🌠19🌠 (FİNAL)

1.1K 85 141
                                    

Hayatta ne acı şeyler vardır. Sevmek, veda etmek, kaybetmek. Ama en acısı da sevdiğini ona veda edemeden kaybetmektir.

"Tanrım!" Diyerek uyandım birden.

Bekle biraz. Şu anda bir hastane odasındaydım. Gözlerimden yaşlar süzülmüştü. Hemen elimle gözümdeki yaşları sildim.

"Uyandınız mı Bayan Kang?" Dedi bir doktor yanıma gelerek.

"Evet." Dedim. Ama kendime gelememiş bir biçimdeydim.

O bir rüya mıydı? Gördüğüm şeyler neydi?

"Ciddi bir durumunuz yok. Serum bitince taburcu olabilirsiniz. Geçmiş olsun."

Anlamıyordum. Bana en son bir araba çarpmıştı. Garip hissediyordum. Ağlamak istiyordum.

Bana ne olmuştu böyle?

Hastaneden taburcu olduktan sonra eve gitmeye karar verdim.

Eve doğru yürüyordum. O garip rüya aklımı karıştırmıştı.

Aslında bu bir rüya mıydı bilmiyorum. Ama her birini hatırlıyorum. Her şey çok gerçekçi görünüyordu.

"Hey Kang Da-Som!"

Duyduğum tanıdık ses ile arkamı döndüm. O çete üyesi.

"Duyduğuma göre bir kaza geçirmişsin." Dedi kafasının üzerindeki şapkayı çıkararak. Her zamanki gibi siyah maskesi yüzündeydi.

"Evet." Dedim.

"Dikkat et kendine. Sakın yaralanayım deme. Yoksa... yoksa borcunu kim ödeyecek ha?"

Bu ses... çok tanıdık geliyordu.

"Maskeni çıkarır mısın?" Dedim nazikçe.

"Ne? Nedenmiş o? Beni polise şikayet edeceksin değil mi? Sinsi velet."

"Hayır. Hayır gerçekten böyle bir şey yapmayacağım. Sadece o olup olmadığından emin olmak istiyorum."

Maskesini çıkardı sakince.

3. Prens Changbin!?

"Sen... Prens Changbin? O zaman bir rüya değildi. Gerçekti. Buna inanamıyorum. Mümkün olabilir mi?"

"Neden bahsediyorsun? Ne prensi? Ayrıca adımı nereden biliyorsun? Sana hiç söylemedim ki. Kafayı yemişsin. Borcunu ödememek için deli taklidi mi yapıyorsun yoksa?"

Gerçekti...

"Sevgilin veya eşin var mı?"

"Neden soruyorsun? Benden mi etkilendin yoksa? Ee tabi bu yakışıklı yüzü kim görse etkilenir."

"Ondan değil tabii ki. Hadi söylesene ya!"

"Çıldırmışsın. Her neyse evet bir sevgilim var. Ne yapacaksın? Sakın bana aşık olma bak."

Umarım Shin Chae-Kyung'dur. Bana hep ona olan büyük aşkını anlatırdı.

"Bir ihtimal, adı Shin Chae-Kyung olabilir mi?"

"Nereden biliyorsun? İnanamıyorum."

Ama gizlice gülümsediğini gördüm.

Ah çok mutlu olmuştum. Havalara uçmak istiyordum resmen!

***

Ertesi sabah çalıştığım pastaneye yönelttim adımlarımı. İçeri girdim ve içeri girer girmez çalışanlar karşıladı beni.

𝑂ℎ 𝑀𝑦 𝑃𝑟𝑖𝑛𝑐𝑒!/ʜᴡᴀɴɢ ʜʏᴜɴᴊɪɴDonde viven las historias. Descúbrelo ahora