Siberin Kraliçesi

#20#

(Kaoslara geçiş bölümü)

Kartal'ın oturduğu binanın kapısındaki tanıdık arabalar şaşırmama sebep olmuştu. Ki bu tanıdıklıktan kastım, arka arkaya duran 2 kirpi ve ardındaki siyah ekip arabalarıydı.

Olm... Mevzu varda haberimiz mi yok, hayırdır?

Hiç durmadan üç sokak aşağıdaki fırının yanına çekip çantamdan hızla düzenimi kurdum. Binanın Türkiye koordinatlarını bilgisayarın tarama sayfasına girdim. Çıkan sonuçlar, bina sâkinlerinin kişisel bilgileri, ulaşım bilgileri falan filandı.

Ekstra bilgi olarak şuan orda bulunan TSK personellerinin bilgileri çıktığında sakince gülümsedim.

(Bu kısmı sallıyorum)

Tüm askerlerin sol göğüsünün üstünde konuşmak için telsizi bulunuyordu, ancak birde görüntü alıcı fark ettiğimde çekinmeden sızdım.

Kaşlarım çatılırken askerlerin görüntülerini izlemeye devam ettim. Fark ettiğim bir diğer detaysa sadece 13 dakikadır burada olmalarıydı.

Üst kata çıkan birinin kaydına girdiğim sırada daha 3. kattayken PÖH'ler tam teçhizatlı tetikte olduklarını gördüm.

Kişi eve girdiğinde evdeki gizli görüntü ve ses kayıt cihazlarına bağlanıp ikisini eşitledim.

Ama elbette beklediğim görüntü, mutfakla siber odası arasındaki kısa koridorda ters kelepçeyle yere yatırılmış bir Kartal değildi.

Diziyle beline mi bastırıyo lan o?!

PÖH'lerden biri bağırdı.

PÖH"KİME ÇALIŞIYOSUN!!"

Kartal"KİMSEYE ÇALIŞMIYORUM BEN!"

Diziyle biraz daha baskı uyguladığında Kartal'ın hafif inlemesini duyduğumda sakince gözlerimi kapattım.

Hayırdır olm, siz hayırdır?

Kartal'ın tepesindeki PÖH'ün kişisel telefonuna erişmem birkaç dakikamı almamıştı bile. Telefonu devamlı titreşime aldığımda sakince kişisel telefonunu çıkardı. Siyah ekrana beyaz

"Hayırdır gençler? Mevzu varda haberimiz mi yok?"

Yazısını yazdığımda kamerasından gördüğüm kadarıyla tek kaşını kaldırdı.

PÖH"ŞİMDİ DE YARDAKÇINLA OYUN MU OYNUYOSUNUZ LAN SİZ BANA?!!"

Pekâlâ. Kişisel bilgilerini incelediğimde anneannesinin geçen hafta ortadan kaybolduğunu, bu yüzden arama başlattıklarını gördüm.

Kısa bir araştırmadan sonra kulaklığı bilgisayara bağlayıp ses programında biraz oynadım. Bu onu kendisine getirecekti.

Hâlâ elinde tuttuğu telefon çalmaya başladığında ekranda yazan yazıyla donakaldı.

Evet, yaklaşık 3 gün önce yarbayın da tavsiyesiyle yaptığım kapsanlı değişikliklerden birisi de buydu. Kim olursa olsun, birini aradığım zaman ekranda 'Siberin Kraliçesi' yazıyordu.

Etrafındaki birkaç kişi de ekranda yazan yazıyı görmüş ve şaşkınca komutanlarına dönmüştü.

Telefonunun kamerasından gördüğüm şeylerden biri de, hafifçe titreyen göz kapaklarıydı. Ki haklıydı. Önce telefonunun ekranına yazdığım yazı, sonra arama. Birisini bu şekilde kaydetmediğine de emindim. Sakince telefonu açıp kulağına götürdü.