#11#

5.5K 501 69
                                    

Havalimanına gelmiştik. Ablamı uyandırdığımda şaşkın bakışları eşliğinde hepimiz inmiştik. Ablamın çantalarını Gökay almıştı, bilgisayarımı çantama yerleştirip çantamı sırtıma taktım. Binaya girdiğimizde

Gökay"3 saat sonrasına uçuş buldum. Dediğim gibi 4 koltuk ayırttım."

Şaka gibi şansım bu gün üst üste kendini belli ediyordu. Bir bokluk çıkacağından şüpheleniyordum.

[Dünyayı sikip atacaksın bebeq]
[Bu da benim size spoim olsun :)]

"Teşekkür ederim Gökay. Hepimiz açız, daha doğrusu ben açım. Gidip yemek yiyelim."

Herkes sessizce onayladığında havalimanındaki restorantlardan birine girdik. Sipariş, çorba, ana yemek derken çoktan 1 saati geride bırakmıştık. Şimdi ablamın isteği üzerine tatlı yiyorduk.

Bilgisayarımı şarja taksam fena olmazdı. Etrafa göz attığımda herhangi prize dâir birşey göremeyince bunu es geçtim. Yediğim supangileye ara verip kendi telefonumu elime aldım. Tamda tahmin ettiğim gibi bildirimler birikmişti.

Direkt grupları kontrol ettim. Saldırı ve araştırma gruplarında klasik bilgi içerikli mesajların yanı sıra, saatlerdir geri dönüş yapmadığım için bir sorun olup olmadığını yazan mesajlar da vardı.

Şu gruplarla ilgilenicem diye uykumdan uyandığım zamanları hatırlıyordum da...

Siz bana kurban olun lan küpekler!

İstihbârat grubuna baktığımda şaşırmıştım. Çünkü küçük bir curcuna vardı. Sorunun ne olduğunu merak ettiklerini belirtmişdi. Bilmem kaç bin kişi.

"Ufak çaplı bir pürüz çıktı, hâllediyoruz. Sorun yok."

Mesajı yazıp gönderdiğimde Gökay ve Yahyâ'nın telefonlarına bildirim gelmişti. Hızla çatallarını bırakıp muhtemelen gruba girdiklerinde onları izliyordum. Birkaç saniye sonra kısa bir bakışma yaşadık. Sonra tatlılarına geri döndüler.

İstihbârat grubundan çıkıp araştırma grubuna girdim. Mesajı yazarken düşünüyorum da, bunu aslında bende yapabilirim ama şuan yeterli vaktim yok.

"Hakkâri sınır komutanlığında görev yapan Albay Türker Bozkurt ve eşi Tomris Bozkurt'un kızı İrem Bozkurt'un dahil olduğu her hareketi ses, görüntü ve yazılı kanıtlarıyla en kısa zamanda istiyorum."

Mesajı gönderdikten birkaç dakika sonra onaylayan mesajlar gelmişti. Hadi aslanlarım, bulursunuz siz.

Eski kızları yazmamıştım, daha bir gün olmuştu ve henüz hâlâ Bozkurt soyadını taşıyordu. Bende aynı şekilde Akarsu soyadını taşıyordum.

Bunu da böyle hâllettiğime göre sıkıntı yoktu. İş telefonum aklıma geldiğinde onu es geçtim, şuan ne yeri ne de zamanıydı. Onun yerine Bozkurtlara baksam daha iyi olacaktı.

Bilgisayarımı çıkarıp açtım, şarjı 59'du. Tamam. Bir süre daha idâre ederdi beni. İnternetimi açıp, Akarsu evinden çıkıp annemin telefonuna eriştim. Etraftaki sesleri dinlemek için telefonun mikrafonunu etkinleştirdiğimde ses seda yoktu.

Evde gizli kamera var mı diye bakarken kamera ve ses kaydedici olduğunu gördüm. İkisini eşitleyip ekrana odaklandım. Sanırım çoktan bir konuşma yapmışlardı.

Birkaç saat geriye sararken annemin odalarından abilerimi çağırdığı zamanda durdum. Herkes salonda toplandıktan sonra, babam baş köşede bulunan tekli koltuklardan birine oturdu. Annem de diğerine oturduğunda, karşılıklı duran üçlü koltuklara ikizler birer birer yan yana oturdu.

Siberin Kraliçesi  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin