XIV

128 6 5
                                    

༊*·˚. ≪•◦ Baskı◦•≫ .ೃ࿐

Selin gidince, tabi birşey yapamadı öğrenciler. Burda kalmak isteyenler ve kalmak istemeyenler diye oylama yapılır. Çok az kişi burda durup kalmak istemişti. "Tamam abi ya, kalmak isteyen kalsın. Ben gidiyorum" dedi Halil ve burdan ayrılmak isteyen öğrencilerle atölyeye doğru ilerledi ama onları Ateş durdurdu. "Ya bir durun ya bir sakin olun! Ne yapıyorsunuz lan siz!? "Diye bağırdı Ateş,kalabalığın sesini dindirerek. Sakin ses tonuyla devam etti oğlan, "Bakın. Önümüzde iki seçenek var. Şimdi çıkarsak,hiçbirşey değişmeyecek. Eski hayatlarımıza geri döneceğiz. Ama eğer kalır, bu hikayenin sonunu getirirsek. O kapıdan çıktığımızda,hepimiz başka insanlar olabiliriz. Akif Hoca sürekli ne diyordu? Düşünün. Ben düşündüm. Artık yaptığımız hataların sorumluluklarını alma vakti geldi. Bunca yükün yanlışlarını taşımakta siz de yorulmadınız mı? Ben çok yoruldum. Kara'ya Rüya'nın videosunu ben verdim. Evet, yanlış yaptım. Ama şimdi önümde, bu yanlışı düzeltmem için bir şans var. Gelin hep birlikte, Rüya'nın gerçekte ne olduğunu öğrenelim. Kalın burda, bu hikayenin sonunu getirelim. Ne yapıyorsak,birlikte yapacağız. " dedi Ateş, herkesi ikna ederek. Burdan çıkmaya çok hevesli olan yakın arkadaşı Halil'e döndü. "Halil. Hani diyordun ya, ne olursa olsun yanımda kalacağın diye. Demiyor muydun sen, hı?. Şimdi senin yanımda kalmanı istiyorum.. kalır mısın?" dedi Ateş, yakın arkadaşına gülümseyerek.

" Ağzımdan bir söz çıktı ya. Hemen beni kendi silahımla vuruyorsun değil mi? Kalıyorum lan" dedi Halil ve o sevinçle en yakın arkadaşına sarıldı. Duygulanan ve sevinçle izleyen vardı, artık bundan sonra herkes hep beraber haraket edecekti. Tam sevinirken bir anda alarm sesleri duyuldu koridorlarda. Kırmızı ışıklar yanıp sönüyordu. "Ne oluyor lan?" dediler ve hemen ofise girerek kamera kayıtlarını izlemeye başladılar. "Özel güvenlik içeri giriyor.." dedi Çetin, kamera kaydını izlerken. Gerçekten de güvenlik geliyordu, daha doğrusu ordu gibi toplanmış birkaç polis. Okula girmeye çalışıyorlar, öğretmen baygınken. Çok çaresizlerdi öğrenciler, ne yapacaklarını bilmiyorlardı. Ama çok şükür okulun etrafında lazerler vardı,böylelikle polisler onları kapatmakta zaman kaybedecekti,onlar ise bir plan kurmaya zaman kazanacaktı. O sırada Selin, lavabodan çıkmıştı. Koridordaki o alarm seslerini görmezden geçti ve sınıfa girdi. Gizem ile baygın Akif'i görünce gözlerini devirerek "siz hala burdamısınız ya" dedi derin iç çeken sarışın kız, en ön sıraya oturdu.

Gizem,Selin'e baktı. Pek birşey demedi, sadece öğretmenle ilgilenmeye devam etti. Havlunun suyunu kovaya sıkarak,alnına koyuyordu Öğretmen'in. "Yalnız kalmak mümkün değil bu okulda." Dedi sarışın kız. Gizem'in öğretmen için o endişeli gözlerini fark etti ve sinsi sinsi sırıtarak ona "Akif hocanın çok zamanı kalmamış." dedi. Gizem, gözlerini ona çevirdi, "anlamadım?" dedi, net birşekilde tekrardan duymak için. "Basit bir bayılma değilmiş Gizem, çok hastaymış. Ölüyormuş" diye tekrarladı Selin, sinsi gülümsemesi hiç eksilemeyerek. Şaşıran Gizem duyduklarına inanamadı. "Nasıl ya?" diyerek ayağa kalktı. "Ne kadar aptalca bir son değil mi? Adam boşu boşuna hem kendine eziyet etti, hem bize" dedi, sıradan kalkmayan Selin. "Boşu boşuna değil, Rüya için yaptı herşeyi" diye cevap verdi, duygulanan Gizem. "Rüya? Varsa yoksa Rüya değil mi? Niye bu kadar sevdiniz onu, anlamıyorum ki? Ya benim onunla ilgili hissettiğim tek şey,nefretti. Herşey onun için o kadar kolaydı ki. Arkadaşları arkasındaydı,ailesi arkasındaydı. Etrafında onu hep çok seven birileri vardı. Hayallerine ulaşması için hiçbir engel yoktu onun!" Diye gerildi sarışın kız. "Senin de peşinden koştuğun hayallerin var. Oyuncu olmak istiyormuşsun, Mine'yle konuşurken duydum. Hatta bir rol için kabul edilmişsin. Ya görmüyor musun sende Rüya gibisin" dedi Gizem, Selin'in sesini dindirmeye çalışarak.

𝐀ş𝐤'𝐚 𝐃üşü𝐧 || Akgiz.ೃ࿐       Öğretmen Öğrenci İlişkisiKde žijí příběhy. Začni objevovat