptım?' diye düşündü. Sadece ailesi için mi gitmek istiyordu? Oysa Acar da onun ailesi olmak istiyordu. Biliyordu ne annesinin ne de babasının yerini tutabilirdi. Ama en azından o da Feda tarafından sevgi görmek istiyordu. 

Kraliçe odadan dışarı çıktı. Duvarın kenarında yere oturmuş bir beden görünce bekledi olduğu yerde. Bu iyi olmamıştı. Her yönden dinlediği belliydi konuşmaları. Kraliçe aldırmadan önünden geçmek için adım attı. Yıkılmaz adımlarla ilerlerken bacaklarına bir el dolandı. ''Anne!'' Ağlamaktan çatlamış bir ses doldu kulaklarına. Taştan kalbinin sarsılmasına neden oldu. Ama umursamadı Acar'ı. Tekrar yürümeye çalıştı. 

Acar ise inatla izin vermiyordu kraliçenin gitmesine. Sıkı sıkı sarıldı bacaklarına. Tıpkı asırlar önce okula gitmemek için bacaklarına dolandığı gibi. İnatla bırakmıyordu içindeki küçük erkek çocuğu annesini. Bu gün Acar annesinden sevgi dilenecekti. 

Acımasız bir kadından sevgi dilenecekti. Annesinin sevgisini dilenecekti.

''Korkuyorum anne!'' Ağlaya ağlaya konuştu. Göz yaşları kraliçenin kırmızı elbisesine akıyordu. ''Bana korkma der misin? Başımı okşar mısın?'' Kraliçenin eli Acar'ın kafasına ilişti. Ama dokunmadan geri çekti. ''Uzaklaş.'' Umursamaz soğuk sesle Acar yutkundu. ''Anne, n'olur.'' Fısıldadı. Kafasını daha çok gömdü bacağına. ''Yapamıyorum anne. Ne iyi bir evlattım, ne de abi. Çok kötü bir kocayım. Ben neden hiçbir kadını mutlu edemiyorum anne? ''

Yutkunma sırası kraliçedeydi şimdi. Acar onun ilk göz ağrısıydı. Her ağladığında onu tüm gece yanında uyutur kafasını okşardı. Bu koca adam en son saraya ilk geldiklerinde annesinin onu yanında istememesine ağlamıştı. Sonrasında annesinin adını ağzına almamıştı doğru dürüst. Ne yapsaydı ki! Kardeşlerinin anne diye ağlaması yetmişti onun için. Peki şimdi ne yapıyordu? Ağlıyordu. Sadece iki kadının yanında ağlamıştı Acar. Tabii ağlamak ona göre zayıflık değildi. Hatta çok kutsal bir şeydi onun için. Zaten bundan sadece Feda ve annesinin yanında ağlamıştı. En değerlilerinin yanında.

''Bırak bacaklarımı çocuk.'' Kraliçe sakin sakin, tane tane söyledi. Acar daha çok asıldı annesinin bacaklarına. İnatla sıkı sıkıya sarmaladı. ''Yalvarırım anne. Gitmesin benden. Gitme benden.'' Kraliçenin gözünden yaşlar kendini serbest bıraktı. Neydi bu Allah aşkına şimdi! Kraliçe bacaklarını serbest bıraktı. Acar kollarını genişletip annesinin de tıpkı onun gibi yere çökmesine izin verdi. Eva kollarını ihtiyaçla oğluna doladı. Acar ise kafasını annesinin boynuna bıraktı usulca. Çok korkuyordu bir anda onu itmesinden. Bundandı korkak hareketleri.

Vampir'in Kraliçesi (Ara Verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin