XXIV

107 8 2
                                    

༊*·˚. ≪•◦ Duruş◦•≫ .ೃ࿐

"Baksanıza! Hoca bile kaçmış gitmiş, biz niye burda daha fazla duralım ki!? Hadi arkadaşlar!" Diye bağırdı İsmail ve herkes bodrum katına inecekken "Durun gitmeyin! Akif Hoca katil olmuş olamaz! Çünkü o katil falan değil!" Diye durdurdu Gizem, tek cümleyle. "Ya bıktım artık senin bu Akif Hoca yalakalığından! Adam kaçmış gitmiş, hala katil o olamaz diyorsun!" Diye bağırdı Mevsim, onun gözlerine bakarak. "Değil çünkü, biliyorum."diye yanıtladı Gizem. "Ya bırak Gizem Allah aşkına ya, neyi biliyorsun sen ya!? Hadi gidelim arkadaşlar!" Diye tekrarladı İsmail. Onlar tam çıkacakken,yinede Gizem durdu onları, ama bu sefer ciddi birşekilde "Çünkü ordaydım!" Diye bağırdı. Sınıf arkadaşları ona doğru döndü,tam olarak ne dediğini anlamadılar. "Rüya ölmeden önce.. yanında ben vardım" dedi ve o anıyı anlatmaya başladı.

O anı...
Rüya'nın intihar ettiği gün, o binaya Gizem, en yakın arkadaşının mesajı ile binanın en üst katına çıkar. O zeminde oturan en yakın arkadaşı Rüya'yı fark etmişti, fakat beklendiğinden daha çok morali bozuk gözüküyordu. "Rüya..? Ne oldu?" diye sormuştu Gizem, kendi okul çantasını omzundan indirerek. Rüya, Gizem'in geldiğini fark edince, hemen kafasını ona çevirdi. Ağlayarak ayağa kalktı ve koştura koştura Gizem'e sarıldı. Bir laf bile etmedi kız, kendi gözyaşlarını tutmaya çalıştı. Ona sıkıca sarıldıktan sonra, Gizem gözlerini ondan ayırmadı, "Ne oluyor Rüya? İyi misin sen?" Diye sordu tekrardan. Kafasıyla hayır işaret verdi genç kız, "Değilim. Bırakmıyor peşimi.. pes etmiyor" dedi Rüya, o çaresiz ve acıklı sesiyle. "Kim?" diye sordu Gizem, o korku dolu gözlerle. Kafasını eğdi kız, birkaç adım geriye çekildi ve yere oturdu. "Şimdi.. babamla kardeşime zarar vericekmiş, istediğini yapmazsam." dedi, gözyaşlarını tutmaya çalışan. Gizem,kendi en yakın arkadaşının ellerinden tuttu ve nazikçe okşadı,sakinleşmesi için, "Kim tehtid ediyor seni? Neden? Ne oluyor Rüya? Ben hiçbirşey anlamıyorum." Dedi genç kız, korkulukla bakarak. "Taner Hoca" diye yanıt verince Rüya,birkaç damla gözyaşı akıttı. Şaşırmıştı o zamanlar Gizem, ama kendi arkadaşına güveniyordu, "Taner Hoca mı? Ama neden?.."diye sordu. Ona cevap vermedi Rüya,çünkü dudakları ağlamaktan titreyerek ona tek birşey söyleyebildi, "Ben yoruldum artık.. gücüm kalmadı.. onlara birşey yaparsa, kendimi asla affetmem." deyip ayağa kalktı ve binanın kenarına geçti. Bedenini Gizem'e doğru çevirdi. "Rüya? Rüya ne yapıyorsun?" dedi Gizem, ayakları hafif titreyip, çok fazla yaklaşmayarak. "Ben artık vazgeçiyorum. Bitti.. Başka çarem kalmadı." dedi, gözlerini kapattı ve kendi kollarını havaya kaldırarak rahat bıraktı kendini. O sırada, Rüya'nın düşeceğini anlayan Gizem, şaşıra şaşıra hemen koşturdu ve süratli birşekilde çömelerek onun elinden tuttu. Düşmesini engellemişti.. ama çok uzun tutamadı. Gözyaşlarını,yakın arkadaşına düşüyordu. Her çekişinde onu kendine çekmeye çalışıyordu. Ama Rüya inat etti, kendi elini çekercesine o binadan attı kendini..

Anısını anlattırken Gizem, yıkıldı. Gözyaşlarına boğularak hocanın sandalyesine oturdu, ve elleriyle kendi gözyaşlarını silmeye çalıştı. Öğrencilerin bazıları duygulanıp ağladı,bazıları ise sadece gözyaşlarını tutmaya çalıştı. Ateş,kendi gözyaşlarını sildi ve "Gizem. Neden bunları daha önceden anlatmadın?"Diye sordu, yere çömelerek. "Çünkü engel olamadım. Hep gözümün önünde, dilimin ucundaydı ama vazgeçiremedim" dedi genç kız, sesi titreyerek. "Gizem.. bu anlattıkların çok zor şeyler, ama bak Gizem bu anlattıklarınla bir çözüm yolu bulamayız biz. Günlerdir savunan adam nerde? Bak, kaçmış gitmiş. Biz burda daha fazla niye duralım ya? Haksız mıyım arkadaşlar? Niye çıkıp gitmiyoruz burdan ya!?" Diye bağırdı İsmail, baya kişi ona katılmıştı. Hatta neredeyse tüm öğrenciler.. o sırada Akif, Zeynep'le ilk defa yüz yüze görüşmüştü. Koridorda karşılaştılar ve birbirine sımsıkı sarıldılar. "Herşeyi hatırlıyorum!"dedi Zeynep,kendi ellerini onun boynuna sararak. Sarılmayı bırakınca onun gözlerinin içine baktı,ikiside sevinçten ağlayacak gibiydi. Tek tek Zeynep, ne hatırlıyorsa ona anlatmaya başladı.. bir öğrencinin Taner Hoca'nın tehtidlerinden yüzünden okulu bıraktığını.. sonra ona araba kazasında bilerek, çarpan kişinin Taner Hoca'nın adamlarından biri olduğunu.. ve tüm pisliklerini anlatmaya başlar. Onu dikkatlice dinleyen öğretmen,sadece dinledi ve sessiz durdu. Herşeyi anlattıktan sonra Zeynep ona "Yani demem o ki,senin kafandakiler hayal ürünü değil. Sen masumsun" dedi Zeynep ve ardından kendi ellerini onun yanaklarına koydu. Akif artık ona karşı tüm hisslerini kaybetmişti..

𝐀ş𝐤'𝐚 𝐃üşü𝐧 || Akgiz.ೃ࿐       Öğretmen Öğrenci İlişkisiWhere stories live. Discover now