2.5

31.4K 2.5K 578
                                    

Medya: Çakır

kuzguna da beklerim. 🍁

Yazar

Hava göz gözü göremeyecek şekilde kararırken, kocaman otobanda bir ses yankılandı. Ardından son model araba ani bir frenle duraksayarak, içindeki korumaları şüpheye düşürdü. "Ne oluyor?" dedi iri yarı bir koruma. Bir eli çelik gibi agâhın bileğini sararken, fazla sıktığından olsa gerek küçük çocuk acıyla inledi.

Kolunu gevşetmeden, karşısında bozuntuya vermeden arkasına dönen adama bakıyordu. "Sanırım arabaya bir şey oldu. Burada bekleyin, ben hemen bakıp geliyorum." der demez sönen farlar, artık karanlık otobanın içinde var olan tek ışık huzmesini de yok etti. Küçük çocuğun korkudan dolan gözleri, birer İnci gibi ay ışığının altında parıldıyordu sadece. "Tamam, acele et!" dedi adam tedirgince. Bir şey olabilir ihtimaline karşı eli belindeki silahtaydı.

Cemal arabadan inerek yavaşça arkaya ilerledi. Dışarıda göz gözü görmüyor denebilecek bir kıvamdayken, katliam daha kolay olacaktı onlar için. Bagajın kapağını açarken, arabanın camından başını sarkıtan bir başka koruma bağırmaya başladı. "Kaporta orada mı? Öne baksana!" Cemal hızlanan nefesini kontrol altına alarak bagajın düğmesine attı elini.

"Biliyorum herhalde, eşyalarım burada. Onları alacağım." yatıştırmaya çalıştığı sesi ilk kez titrememişti. Dualar ederek kapağı açtığı gibi, kendisine ruhsuzca bakan iki elinde susturucuyla içeriye sıkışmış adamla göz göze geldi. Cemal başını sallarken, bagajı kapatmadan elindeki çantayı alıp öne geçti. Kaportayı açarken içinden ölmemek için yalvarıyordu.

Ortam tekrar sessisleşince, dakikalar birbirini kovaladı. Sabırsız ve içlerinede en iri yarı koruma, çocuğun kolunu bırakarak araçtan inip öne doğru adımları. "Beceriksiz olduğunu söyleseydin seni dakikalarca beklemezdik! Söyleseydin ben yapardım!" Telefonunu cebinden çıkartarak, flaşını yaktı.

Yakar yakmaz tam önünde, kendisine doğru silahı doğrultumuş adamı görünce elini silahına atamadan alnının ortasına bir kurşun yedi. Cemal eğilerek açık kapının yanına yaklaşıp elini çocuğun koluna attı. Geriye doğru çekilen çocuk çığlık çığlığa bağırırken, bunu fark eden iki koruma hızla araçtan küfürler yağdırarak indi. "kahretsin! Tuzak kurmuşlar abiye ne diyeceğiz şimdi!?"

Deniz yüzündeki şeytani gülümsemeyi silerek iki soğuk metali karşılarında duran adamların eserlerine yerleştirdi. "Tabi söyleyecek bir ağzınız kalırsa, iyi uykular." patlayan silahlar, iki korumanın boynunu delip geçerek sustu. "Hadi Cemal çocuğu arabaya kilitle, şunları yok edelim." önündeki korumalardan birinin bacaklarından çekerek yandaki ormana sızdı. Zayıf sıska bir koruma olduğu için hiç zorlamamıştı.

Cemal giden adamın ardından aglayan çocuğu zorla arabaya sokup kapıları kilitledi. Kaportanın önünde yerde kanlar içinde yatan adamın ayaklarını tutarak çekmeye çalıştı fakat fazla ağırdı. "Ohho, bu ne ya neyle besliyorlar bunları?" zar zor çeke çeke hafif yokuş aşağı olan ormanın ucuna getirdi. Ayağıyla tekme atarak yuvarlanıp Denizin bacalarının ucuna gönderdi. Bir diğerine de aynı işlemi yaparken, dakikalar sonra onlar için hazırlamış oldukları cehennem çukuruna yolladılar üçünü. Üst üste yatan üç cesedi önce ateşe verip, sonra üstünü betonla kapadılar.

"Çok vakit harcadık, çocuk arabada mı?" Cemal başını sallayarak, onay verdi. Terleyen alnını elinin tersiyle silerek üstündeki takım elbisenin ceketini çıkardı. İkili ormandan çıkarak, bagaj kapağını kapatıp arabaya yerleşti.

BalınWhere stories live. Discover now