1.2

41.3K 2K 208
                                    

Medya : Balın

20 bin kutlu olsun 💐

Bade Koroğlu

Ellerimin altında sevgiye muhtaç küçük bir kız çocuğu vardı. Mükemmel bir çocuktu ama kusursuz değildi, onun öz ailesi kusurluydu. O kadar kusurluydular ki, yaptıklarından gurur duyacak kadar hemde. Bir anneyi evladından ayrılacak kadar, bir kadını hiç acımadan delik deşik edecek kadar, bir kadını hiç tanımadığı insanların yanına evladını bırakmak ve bunun düşüncesiyle günlerce yaşamak zorunda bırakacak kadar....

Kendimi, yüz yüze göremediğim ama keşke tanışabilseydim dediğim o güçlü, genç annenin yerine koymak istedim. Fakat başaramadım. Ben ne olursa olsun evlatlarımı bırakıp gidebilecek kadar güçlü değilim çünkü. Lakin o canını hiçe sayarak kızı için kilometrelerce uzağa gitmişti.

Tam olarak ne yaşadığını bilmiyorum, ne kadar acı çektiğini elimize ulaşan bir videoyla ve eşimin bana anlattıklarıyla anlamaya çalıştım. Titreyen sesi, Balına seslenişi bile o kırılgan masum kadının canının nasıl yandığını yüzümüze karşı bağırıyordu zaten. Yine de öldüğüne inanmak istemedim hiç, gelip Balını almasını bekledim gördüğüm videoya kadar. Bir yanım Balını ne kadar çok yanımda istese de, Balın onun kızıydı.

“Emanetine gözüm gibi bakacağım Zerrin, ona senin sevgini vereceğim.” onu bize bırakırken tıpkı istediği gibi verecektim sevgimi. Zaten kız çocuklarına hasret gönlüm, bu kıza kıyamazdı ki. “Annem? Güzel gözlerin niye dolmuş senin?” Yiğit uykulu gözlerini açarak, bir müddet yüzümü inceledi. Sağ eli yüzümü severken gülümsedi kocaman. “Daha fazla düşünme artık bunları, Zerrin abla onu bize emanet etti.” gülümsemesi benim yüzüme de bulaştı bu kez. Göz yaşlarımı parmağının ucuyla silip doğrularak alnımı öptü.

“Hem söyle bakalım biz uyurken siz neredeydiniz?” Balın uyanmasın diye kısık kısık konuşuyorduk. Burnumu çekip saçlarını okşadım. “Balını nasıl evlat edebiliriz diye sosyal hizmetlere gittik. Öz ailesine haber vermek için zorladılar bizi ama baban halletti. Anlayacağın mahkeme, velayet falan bir süre uğraşacağız. Bu süre zarfında Balın çocuk esirgeme kurumunda kalacak.”

Sesimin üzgün çıkmasına engel olamadım. Ne olursa olsun onun yanımda, yanımızda kalmasını istiyordum. Başına bizsiz oralarda ne gelirdi Allah bilir. “Sakin ol annem, üzülme. Sadece bir kaç gün dayanmak zorundayız.” biz konuşurken bir anda kapı açılmış, sesten dolayı Balın korkarak uyanmıştı. Ağlamaya başlayınca hızla kucağıma aldım. Uyku sersemiydi, bu yüzden ağlaması durmuyordu.

“Ya oğlum kapısız evden mı geldiniz? Bu nasıl kapı açma?” sinirimle Şahinim suçlulukla çocuk gibi kafasını yana yatırdı. Sonra kapıyı yavaşça kapatarak yanıma adımladı. “Küçük hanımla tanışmak istemiştim, hala uyuduğunu bilmiyordum.” kafamın sağa sola sallayarak kötü bakışlarımı yolladım. Ben bu çocukları hastanede mi karıştırdım da bu hale geldiler?

“Anney.” dedi Balın incilerini dökerek, bir eli yakamı tutmuş bir elini de boynuma sarmıştı. Vücudum kaskatı kalırken bana anne demesi ağlama isteğimi yeniden gün yüzüne çıkarmıştı. “Annem, ağlama buradayım ben hiç bir şey yok.” uzun sırma saçlarını incitmeden okşadım.

Bu gece hayatımın dönüm noktasında, tam ortasında kaldım. Mutsuz yanım mutlu yanıma ağır bastı ve ben Balın bana anne dediği için içten içe kendimi yedim.

BalınWhere stories live. Discover now