𝑂ℎ 𝑀𝑦 𝑃𝑟𝑖𝑛𝑐𝑒!/ʜᴡᴀɴɢ ʜʏᴜɴᴊɪɴ

🌠7🌠

Ördek ve lama?

Bakışlarımı yere çevirip sessizce güldüm.

"Bir lama mı olmak istiyorsun?"

"Sen bir ördek olmak ister misin?"

"Hayır."

"Güzel."

Tek kaşımı kaldırıp ona baktım. Bu tuhaf tavırlar da neydi? Neden böyle davranıyordu?

"Birden bu lama ve ördek olma isteğin nereden çıktı?" Dedim.

"Aklıma geldi birden. Bende söyledim. Bir yerden çıkmadı yani."

"Anladım." Dedim başımı sallayarak.

Yüzünü çimlere çevirdi ve birkaç tane kopardı.

"Tuhaf davranıyorsun." Dedim ona bakarak.

"Öyle mi?"

"Öyle."

İç çekti.

"Ah, bilmem."

Bu tuhaf konuşmayı sonlandırmak için başka bir konu açmalıydım. Hemen aklıma gelen ilk şeyi söyledim.

"Benim büyücü olduğuma inandın mı gerçekten?"

"Hayır."

"Ama hep söyleyip duruyorsun."

"Evet söylüyorum lakin bu inandığımı göstermiyor. Sadece seninle dalga geçiyordum."

"Bu arada, hani beni araştıracaktın? Ya krallık için tehlikeli bir suikastçiysem?"

"Umurumda değil."

Ona dönüp koluna vurdum.

"Hey, sen bir prenssin. Nasıl bu kadar umursamaz davranabilirsin? Gerçekten sorumsuz bir insansın. Bu önemli bir mevzu."

"Eğer suikastçi olduğunu itiraf ediyorsan muhafızları çağırabilirim."

"Öyle demek istemedim!" Dedim gergince.

"Ne? Sorumlu davranıyorum işte. Memnun olmadın mı?"

"Hiç de bile."

Güldü.

"Seni araştıramam. Ya tek arkadaşım olan sen bir vatan haini falan çıkarsan? Ölürsün. Sen ölürsen yalnız kalır ve dalga geçecek başka birini bulmamam."

"Koskoca prenssin sen. Seninle arkadaş olmak isteyecek birini bulursun elbet."

"Onlar bana gerçekten arkadaşlık yapacak mı sanıyorsun? Hepsi prens olduğum için beni istiyorlar. Sence prens olmasam bana arkadaşlık etmek isteyecek onca kişi olur muydu?"

Haklıydı. Onu sevenler bile prens olduğu için seviyor olabilirdi.

"Peki benim, seninle prens olduğun için arkadaş olduğumdan nasıl bu kadar emin olabiliyorsun?"

Bakışlarını önümüzdeki gölete doğru çevirdi ve derin düşüncelere daldı. Daha sonra sakince konuştu.

"İnsanlardan anlarım Da-Som. Eğer benimle prens olduğum için konuşuyor falan olsaydın çok kolay anlardım. Benimle hava falan atardın, bana kibar davranıp beni kaybetmemek için sahte bir samimiyet tavırları takınırdın. Bunun gibi şeyler işte."

Vay canına. O gerçekten inanılmazdı.

"Ya kardeşlerin? 7 tane kardeşin var. Bir insanın kardeşleri her zaman en yakın arkadaşlarıdır." Dedim.

"Bu söz normal bir aile hayatında yaşayanlar için geçerlidir. Bizler yarışırız. Kral olmak için birbirimizi öldürebiliriz bile. Şuan ki kral öldüğünde Veliaht Prens Bang Chan kral olacak. Peki ya o da erkek çocuğu olmadan ölürse? O zaman birimiz kral olmak için diğerlerimizi öldürecek. Ya da kim bilir belki de birimiz Veliaht Prensi öldürüp yerine geçmeye çalışacak. Bu sana hala kardeşlik gibi geliyor mu?"