#23#

2.6K 294 244
                                    

(İstek üzerine birkaç ekleme yapılmıştır)


Umay Ankâ'nın Hakkari'den gidişinden itibaren

Albay Türker'den

Nasıl anlamazdım! Nasıl!

Yelda ve Esra Akarsu. Yâsin Akarsu'nun birinci dereceden yakınları. Umay değildi çünkü daha ilk gün hastaneden çıkar çıkmaz işlemleri başlatmıştım.

Umay Ankâ benim kızımdı.

İremse Yâsin Akarsu'nun kızıydı.

Kendime gelmek için hafifçe başımı iki yana sallayıp General'i takip ettim. Harekât merkezine girdiğimizde peşimden giren oğullarım ve yarbay ile kapı kapanmıştı. Gergince

General"Türker, sana tek bir soru soracağım. Adam gibi cevap ver bana. Siberin Kraliçesi ile olan bağlantın ne?"

General'in keskin sesiyle düştüğümüz durumun farkına vardım. Tabi yaşadığım farkındalıkla yavaştan gözlerim dolmaya başlamıştı. Sakince

AlbayTürker"Kızım, komutanım."

General'in bir adım gerilemesiyle birlikte gözleri açıldı. Her askerin komutanıyla dertleştiği gibi bende onunla dertleşmiştim.

General"Türker, sen şimdi diyorsun ki o kadın benim kızım. Doğru mu anladım?"

Türker"Evet komutanım, doğru anladınız."

General önce yüzünü sıvazlayıp sonra ellerini ensesinde birleştirdi. Yavaşça volta atmaya başladığında anlamıştım büyük haltlar olduğunu.

General"O kadın, Siberin Kraliçesi! Sen bunun ne anlama geldiğinin farkında mısın?!!"

Pişmanlıkla başımı eğdiğimde devam etti. Bağırarak

General"Eğme başını! 'Sırf eşimin hatrına o kızın peşine düştüm. Yoksa başının çaresine bakar.' diyerek umursamadığın kadın! Vatan memleket derdinden kendini unutmuş! Ama sen! Sen Türker! Sana diyecek söz yok!"

General'in haklı sözleriyle daha fazla dayanamamıştım. Haklıyım demiyorum. Haksızım, ama tamamen haksız değilim.

Türker"Peki ben komutanım? Benim ailemin çektikleri? Benim çabalarım?"

General kaşlarını çattı.

Türker"Benim geçmişimi biliyorsunuz komutanım. Beni de biliyorsunuz. Neyden korktuğumu, neden korktuğumu biliyorsunuz."

General gözlerini kapatıp sakinleşmeye çalıştığında, kızımın benim bildiklerim dışında çok daha fazla işin içinde olduğunu anladım.

Her şeyi berbat etmişim gibi hissediyorum.

General"Akşam 20.00'a kadar izinlisin."

General'in emriyle başımı sallayıp, oğullarımla birlikte harekât merkezinden çıktık.

Atilla"Annemi odana gönderdik baba."

Başımı sallayıp hızlı adımlarla odama ilerledim.

Kapıyı açtığımda odanın köşesinde bacaklarını karnına çekmiş, içi dışına çıkarcasına ağlıyordu. Gördüğüm görüntüyle kalbim sızladı.

Siberin Kraliçesi  Where stories live. Discover now