#14#

4.7K 407 148
                                    


(Çerezlik bölüm)

Elimdeki noodle dolu iki koca kâseyi masada boşluk olmadığı için Kartal'ın eline tutuşturdum. Benim için özel aldığı kocaman yumuşacık koltuğa yerleşip kendi kâsemi aldığımda

"Biraz ara vermeye ne dersiniz Kuş Adam?"

Siber dünyasında "Kuş Adam" lâkabıyla anılıyordu. Tabi bâzıları baykuş da diyordu ya, neyse. Hem ismi bir kuş türüydü, hemde her türlü kamera sistemine kolaylıkla giriyordu kendileri.

Kendisi öyle diyor, benlik bir şey değil.

Kartal"Pekâlâ, biraz acıkmış olabilirim."

"Tâbi efendim. Eminim 'birazcık'tır."

Herkesin eminim ki gördüğü bir videoda adamın söylediği "tâbi efendim" nâmesini vererek söylemiştim. Sonra biraz güldük tabi.

"Amaçladığımız bilgilerin neredeyse %60'ını bulduk. Biraz ara verelim, zaten bu sabah İzmir'deki polis birimlerine haber uçurdum. Arama kararı çıkarttılar veeee."

Kartal"Şahıslarına yönelik arama kararı çıktığı haberini aldıktan sonra ortadan kaybolmaya çalışacaklar. Veeee."

"Bunu yapmaya çalışırken gidecekleri kişiler, başlarının yanacağını öğrenmiş olacakları için onlara yardım etmeyecekler. Veeee."

Kartal"Böylelikle hata yapacaklar."

"Aynen öyle. Bizde bu sırada geri kalan %40'lık bilgileri bulacağız."

Kartal"Ve sonrasında karabasan gibi çökeceğiz enselerine."

"Ne karabasanı? Azrailleri olacağım o ikisinin. Ve daha nicelerinin de."

Tahmin ettiğimden de fazlasıydı girdikleri pislikler. PKK ile anlaşma yapmış, üstüne 2 kez de dağa çıkmışlar destek amaçlı.

Ekmek musaf çarpsın atar damarımda şiddetli basınç artışı oldu! Vatan sevdalısı damarım da olabilir, bilemiyorum.

Kartal"Aslanım benim!"

Ani yükselişine güldüm yine. Bu arada benim mekân dediği yer 4 katlı bir binanın çatı katıydı. Tabi 4. kat kaçak çıkıldığı için mutfak ve banyo dışında 2 odası vardı, birini yatak odası diğerini siber odası yapmıştı kendileri. Valla duvara monteli 3 dev ekran, önünde yine büyük ekranlı bilgisayarlar ve mini bar ile efsane bir ortamdı. Severdim burayı.

Koltuğunu biraz geri itip ayaklarını oturduğum koltuğun kol koyma kısmına uzattıp üst üste attı. Bende aynısını denediğimde olmadı tabi, boyum sağolsun.

Hayır Türkiye ortalamasında uzunum aslında ama, işte.

Ayaklarımı uzattığı bacaklarının üstüne koyup yaptığı gibi üst üste koydum.

(Burayı yazarken şarkı dinliyordum, sonra dedimki ben bunları nedeyim? O sırada manuş kral dedi ki "son günüme kadar, kalp durana kadar, aşk mezara kadar")

Yaptığıma kısıkça gülünce

"Napalım koç 1.70'iz, 1.80 değil."

Bu kez kahkaha atınca gülüşüne baktım. Bu kadar güzel gülen bir çocuk, bu kadar acı çekmemeliydi. Babasını da sikecektim ama, daha zamanı vardı. 

Kartal gülüşüne baktığımı fark ettiğinde kırıkca gülümsedi bu kez. Hâlâ yemeye başlamadığımız için soğumaya başlayan noodle'ımı kalkıp masaya koydum. Ne yapacağımı anlamaya çalışır gibi bakarken onun da kâsesini masaya koydum. Ayaklarını indirmişti.

Siberin Kraliçesi  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin