30.Bölüm

3K 232 88
                                    

'Ölüm'

______________________________________________

Geri geri kaçan hayatımda ayağım bir yere takılmış ve yere acımasızca düşürülmüştüm. Şimdi ise üzerime toprak atılıyor ve yangın çıkarmam engelleniyordu. Oysa bir bıraksalar göz yaşlarım dünyada en küçük kıvılcımı dahi söndürebilirdi. Sadece bırakmaları gerekiyordu. Ama kollarım görünmeyen eller tarafından tutsaktı.

Yanında uzandığım kadın kollarını hareket ettiremiyordu. Ama emimindim ki hareket ettirse sıkı sıkı sarılırdı bana.

"Annem," dedim mırıl mırıl. Gözleri beni buldu. Ben gittikten sonra kalp krizi geçirmiş. Şimdi ise yavaş yavaş iyileşiyordu. "Kızım," dedi benim gibi.

"Seni çok özledim ben," dedim titrek sesime engel olamadan. Hep oradayken aklımda annem vardı. Ama hiç böyle bir şeyin olacağını düşünmemiştim. Nasıl düşünebilirim ki?

Annemin kollarının arasına girdiğim an kapı tıklatıldı. "Ne çalıyorsunuz kapıyı? Girsenize," diye seslendi annem. Onun bu dobra hallerini bile özlemiştim.

İçeri giren kraliçe ile yutkundum. Bir anneye kavuşurken diğer annem günden güne eriyordu. Her şeye inat gülümseyerek baktı bize. "Merhaba," dedi sevecen sesi. Annem karşında gördüğü kadın ile doğruldu. "Merhaba," dedi o da aynı şekilde.

Annemin gözleri bir benim bir de kraliçenin üzerinde gezindi. "Anne, bu kadın," diyemeden kraliçe böldü beni. "Ben sadece bir arkadaşıyım. Sizi çok merak ettiğim için geldim," dedi. Annem kafasını salladı. "Hoşgeldin kızım."

Yutkundum. Annemin 'kızım' dediği kadın 2 asırı devirmişti. Kraliçede güldü buna. Ama alay ediyor gibi değildi. Buruktu, yorgundu gülümseyişi. Bende onun gibi güldüğümde burnundan bir kan damlası parkenin üzerine düştü. Sonrada kendisi.

Annem hızla yanına koşarken acıyan gözlerim yine yaşlarla doldu. Bedenim titremeye başladı ama ben parmağımı bile kıpırdatamıyordum. Sadece izliyordum olan biteni. Ali abinin kraliçeyi kucaklamasını, annemin kendini dışarı atmasını.

Karmaşa içerisinde yanıma oturan kişi yanağıma bir kaç kez vurdu. Kesik kesik gelen sesler netlenşirken gözlerim bana vuran kişiye döndü. "İyi misin," dedi titreyen sesiyle.

Hayır. Nasıl iyi olayım, bir insanı kendim için feda etmişken.

İsmimden böylesine ilk nefret edişimdi. Herkes bilincindeymiş gibi bana bahşettikleri bu adın hakkını mı veriyordum.

"Biz yaptık," dedim. Gülce'nin gözleri doldu. "Biz kötü bir şey yapmadık," dedi. Benden çok kendini inandırmak istiyormuş gibiydi. "Biz birini öldürüyoruz," dedi en sonunda. Yutkundum. "Biz birini öldürmüyoruz. Biz birinin intiharını izliyoruz."

Ayağa kalktım. Ne kadar korku salsa da bu duygu içime ben sonuna kadar onun yanında olacaktım. Geç kalmış bir yaşam belkide benim gözlerimin önünde sona erecekti ama yinede her daim onunla olmaya çalışacaktım.

***

Hastanedeki herkes şaşkın bir şekilde önündeki dosyalara bakıyordu. Herhangi birinin yanına yaklaştım. "Ne oluyor?" Kadın bir anda irkilip yüzünü bana döndü. "Çok garip," dedi. Evet çok garipti. Hele bu olanlar.. Anlamadığımı anlayınca konuşmaya devam etti.

"Tüm organları aynı anda çürümeye başlamış. En uzun 3 gün yaşar." Acıyla gülümsedim. "Kurtarmayı deneyeceğiz ama imkansız gibi bir şey. Bir organ nakili bulsak bile bir diğerini bulamayabiliriz."

Vampir'in Kraliçesi (Ara Verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin