60

296 7 5
                                    

Şarkı: Arzu Halim Sana Ey Kaşı Keman
Ağlıyorsam Yaşıyorum...

Hayat bazen en melankolik şarkının nakaratında ki anlamda gizliydi...

Yazardan...

Bir ömüre kaç sır, kaç acı ya da kaç veda sığardı? Kaç veda insanın belini büker ya da kaç sır gün yüzüne çıkınca ne kadar hayatı alt üst edebilirdi?

Cevapsız sorular hayata çoğu zaman yarım devam ettirirdi insanı emrivaki bir şekilde. Düğümü atıp gider arkasına bakmadan, insanı neyin içine attığını bilmeden çekip giderdi tüm cevapsız sorular. En masumun bile belini büküp, kırardı kanatlarını.

Elis sevdiği adamın dediklerini duvarın dibine çökmüş bir şekilde dinliyordu, anlam arıyordu dediklerinde. Ne demekti " normal bir polis olmadığımızı bilen her kimse " ya da ne demekti " infazımızı istiyorlar " diye kendi kendine sorup duruyordu.

İçeriden derin bir iç çekiş geldi, Berdan'ın nefesiydi bu. Kadın gözlerini kapattı bu iç çekişe.

- En çokta neyden korkuyorum biliyor musun Han?

- Neyden abicim?

- Sevdiğimin gözlerine bir gün son kez bakmaktan korkuyorum. Gökyüzümün mavi ışıltısını benim yüzümden kaybetmesinden korkuyorum. Bana bir şey olursa onun gözünden yaşlar benim için akarsa diye korkuyorum. Han, ben bu işe ömrümü verirken nerden bilebilirdim ki gönlümü de ömrümüde bir güzelin yoluna koyacağımı.

- Ya ben Berdan, ya ben? Efsun'a daha yeni kavuştum, daha yeni kokusunu içime doyasıya çektim. Bu işe hiç düşünmeden vatanımız uğruna girdik, çünkü o zamanlar tek sevdamız bu topraklar bu vatandi, şimdiyse iki tane güzele gönlümüzü kaptırdık ama bu sevdamızın önüne geçerse kanımız kurur geçmezse de ömrümüz son bulur.

Odada bir sessizlik oldu sadece nefes alışverişleri vardı. Elis, elini ağzına kapattı bu sessizliği ağlamasıyla bozamazdı. Gözlerinden akan yaşları diğer elinin tersiyle sildi ve duvardan tek eliyle destek alıp ayağa kalıp banyoya girdi. Suyu açtığı an hıçkırığını gün yüzüne bıraktı ve yere oturup ağlamaya devam etti. Bu görev her neyse onu sevdiğinden bir ömür edecekti ve kadın bu vedaya gönlünü feda etmek zorunda kalacaktı.

Kaç dakika Banyoda kaldı bilinmez, kendine geldiğinde gözleri kan çanağı olmuştu hemen yüzüne su çarpıp gözlerinin düzelmesini bekledi. Oturup bir köşeye tekrar daldı düşüncelere, duyduklarını dile getiremezdi bu günleri mahfedemezdi. Aynaya baktı tekrar yüzü düzelmişti. Kapıya uzandı ve kendini banyodan dışarı attı tam o an kafasını bir vücuda vurdu, sonra alışık olduğu o koku burnuna nüfus etti.

- Güzelim bende yanına geliyordum, burdaymışsın. Hadi gel kahve yapalım Çatıya çıkıp gökyüzüne bakalım, gerçi ben her dakika bakıyorum ama sende bak ahahhaa.

Elis buruk bir gülümsemeyle cevap verdi sevdiğine, Berdan'sa bu gülümsemenin gerçek olmadığını ve bir şeyler olduğunu anladı. Kadının yüzünü ellerinin arasına aldı, bir şeyler vardı.

VİSALTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon