35.Bölüm♠

1.9K 120 19
                                    

İyi okumalar canlar!❤

35.Bölüm

Pınar'ın sinirli sesini duyan Katibe, gurur duymadan edemedi. Onu düşünen, seven ve koruyan insan ne fazlaydı!

"Kız dur bi! Hemen etme öyle küfürler. Bir dinleyeyim adamı ne diyor bakalım."

"Yok Katibe. Bunları dinlemeye gerek yok. Zırvalayacak bir şeyler sende kanacaksın. İzin vermem."

Katibe güldü ve daha fazla abartmaya gerek duymadan şakasını bitirdi.

"Tamam tamam. Şaka yaptım. Konu bu değil. Zaten hele bir öyle bir şey yapsın, seni aramadan hallederdim onu."

Pınar suratındaki sinirli ifadeyi yok edip, yerine tiksinç bir ifade getirdi.

"Aman be Katibe."

"Neyse neyse. Ben diyecektim ki, biz biraz geç gelebiliriz size dediğimiz tarihten. Sorun olur mu?"

Pınar sinsi sinsi sırttı.

"Yoo. Ne sorunu Katibecim."

Pınar'ın sesindeki munzurluğu fark eden Katibe, mümkün olsaydı o an telefonun bir tarafından elini kolunu çıkarıp onu boğacaktı.

"Kız yine o fesat şeyleri düşünüyorsan aklın kurusun. Terbiyesiz. Aramayacağım bir daha seni."

"Ya tamam tamam. Düşünmüyorum öyle şeyler. Ama torun istemenin neresi fesat?"

"Bak hala! Bu yaşta ne çocuğundan bahsediyorsun Pınar? Kapat telefonu."

"Tamam. Seni seviyorum Kato."

***

"Şimdi diyorum ki, bizim yapabildiğimiz yemeklerden bir halt olmaz. Şöyle ev yemekleri yapan güzel bir yer bulalım ve sipariş verelim. Ne dersiniz?"

Arya, İpeği haklı bularak kafasını salladı.

"Ben de tatlı getiririm işten çıkarken. Sonuçta tatlıların içinde çalışıyorum."

"Tamamdır. Yemeği yine sizler halletiğinize göre, ben aileleri arama görevini üstleniyorum. Babam zaten sorun etmeyecek. Ama sizinkiler mızmızlanacak, ben arayayım ki böyle bir imkanları olmasın. Malum, ikna edici bir dile sahibim. Boşa gitmesin."

Konuya noktayı koyan Pınar, kalktı ve telefonunu alarak odaya çıktı. Arya da çantasını kapıp fırladı evden, zaten geç kalmıştı. Bir de oturmuş sohbet ediyordu. Ayıp Arya. Çok ayıp.

İpek de kalkınca, Simge bacak bacak üzerine attı ve fırsat bu fırsat diyerek telefonunu alarak Cenk'e mesaj attı.

(Cenkii'm, 2 dakikaya bahçede ol lütfen. Sana bir şey söyleyeğim.)

Simge cevap gelmesini beklemeden kalktı ve kapıya ilerledi. Bu saatlerde evde olurdu Cenk. Yani iki dakika sonra orada olmak zorundaydı.

Her zamanki yere geçti ve oturdu.

Bu sırada kapıda hala didişen Savaş ve Arya'ya baktı. O an seslenerek 'Gidin artık işinize' demek istedi ama bunun için bağırması gerekirdi. Bunlara gerek yoktu. Rehberden Arya'yı bularak aradı.

"Ne var Simge?"

"Arkandayım ve benimle düzgün konuş salak."

Arya arkasına dönerek yerde bağdaş kurarar oturan Simge'ye baktı.

"Hadi ne istediğini söyle, salak."

"Artık şu adamla konuşmayı bıraksan da işe gitsen, sen gidince o da gitse ve buralarda kimse olmasa?"

Komşum DengesizWhere stories live. Discover now