11.Bölüm ♠

7.1K 365 20
                                    

[ Multimedia İpek ]

11. Bölüm°

- Pınar -

Katibe Teyze paytak paytak koşup kapıyı açmaya giderken televizyonun sesini kıstım.

Önde ellerindeki bir poşetle Arya ve İpek gelirken arkadan yürüyen bir poşet yığını geliyordu.
Bakışlarımı poşetlerden çekip suratlarına baktım. İkisinin suratı asıktı ama Simge sırıttığına göre çok eğlenmişlerdi.
İyi ki gitmemişim.

"Sen nasıl oldun Pınar? " elindeki poşetleri yere bırakıp kendini koltuğa atarken konuştu Arya.

"Niye, neyim var- ıhm ..iyiyim ya daha iyiyim. Sorun yok."

Olmadı Pınar. Az rolüne hakim ol ya! Arya anladıysa gidip Simge'ye yumurtlayacaktı ve ben bir daha alışverişten -Simge'yle birlikte olan, bir dakika bile oturmadığımız alışverişten- kaçamayacaktım. Bu kabus gibiydi!

"Hadi ben kaçar. Görüşürüz yarın." diyerek kalktı İpek.

"Nereye bu saate. Hem poşetinde ne var."

"Ay ya... Annemlerde yemek varmış iş ortaklarıyla. Daha öncedendi de ertelenmişti. Oraya gidicem diye bir elbise aldım. O kadar."

"Haa. Tamam ya git sen. Güzel güzel yemekler ye, biz burdayız."

"Kız benim yemeklerin nesini beğenmiyon. "

Siktir ya. Ben biraz İpek'le uğraşayım diyorum Katibe! Sen ne arıyorsun burda.

"Yok Katibe . Ben İpek'le uğraşmak için dedim."

"Hadi ordan. Ben gidiyorum, yemeği yaptım, yedikten sonra toplarsınız artık."

"Tribine kurban Katya! "

"Kes sesini Arya!... Tamam biz toplarız, hadi iyi geceler."

Cevap vermeden evden çıktığında gerçtekten trip attığını anlamıştım. Yarın bir şekilde gönlünü almasam içim rahat etmezdi. Anneydi o da sonuçta.

"Sen ne aldın Arya? "

"Hiçbir şey.."

"Elindeki poşet ne o zaman."

"Ya baktım bunlar alıyor, yanlarında fakir durmamak için elime bir poşet aldım."

Bu salaklığa gözlerimi devirdim ve ayağa kalktım. Bu sırada Simge'nin sesini duydum.

"E bana sormadın ne aldığımı! "

Gözlerimi yerdeki poşet yığınında gezdirdim ve Simge'nin suratına baktım.

"Yok sağol.'"

Onun mırıldanmalarına aldırmadan odama çıktım ve pijamalarımı giydim. Rahatlık varken ne o öyle dar dar pantolonlar giyerek yemek yemek?!

Mutlu ve rahat bir şekilde merdivenlerden inerken elindeki küçük çantyla İpek geldi yanıma.

"Ya hiç gitmek istemiyorum Pınar."

"Gitme diyeceğim ama anneni tanıyorum."

O umutsuzca başını eğerken ben birazdan rahatlıkla yiyeceğim yemeği düşünüyordum.

Simge'yi elindeki poşetlerle merdivenleri çıkarak bize doğru geldiğini görünce hemen korkuluğun üzerine çıktım ve aşağıya kaydım. İpek'te korkuluğa yapışarak süründü ve kurtuldu... Düşünsenize Simge'nin poşet yığınının altında kalıp nefessizlikten öldüğünüzü!?

Komşum DengesizKde žijí příběhy. Začni objevovat