ÖZEL BÖLÜM - 2

34.9K 1.9K 469
                                    

Medya : Yiğit Koroğlu

Kurban Bayramı Özel / part 2

Balın'ın ağzından
Yiğit & Balın

"Ne yani anne? Sen kabul ediyor musun Sena cadısını!?" ellerim benden bağımsız yumruk olurken yemek masasında eksik olan yere çarptı gözlerim. Atakan abim yine ve yine yanımızda değildi.

Nişanlısı olacak Sena cadısının yanına gitmişti sabahın köründe. Onu kıskanıyorum, hemde hiç olmadığım kadar. Aslında diğer abilerimi de kıskanıyorum fakat evde kız arkadaşı olan tek kişi Atakan abimdi. Ve bu durum hepsinden daha çok kıskanmama sebebiyet veriyordu.

"Annecim, kıza seni istemiyoruz git diyemeyiz ya?" annem sakince kafasını yana yatırıp çatalını kaldırıp bana doğrulttu. "hem böyle yaparak abinin senin üstünde kıskanma hakkını daha da çoğaltıyorsun. Erkek arkadaşın olduğunda o da sana aynısını yapar." sessizce fısıldadı ama kesin kullaklara sahip Yiğit abim duymuştu.

Boğazında kalan suyla öksürük krizine girmişti aniden. "Ne demek erkek arkadaş?" öksürüklerinin arasından sorduğu soruya gözlerimi devirmek zorunda kaldım. Sahiden mi abi?

Ulan ölüyordun az daha düşündüğün şeye bak!?

"Erkek falan yok öyle bir şey! Onun ihtimali uzayın içinde bile yok anne. Benim güzelim dizimin dibinde oturacak." kendinden emin konuşmasına gülmek istesem de ayıp olur diye sustum. Söylemiş miydim bilmiyorum ama bu evde herkes birbirinden kıskançtı. Konu ne olursa olsun illa işin içine kıskançlık giriyordu yani.

"Tasmamın rengini de seçelim mi abi yarın? Ya da kelepçele bir yere konuşmayayım kimseyle?" sahte hevesime kahkaha atıp beni kendine çekti. Kafamın yan tarafını öperek gülümsedi. "İnan bana güzelim, parmağına kelepçeden farksız yüzüğü takıp hayatı kendine zindan edeceğine abinin sözlerini dinle hayatını yaşa." ona anlamsız gözlerle bakınca kafasını sağa sola salladı.

"Yani abin diyor ki kız kurusu ol, beş kediyle şömine başında örgü ör abim." Cihan abim konuşunca kafam ondan tarafa çevrildi. Kıskanç bakışları Yiğit abimin kolunu attığı omzuma değip duruyordu. Beni kendi kardeşinden bile kıskanıyordu herif!

En sonunda annem bıkkınca nefesini bırakıp yemek bıçağını havaya kaldırdı. "Kızımın aklına pis pis şeyler sokmayın! Benim kızımda büyüdüğü zaman koluna takacak birini sizde ağlayarak günlüğünüze yazacaksınız!" kahkaha atarak Yiğit abimin kolunun altından çıktım. Göktuğ abim dışında üçlü anneme korkulu gözlerle bakıyordu.

"O ne demek valide hanım? Kızınızı ellere vermeye ne meraklısınız sizde?" Şahin abim geriye doğru yaslanarak anneme doğru meydan okuyan bakışlarla baktı. Aralarında olan düelloyu annem kazanacağı halde girmeye hiç çekinmemişti. Annem ağzını açmadı bu kez. Şaşkınca ona baktığımda elindeki telefonla bir şeyler yaptığını gördüm.

Telefonu kulağına koyunca, bu kez arkasına yaslanan ben oldum. "Alo hayatım, iyiyim, iyi hepsi şey için aradım seni. Evimizde yabani bir kuş var, müsaitsen akşam gelince sakinleştirici al kudurdu çünkü." annemin söyledikleriyle Göktuğ abimle aynı anda kahkaha attık. Yiğit abim yüzünü omuzuma gömerek annemin, Şahin abimi babama şikayet edişine gülüyordu. "Bu bana bile girdi abi." dedi Cihan abim eğlenen sesiyle.

"Anne otuz üç yaşında adamım düşürdüğün hale bak beni. Yazıklar olsun!" Şahin abim triple sandalyeden kalkınca hepimizin kahkahası daha da büyümüştü. Abim hızla gelip yanaklarımı öptü. "Hayırdır hanımefendi bakıyorum çok hoşunuza gitti abinize laf sokulması?"

BalınWhere stories live. Discover now