0.6

41.5K 2.1K 448
                                    

Medya : Balın ve Yiğit (temsili)

Yazar

"Bana ne zaman söylemeyi düşünüyordunuz anne?" dedi Şahin söylenen şeyleri sindirmeye çalışırken. Annesinin baştan sonra bir kaç gün içinde yaşadıkları deli saçması şeyleri sindirmek oldukça zordu. "Söyleyince ne olacaktı evladım? Ankaradasın şu an farkına mısın? Sen okuluna odaklan henüz hiçbir şey belli değil."

Annesinin haklılığından dolayı bir süre susmak zorunda kaldı. Söylemelerini isterdi ama. İlla bir şey yapacağından değil, sadece bilmek isterdi. Sonra aklına ufak kız geldi. Kendini onu yerine koymaya çalıştı ama yapamadı, böyle şeyler sadece filmde olur sanıyordu.

"Bu gün ne yapacaksınız peki?" dedi huysuzca. Annesi oğlunun bu tavrına gülüp kafasını sağa sola salladı.
"Hastaneye gideceğiz DNA işleri için ama Balın korkuyor hastanelerden. Onu oylamaya çalışıyor abinle kardeşlerin."

Şu an Cihan veya Yiğit yerinde olmayı o kadar çok isterdi ki, bu düşüncesiyle kıskanmasını engelleyemedi. "Tamam bir kaç güne orada olacağım, bana Balının resmini yollasana." dedi heyecanla. Fakat annesinin kaşları burnuna kadar inmişti. "Ne demek bir kaç güne orada olurum?" Şahin bıkkınca nefesini bırakıp gözlerini devirdi. "Valide hazretleri hani oğlun mezun oluyor ya, hani üniversiteler bir hafta sonra kapanıyor ya??"

Bade hanım duyduklarıyla mutlulukla gülümsedi, derin bir nefes bırakıp bir oğlunun daha yanına geleceği için sevincinden gözleri doldu. Ah Göktuğu da burada olsaydı, kim bilir hangi Allahın dağında yatıyordu şu an...

"Oy benim kınalı kuzum ne ara büyüdü de üniversiteden mezun oluyor ha? Sen gelme bebeğim mezuniyetin için biz oraya geleceğiz." Bade hanım salona doğru ilerleyip kucağında Balına oje süren eşine baktı. Çok güzel duruyorlardı. "Hayır siz gelmeyin, mezuniyete kalmayacağım." ailesini çok özlemişti ve mezuniyet falan istemiyordu. Buradaki insanların hiç birini istemiyordu. Ankarayı, ayazını pek severdi ama buradaki insanların hiç birine evsiz kalsalar ekmek vermezdi (bu nasıl benzetme ösekzkd)

"Sen bu saatten sonra anne terliği yemek istiyorsun herhalde, canın çekmiş sanırım." Bade hanım muzır bir sesle oğlunu azarlarken eşinin yanına oturdu. "Bak baban da kızıyor, o mezuniyete geleceğiz!" Eray bey eşini hiç takmadan Balınla oje sürmeye devam etti. Bade hanımın Balına aldığı siyah prenses gibi duran elbisesi vardı üstünde, saçları iki yana bağlanmış, masmavi gözleri parıl parıl bakıyordu.

"Babamın şuan umurunda olduğumu sanmıyorum anne." dedi Şahin eğlenen sesiyle. Babası ve minik kızın sesini duymuştu. İçi kıpır kıpır olurken daha fazla telefon konuşmasının uzatmak istemedi. "Bana ufaklığın resmini at annem bekliyorum."dedi ve Bade hanımın konuşmasına izin vermeden kapattı telefonu. Oğlunun arkasından saydırmayı unutmayan Bade hanım eşi ve Balını büyük bir dikkatle çekip oğluna gönderdi.

Kime : Kuşum 🦅

Kime : Kuşum 🦅

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
BalınWhere stories live. Discover now