VİSAL

11

Kalbi alev alev yanardı duyguları bir çocuk kadar güzel olanın ve hiçbir şey eskisi gibi olmazdı yanan kalbinde insanın..

Üç Gün Sonra Yazardan...

İnsan kalbinde olan sevdaya her şeyi dahil ederdi. Sevmeyi de merhameti de o sevdaya özel kılar öyle daha da güzel severdi. Kendinden katardı birazda gönlündeki sevdiğine ve birde öyle severdi...

Yağmur yağıyordu,yaz yağmuru. Henüz Haziran'dı ve yaz çoktan bu semte misafir olmuştu. Yağan bu yağmurun üşütmeyeceğini bilen semtin insanları dışarı çıkmış ve yağmuru izler olmuştu ve iki genç yağan yağmuru izlemek yerine ayrı ayrı yerlerde ayrı bir şekilde ıslanıyorlardı.

Üç gün geçmişti o günün ardından ve bu geçen üç gün görüşememişlerdi çünkü birbirlerinin işe gidiş, geliş ve çıkış saatleri uymuyordu. Değil birbirlerini görmek seslerini bile duyamaz olmuşlardı. Yaz geldiği için dışarı da hem suçlar işleniyor hemde bir yandan çocuklar yetiskenler bir şekilde hastanelik oluyordu yani anlaşılan ikiside nöbetteydi.

Genç adam daha fazla kadından ayrı kalmak istemiyordu, daha fazla ayrı kalamazdı kadından.

- Han?

- Efendim kardeşim.

- Beni biraz idare et, nöbetleri falan yazdım bir kaç evrak kaldı gelince hallederim.

- Tamam kardeşim sen çık burası bende.

- Biliyorum kardeşim, gelince görüşürüz.

- Görüşürüz başkomiserim.

...

Soluğu hastane önünde almıştı adam, üç gündür kadını görmeden çok bile dayanmıştı. Telefonu çıkarttı ve kadına bir mesaj yazdı.

- Doktor aşağıda seni bekliyorum, illa hasta olmak mı lazım senin gelmen için?

- Ne, aşağıda mısın?

- Evet,hadi inde biraz yüzünü görüp biraz nefes alayım.

Adam mesajı gönderdi ve kafasını kaldırdığında karşısında arabaya doğru gelen kadını gördü. Mesajı daha yeni yazmıştı oysa.

- O doktor bugün hızlısın bakıyorum. Mesaj sana gelmeden sen bana geldin.

- Öyle oldu seni bekletmek istemedim.

- İyi yapmışsın doktor. Ee nereye gidelim?

- Senin yerine.

- Bakıyorum sevdin orayı.

- Evet, hemde en az senin kadar sevdim.

- O zaman gidelim.

- Allah'tan öğle yemeğine denk getirdin yoksa gidemezdik.

- Başhekim babam illa ki giderdik.

- Baban ile hava mı atıyorsun sen başkomiserim?