13.Bölüm ♠

6.8K 352 29
                                    

[ Multimedia Emir ]

13.Bölüm°

-Pınar -

Simge'yi sağlam kolundan çekiştirdim ve önüne bakmasını söyledim. Arya ve İpek aynı bölümdeyken ben ve Simge de aynı bölümdeydik. Yabancı dil.

Simge tekrar kafasını çevirip arkadaki çocuğa gülümsemeye çalışırken daha hızlı çekiştirdim ve itirazlarını dinledim. Neden onunla aynı bölümü seçmiştim ki? Bütün ders başımı şişirsin diye mi?

"Ya niye bu kadar hızlı gidiyoruz Pınar."

"Boşuna gelmiş olmayalım bir-iki derse girebiliriz. Yürü."

"Aman be. Ne inek çıktın sende ."

Aniden durdum ve Simge'nin suratına yaklaştım.

"Sen iste inek de olurum. Yeterki o çeneni biz burdan çıkana kadar kapat."

Ağzını açmadan kafasını salladığında, 'güzel' diye mırıldandım ve hızlı hızlı yürümeye devam ettim.

******

- Arya -

Arabadan indikten sonra İpeğin koluna girdim ve bahçeye doğru ilerledik. Bahçeye girdikten sonra iki adım atıp aynı anda durduk .

Ne oluyordu burada?

Beş tane bahçıvan kılıklı adam vardı ve hepside başka bir noktada yere eğilmiş bir şeyler yapıyordu.

İpeğe baktığımda omuzunu silkti ve eve ilerledi. Bende onun gibi yaparak yanına ilerledim. Katya Teyze bize kapıyı açarken yanaklarını sıktım ve öptüm. Çok alışmıştım ona.

"Açım ben Katyacığım."

"Hazırlarım şimdi bir şeyler. Diğer ikisi nerde? "

"Bizim ders saati daha erkenmiş. O yüzden bizi erken yolladılar."

Koltuğa uzandım ve cebimden telefonumu çıkardım.

"Kız kalk elini yüzünü yıka ! Pis pis oturma o koltuklara."

Önce biraz bekledim belki mutfağa giderde bende yıkadım diye yalan söylerim, ama ellerini beline koyuşu, bana pis pis bakan gözleri, beni yerimden kaldırdı ve banyoya yolladı.

Oflayarak merdivenleri çıktım ve banyoya girdim. Ellerimi sabunlamadan yıkadım ve havluyla kurutarak çıktım. Mutfağa girdiğimde İpek yemeye başlamıştı. Bu terbiyesizliğini göz ardı ediyor ve yemeye başlıyorum.
Çatalı elime alıp salataya batırdığımda sesini duydum.

"Ya bak, yemek yerken bir merak sardı içimi. Ay bak ben diyorum ki gidip bir sorsan. Bahçıvanlar niye diye."

Kafamı iki yana salladım.

"Merak ediyorsan git kendin sor."

"Ay sanki sen merak etmiyorsun."

"Ediyorum tabii. Ama ilk sen dışa vurdun. Git sor."

"Tamam taş -kağıt -makas oynayalım, o zaman."

"Tamam. Ama bunlar üç gündür yoktu. Ya bir şey varsa. Ya ben onlara gittiğimde bana bir şey olursa? Vicdan azabı çekmeyecek misin? "

Duygu sömürüsü yapmaya çalışırken, önce bana uzaylıymışım gibi bakıp kafasını sallayınca elimi kaldırdım.

"Üç defa yapacağız. Kaybeden gider."

Komşum DengesizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin