X

144 6 2
                                    

༊*·˚. ≪•◦ Gerçeklik ◦•≫ .ೃ࿐

Akif Öğretmen'in bodruma girmesiyle, o beş öğrenci ayağa kalktı. " Sakin olun, o kötü birşey yapmaz" dedi Tuğrul,yerinden kalkarak. " N-nasıl oğlum ya, hoca seni bıçakladı, kanattı, hepimiz gördük. Hocam, Tuğrul, birşey söylesenize ya! Konuşun!" Diye bağırdı Salih,delirmeye yakın süreçte.
"Burası neresi abi?" diye sordu tombul oğlan Fiko,etrafına bakınarak. O bodrumdaki sesler, sınıfa kadar yankılanmıştı. Gece gece tek uyanan Gizem olmuştu ve yere oturarak kapının dışına gözlerini çevirdi. Bazı bağırmalar duyduğuna emindi ve yanına yatan Mevsim'e baktı. Hafifçe omuzlarından iterek "Mevsim kalk, bir ses duydum. Bağırma sesleri gibi. Mevsim kalk! Bizim çocuklar olmasın" dedi, arkadaşını uyandırmaya çalışarak. "Allah aşkına Gizem,Allah aşkına dur. Kaç kişiyiz burda? Birtek sen mi duydun o sesi? Bak kolay kolay uyuyamıyorum ben, dön dön! Yat arkanı, uyu!" dedi Mevsim, uyanmamış şekilde ve kendi sırtını ona çevirerek tekrardan uykuya daldı. " Mevsim dur." Dedi Gizem, ama onun çoktan uyuya daldığını fark edince birşey yapamadı. Hala bazı sesler duyuyordu ama başka çaresi olmadığı için yere yeniden yatarak uyudu.

O ölmüş, yada öldüğünü zannedilen öğrenciler bodrumda deliriyordu. Hocanın gözlerine baktılar ve " Ne çeşit oyun oynuyorsunuz bizimle bilmiyorum, ama bu yaptığınız resmen zorbalık!" dedi Salih. Kaşlarını kaldırdı öğretmen. "Zorbalık mı? Zorbalık ne biliyor musun? Zorbalık, bir insanı gizlice kayıta almak demek. Sonra o görüntüleri, insanı aşağılamak için, alay etmek için, onurunu kırmak için ve tehtid etmek için kullanmak demek. Sen bunların, hepsini yaptın. Öyle değil mi? Ya hatalarınla yüzleşirsin,ya da hatalarınla yüzsüzleşirsin." diye Salih'in yaptığı hatalarıyla, öğüt verdi öğretmen. "Tamam, pişmanım yaptıklarımdan hocam. Sınıfta da söyledim. Rahat bırakın bizi artık,daha ne yapmamızı istiyorsunuz!?" dedi, gözleri tekrardan yaşaran Salih. İlk önce Tuğrul'a, sonra öğrencilerine bakışını çeviren Akif onlara, " Çok büyük bir mesele var.. arkadaşlar..ve benim de sizin yardımınıza ihtiyacım var" dedi ciddi anlamda.

Sabah olmuştu, "Ya Mevsim niye bana inanmak istemiyorsun!? Bir ses duydum diyorum sana" dedi Gizem, onun peşine takılarak, ama Mevsim yinede inkar ediyordu ve kendi sırasına oturdu. " Ne sesi?" diye sordu Çetin, arkadaşlarıyla kulak misafiri olarak. "Geceleyin bazı sesler duydum, bizimkiler olabilir" dedi Gizem ama aralarına Mine geçince umutları söndü. "Boş boş millette umut vermeyi bırak kızım! Tuğrul da öldü, diğerleri de öldü! Hepsini öldürdü işte o psikopat! Bizi de öldürecek!" Diye bağırdı onun yüzüne. "Ben ölmek istemiyorum ya! Ölmek istemiyorum!" dedi Seher, bir sıraya oturarak. O sırada Seher'in arkasında Selin oturuyordu, kendi burnunu tutarak ona " Kızım ben sana uzakta otur demedim mi!? Yine geldin burnumun dibine!" dedi Selin. "Ne diyorsun sen ya?" dedi kömür saçlı kız ama sonra ayağa kalktı. " Ne oluyor?" diye sordu Nil, çatışmanın arasına girerek. " Kötü kokuyormuşum! Prenses rahatsız olmuş. Metabolizmamız, ne yapayım?" dedi Seher ve ortalıktan çekilip gitti. "Yemin ediyorum midem kalktı ya" dedi sarışın kız, iğrenerek.

Çok geçmeden öğretmen girdi sınıfa, "Oturun" diyince herkes sırasına yerleşti. Kendi çantasını omzundan çıkardı ve masaya yerleştirdi. "Evet, dün dersimizde ne olmuştu, bir hatırlayalım. Salih arkadaşınız, ölmeden önce videonun çekenin kendisi olduğunu, itiraf etmişti. Ama aynı zamanda montajlayanın ve Mevsim'in çantasına koyanın başka biri olduğunu söylemişti. İşte bugünkü sorumuz bu, videonun olduğu flaş diski Mevsim'in çantasına kim koydu? Elini kaldırsın lütfen." dedi Akif,ama sınıf tekrardan sessizliğe gömüldü. Derin iç çekti öğretmen ve kendi gözlüklerini düzeltirken "Ben yaptım" diye bir ses duydu, ve o kişi elini kaldırmıştı. Herkes kendi kafasını o öğrenciye çevirmişti, ve o kişi aslında Ateş'ti. Elini cesaretli birşekilde kaldırdı ve öğretmenin gözlerine baktı. Öğrenciler hepsi Ateş'in üstüne gitti, ama onun umrunda hiç olmadı." Tamam işte itiraf ettim, herşeyini suçlusu benim. Bırak bizi gidelim" dedi oğlan, elini indirerek. "Peki videoyu kim montajladı?" diye sordu Akif Öğretmen, sırıtarak. "Bendim dedim ya" diye tekrarladı Ateş. "Hıhı, evet öyle dedin, bende sana inanmadım. O videodaki montaj fazla profesyonel, amatör işi değil yani. Salih'e videoyu çektirmeye ikna ettiğin ve Mevsim'in çantasına disk koyduğun kısmı doğru. Ama eksik parçalar var ve bende o parçaları bulucam. O kişinin kim olduğunu öğreneceğim " dedi Akif. "Yok öyle biri!" Diye seslendi Ateş ve ayağa kalktı itiraz ederek.

𝐀ş𝐤'𝐚 𝐃üşü𝐧 || Akgiz.ೃ࿐       Öğretmen Öğrenci İlişkisiWhere stories live. Discover now