#15#

4.9K 384 261
                                    

Sabaha karşı uyuyacağımız zaman fark ettiğim detay ile Yahyâ ve Gökay'ın bağlı oldukları taburun sistemine bir mail yollamıştım.

"Yüzbaşı Gökay Arslaner ve Üsteğmen Yahyâ Arslaner isimli iki askeriniz Siberin Kraliçesi'ne belirsiz bir süre zarfı içerisinde hizmet edecektir.

Bilginize...

Siberin Kraliçesi"

Bu maili atmak bu kadar geç aklıma geldiği için biraz kızgındım kendime. Onları unutmamam gerekirdi. Başımda dikildiğini hissettiğim Kartal yine böğrümü deşince en sonunda cırladım.

"BİR DAHA BENİ DÜRTERSEN DEŞERİM SENİ KARTAL!"

Sabahtan beri başımda vik vik edip duruyordu ve artık sinirlenmeye başlamıştım. Abi tamam, uyandırmaya çalışıyorsun iyi hoşta. Böbreğimi niye deşiyosun?!

Kartal"E kalk o zaman sende, saat 11."

Ee yani?

Saat? 11? Annem?

LAN! ANAM BENİ DEŞECEK!

"Yavrum bunu neden baştan söylemiyorsun?"

Yavaşça kalkıp gerinirken kaşlarını kaldırmış şokla bana bakıyordu.

Kartal"Söylemedim mi sanıyorsun acaba Kraliçe hazretleri?"

"Valla koçum, söylediysen de algılarım yeni açılıyor kusura bakma."

Ben gülerken gözlerini devirmişti. En son koltuktayken Kartal'ın uyuduğumu sanmasından yarım saat sonra taşıdığı yatağından kalktım. Çaktırmadan

"Ben ne ara bu yatağa geldim yaa?"

Kartal daha cümlemin başında mutfağına kaçtığı için duymazdan gelmişti. Çakkaall senii.

Üstümdeki bol tişörtü düzeltip banyoda işlerimi halletim. Saçlarımı ellerimle tarar gibi düzeltip kendime göz kırptım.

Ne? Siz yapmıyor musunuz?

Mutfağa ilerlediğimde iki kâsenin içine konmuş kahvaltılık gevrek, sütle buluşmak için hazırdı. Kartal geldiğimi gördüğü gibi kutudaki sütü tabaklara dökmeye başladı. Sandalyede bâğdaş kurarken

Kartal"Atıştırmalık olsun diye gevrek çıkardım. Bu arada günaydın."

Dediklerine hiç takılmayıp

"Günaydın ne be, kuru kuru. Guumorning göörrl!"

Ağzımı yaya yaya söylerken gözlerimi kapatmıştım. Yanağımdan makas alıp kâsesine yumuldu. Bende kâsemi yemeye başladığımda bitirene kadar tekrar bir konuşma olmadı.

Kâseler bittikten sonra kaşıklarla birlikte hızlıca makineye atıp ellerini yıkadı. Üstüme baktığımda Kartal'ın büyük tişörtü vardı. Sağolsun sürâhiyi kucağıma devirdiği için kendi takımım fazlasıyla ıslanmıştı.

Gerçi bende krizi fırsata çevirmiş, Batman baskılı tişörtünü geri vermemek üzere ödünç almıştım. Tabi özel yaptırdığı yarasa kabartmalı zipposunu da yürütmüştüm.

Gerçi zippoyu görmesine râmen bir şey dememişti ya, neyse.

Toparlandık çıktık derken yarım saatin sonunda arabama binmiştim. Kartal yanıma oturduğunda kemerimi taktım.

Sırt çantamı ayaklarımın gerisine koyup anahtarı çevirdim. Motoru bağırttığımda

Kartal"Offf aslaann."

Siberin Kraliçesi  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin