#16#

3.8K 331 93
                                    

(Tamamen sallıyorum, ciddiye almayın.)

Üniversite kampüsü gibi büyük kat kat sıraların olduğu bir yer, karşısında bomboş beyaz bir duvardan ibâretti dev toplantı salonu.

General"Nasılsın asker?!"

&"Sağol!"

General"Sizde sağolun. Oturun."

General kısa bir konuşma yaparken yüzümdeki operasyon maskesine râmen derin bir nefes aldım. Merkezde kimlerin köstebek olduğuna bakacak vaktim olmadığı için, verdikleri kamuflaj ve maskeyle durmak zorundaydım. Çantamı da bir operasyon çantasının içine koymuştum, öylece sırtımdaydı.

Hayır yani, girerken görmüşlerdi zaten. Neyin gizemiydi bu anlamamıştım.

Sadece turkuaz gözlerim açıktaydı.

Generalin isteği üzerine Irak ve Suriye'de yapacakları baskınların temel planını anlatacaktım.

General"Kraliçe, söz sende." 

Kraliçe lafını duyan 450-500 kişilik salonda herkes generale kitlenmişti. Buradakilerin çoğu, hem askeri hemde yazılım eğitimi almış sibercilerdi.

Yani ortamda muhabbetim dönüyordu.

Generalin bana dönmesiyle bende bana dönen askerlerin yüzlerinde gözlerimi gezdirdim.

Zilan, Yusuf, Saliha, Birtan, Ayşenur...

Tanıdık yüzler görmek açıkcası yüzümü güldürmüştü. Ama gülüşüm intikam barındıran bir gülüştü. Çünkü bu itleri araştırma grubundan tanıyordum.

Hani şu, teröristleri ve bilgilerini paylaştığımız gruptan.

Gözlerimin yandığını hissediyordum resmen. Muhtemelen rengi maviden açılıyordu.

Birkaç dakika sonra bilgisayar başında duran yarbaya başımla işaret verdim. Üstteki projeksiyondan duvara yansıtılan görüntüler Kuzey Irak ve Tel Abyad bölgeleriydi.

Elimdeki lazerle duvarda bulunan iki resmi gösterdim. Burda görev yapan herkes resmi olarak askerdi ve salak değillerdi. Konuşmayacağımı anlamışlardı.

Yani salaklar da umarım anlamıştır. Ne diyim.

Generalin askerlere verdiği mola süresince bilgisayarımdan bir slayt ayarlamış, yarbaya slaytı ve ondan yapmasını istediklerimi anlatmıştım. Aklıma gelen sorabilecekleri her sorunun cevabını da slaytın sonuna eklemiştim.

Yarbay bir sonraki slayta geçtiğinde iki bölgeden birer mağara fotoğrafı ve altta yazdığım yazı göründü.

"Görüntülerdeki mağaralar bildiğiniz üzere Kuzey Irak ve Tel Abyad bölgelerine ait. Bu mâğâralarda terör mensubu ve yandaşlarının konaklandığı yönünde haber aldık."

Şaşkın ifadeleri yüzlerine de yansımıştı. Bir asker elini kaldırdığında generalle bakıştık. Sanırım şuanda emir komuta bendeydi. Tekrar askere dönüp başımla işaret verdim.

X"Bunun siber güvenlik uzmanlarıyla ne ilgisi var?."

Yarbaya dönüp ellerimle 25 yaptım, 25. slaytı açtığında herkes ekrandaki yazıya odaklandı.

"Sahaya ineceğinizi söylemedim. Sizin bu baskınlardaki göreviniz, sahadakileri koordine edip üslerle aralarındaki iletişimin kesilmesini engellemek."

Yavaşça ağzı açıldığında anladığını varsayarak yarbaya döndüm. Tekrar eski slaytı açıp bir sonraki slayta geçti. Yazı değişmişti.

Siberin Kraliçesi  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin