59

324 8 4
                                    

Bazen en güzel yarınlara hep en çok yananlar ışık tutardı...

Elis'ten...

Hayat, kartları her zaman eşit dağıtmıyordu. Kimimizin payına gecenin karanlık yüzü düşerken, kimimizinkine güneş düşerdi. Benim payıma karanlık yüzü düşmüştü, geceleri benim için hep acıyla geçerdi ve ben o geceye rağmen sabahı hep beklerdim öyle ki Berdan'ı görene kadar beklemiştim o günün doğmasını. Şimdilerde gündüz benim için ışıktan ya da gökyüzünün mavisinden ibaret değildi, Berdan'dan ibaretti. Nihayetinde güneş benim içinde doğmuştu ve uzun zamandır gece benim için olmaz olmuştu çünkü gecemi gündüz eden bir adam vardı hayatımın en güzel yerinde.

Güzel olan her şeyin sonu var, denirdi umarım benim masalımın asla sonu gelmez eğer gelecekse de mutlu son olur ve beni sevdiğim adamın kollarında sonsuzluğa bırakır...

Saatten gözümü çekip sokağın başına geri baktım, uzun zamandır Berdan'ı burada bekliyordum dört gözle hemde. Sabah bir çıktı daha da gelmedi buralara. Bundan az bir zaman önce Ömer beni kaçırmış bile olsa değişmeyen bir tane daha gerçek var o da benden önce bu iki adamın kardeşi olması.

Birden sokağın başı aydınlandı, sonunda geldi paşam. İçeri girip üzerime hırkamı geçirip hemen aşağıya indim, Berdan daha anca yeni arabayı park etmişti. Kapı açıldı ve beni gördü, o an gözlerinde ki ışıltıya şahit oldum galiba o da beni görmeyi dört gözle bekliyordu öyle ki hemen beni göğsüne yasladi.

Kulağım her zamanki gibi onun göğsünde tam kalbinin üzerindeydi. Eşsiz kalp ritmi o kadar hızlıydı ki sanki benim kalbimin sesiyle ritm tutuyordu.

Kafamı kaldırdım ve kalbinin üzerine elimi koydum, bu ritm beni ayakta tutacak ritmdi.

- Neden uyumadın?

- Sen evinde değilken nasıl uyurum ki?

- Benim asıl evim senin yanın Elis'im, bu yüzden emekliliğe kadar her zaman evimde olamayacağım...

- Emekli olman uzun sürmez umarım...

İkimizde sustuk ve gözlerimiz konuştu. Gözlerimin aynası olan adamın gözlerinde bir çok şeyi görüp hissediyorum, bu adam çok yorulmuştu ve benim elimden sadece onu hep daha çok sevmek geliyordu. Berdan benim onu sevdiğimi biliyordu ama bunu bir kez daha dile getirmek istiyordum.

- Berdan...

- Hı...

- Sen benim dünya üzerinde ki en büyük hazinemsin. Allahın bana mükafatısın. En güzel hediyem, en güzel yarınımsın. Ben hep senin yanında olacağım ve hep seni seveceğim. O yüzden bu yorgunluğuna bende ortağım, bunları biliyorsun öyle değil mi?

VİSALDove le storie prendono vita. Scoprilo ora