17.Bölüm ♠

6K 301 16
                                    

[ Multimedia İpek ]

17. Bölüm ♠

-Yazar Anlatımı -

Arya, Katibe'nin şaşkınlığını umursamayarak elindeki bebekle içeriye girdi.
Ne diye kabul etmişti ki sanki. Hayatında doğru düzgün bebek gördüğü bile yoktu. Şimdi bir de bakacak mıydı?

Salona geçmeden önce koridorda durdu ve bebeğin yüzünü kendine çevirerek, bir eşyayı inceliyormuş gibi bakmaya başladı. İlk gözüne çarpan, bebeğin minik yüzündeki kocaman gözleriydi. Bu çocukta mavi gözlüydü, Arya kıskanmıştı. Evet, küçük bir bebeği kıskanmıştı. Bu bahçede bulunan evlerde çok fazla renkli gözlü insan vardı!
Bebeğin dudaklarına indirdi gözlerini. Minik pembe bir dudağı vardı.  Tamam, bebek tatlı ve güzel olabilirdi, ama Arya ben daha güzelim, diyerek omzunu silkti ve salona ilerledi.

İpek ve Simge, elinde bebekle salona giren Arya'yı görünce şaşırmışlardı. Simge bir an 'acaba elindeki tabaklar bebeğe mi dönüştü' diye düşündü. Ama bu düşünce kendisine bile saçma geldi.

"O bebek de nerden çıktı?"

Aslında bu soruyu tam Simge soracaktı ki, uyku tutmayan Pınar merdivenlerden inerken sormuştu. Arya elindeki bebek çantasını yere atıp koltuğa oturdu. Bebek sessizce dururken konuştu.

"Neden hepiniz nerden çıktığını soruyorsunuz? Benimkinden çıkmadı ya! Savaş'ın annesinin çocuğuymuş."

Pınar biçimli kaşlarını çattı ve bir an ne olduğunu anlamayarak Arya'ya baktı.

"Savaş'ın annesinin çocuğu mu?"

"Evet."

Pınar omuz silkti ve bebeğe ilerledi. Hep bir kardeşi olsun isterdi. Severdi bebekleri. Sokakta bile görse, bebeğin annesini umursamadan severdi onları.

Gülümseyerek eğildi ve Arya'nın elinden bebeği aldı. Yaklaşık bir veya iki yaşında olmalıydı. Kocaman gözleriyle ona şaşkınca bakan bebeği kendine çekti ve yanaklarından öptü.

"Çok güzel bu! Adı neymiş Arya?"

Arya durup düşündü.. adını sormamıştı ki? Bu kadar salaklık bana fazla diye mırıldandı. Ardından Pınar'a cevap verdi.

"Sanırım... sormadım."

Pınar takmadı Arya'yı. Elindeki bebekle koltuğa oturdu. Bu güzel bebek kendisinin olsaydı adını ne koyardı? Açıkçası bunu hiç düşünmemişti. Diğer kızlar gibi oturup sevgilisiyle evlenme hayali kuran ergen kızlardan olmamıştı. Gerçi hiç sevgilisi de olmamıştı ama, o ayrı bir konuydu.

Pınar erkeklerle mesafeli davranırdı. Soğuk bakışlarının yanında umursamazdı onları. Ne gerek vardı ergen bir aptalla uğraşmaya? Hele peşine takılmaya! Evet o zamanlar o da ergendi ama gereksiz şeylerdi her zaman onun için. Haline şükrediyordu bazen, ağır bir ergenlik geçirmediği için.

Aklından erkek isimleri geçirmeye başladı. Ama bir türlü karar veremiyordu. Vazgeçti en sonunda. Bebek diye seslenmekten zarar çıkmazdı herhalde.

"Ay ben sormayı unuttum Pınar. Biz kaç gündür okula gitmiyoruz?"

Pınar bebeği kucağına güzelce oturttu ve İpeğe döndü.

"Sorun yok o konuda. İzin aldım. Ama daha fazla uzatırsak pek iyi olacağını sanmıyorum."

İpek cevap vermeyip başını sallamıştı. Hastaneden çıktığından beri üzerinde bir ağırlık vardı ve bundan hoşlanmamıştı. Koltukta iyice yayılıp gözlerini kapattı. Biraz uyursa iyi gelebilirdi.

Komşum DengesizWhere stories live. Discover now