1.Bölüm ♠

21.1K 668 14
                                    

1.Bölüm°

Araba üç katlı büyük evin önünde durduğunda yanımda çeneleri yere değecek kadar ağızlarını açan kızlara baktım.
Burası site gibiydi. Bizim evimizden başka iki ev daha vardı. Tamam güzeldi ama bu kadar abartmaya gerek yoktu.

"İlk defa mı görüyorsunuz?" diye sorduğumda Arya hariç hepsi bana dönmüştü .

Doğrulup Arya'nın kafasına bir şaplak attım.Çığlık atıp bana döndüğünde şaşkınca ona baktım. Çok hafif vurmuştum.Hatta dokunmuştum sadece.

"Kafamı kırdın be !"

"Abartma. İnin hadi ."

Arabadan indikten sonra onları beklemeden eve ilerledim. Onlar arkamdan gelirken zile bastım. Babam evi temizlemesi için bir kaç kişi yollamıştı.
Kapı açıldığında içeriye girdim ve sıraya dizilmiş dört hizmetliye baktım.
Umursamaz bir tavırla onlara gidebileceklerini söyledim ve arkamda hala mal gibi etrafa bakınan kızlara döndüm.

"Şimdi. Herkes kavga etmeden kendine bir oda seçiyor ve eşyalarını yerleştiriyor . Hadi! "

Kızlar hemen merdivenlere yöneldiler ve koşarak çıkmaya başladılar.

Oda dağılımını ben yapmalıydım.

Yumruklarımı sıkarak merdivenleri çıkmaya başladım. Çığlıklarının geldiği odaya girdiğimde anında seslerini kestiler ve bana yavru kedi bakışlarını attılar.

Bir kere dövmüştüm de onları. Sanırım bu yüzden benden biraz korkuyorlardı. Hoşuma gitmiyor desem yalan olurdu.

"Ne oluyor burda? Ben size kavga yok demedim mi? "

Her ne kadar şu hallerine gülmek istesemde ciddi durmalıydım.
Kimse cevap vermediğinde gerçekten sinirlenmeye başlamıştım.

"Konuşacak mısınız yoksa ben konuşturayım mı? "

Bir kaç saniye sonra İpek konuşmuştu.

"Iı şey. Ben bu odayı istiyordum ama Arya'yla Simge bırakmıyor."

"Bir kere bu oda daha büyük. Benim kıyafetlerim buraya anca sığar." diye karşılık verdi Simge de .

Sesini çıkarmayan Arya'ya baktım. Odayı alabilmek için masum kızı oynuyordu.

"Peki. Sizi ben yerleştireceğim. Eğer birinizin itirazını duyar olursam hiç iyi şeyler olmaz baştan söylüyorum."

Kafalarını salladıklarında elimle odadan çıkmalarını işaret ettim.

İkiletmeden odadan çıktıklarında tekrar yan yana dizildiler.

"İlk olarak bir üst kata çıkıyoruz.Odalar en üst katta olsun. Ben öyle istiyorum. Şimdi gelin."

Başka bir şey demedim ve merdivenlere yöneldim. Beni takip ettiklerini bildiğim için arkama bakma gereği duymadım.

Yukarıda zaten dört oda vardı en köşedekini ben alırdım.
Kata ulaştığımızda kendim için gözümü kestirdiğim odanın önünde durdum.

"Arya sen benim yanımdaki odada kalıyorsun. İpek sende onun yanında ve Simge diğerinde de sen. Şimdi inip bavullarınızı alın ve yerleşin."

"Biz mi taşıyacağız? Buraya kadar? Üçüncü kata! "

Simge cırtlak sesiyle konuştuğunda ellerimi yukarıya kaldırdım.

"Hizmetlileri yolladım. Bu yüzden, evet."

Bir şey demelerini beklemedim ve merdivenlerden inerek kendi eşyalarımı almaya gittim.

* * *

-Yazar Anlatımı

Simge elindeki mini elbiseyi yerine koyarken ağlamak istiyordu. Neden evden kaçmıştı ki sanki! Şimdi nerdeyse hiç parası yoktu ve bu çok beğendiği elbiseyi alamıyordu!

Aslında Pınar ona alabilirdi ama Simge o kadar da yüzsüz değildi. Zaten Pınar onlara fazlasıyla yardım etmişti birde elbiseyle uğraştıramazdı.

Hüzün dolu gözlerini elbiseden ayırdığında ona doğru bakan bir çift gözle karşılaştı. Alayla sırıtan adama baktığında sinirlenmişti.

Hemen kendini toplarladı ve ağzının payını vermek için yakışıklı çocuğa doğru ilerledi.

Tam karşına geldiğinde durdu ve Pınar'dan aldığı sözlü derslerden yararlanarak konuştu.

"Bir sorun mu vardı?"

Karşısındaki çocuk aynı şekilde dururken bir an erkekliğine tekmeyi geçirmek istedi. Ama bunu şuan yapamazdı . Elbisesi fazla kısaydı.

"Aslında bir sorun yok, küçük kız. "

Küçük kız mı? Kendini ne sanıyordu bu?!

"Bana bak-"

"Zaten sana bakıyorum."

Lafının bölünmesine daha da sinirlenen Simge az önce kaldırdığı işaret parmağını indirdi ve orta parmağını kaldırdı. Ardından arkasına bakmadan mağazadan çıktı.

* * *

Arya odasındaki düzene bir kez daha baktı ve bu düzeni sağladığı için kendisiyle gurur duydu. Pek toplu biri değildi ama odası toplu olduğunda mutlu oluyordu.

Kendini rahatlatmak için kısa bir duş almak istemişti ama karnı açtı. Yemeğe her zaman öncelik tanınmalıdır onun için. Odasından çıktı ve insanı bıktıran merdivenlerden indi.
Karnı tokken bu merdivenleri çıkmaya başlasa odasına ulaşana kadar tekrar acıkırdı.

En sonunda mutfağa ulaştığında buzdolabına koştu ve kapağını açtı. Kendine güzel bir şey yapmak isterdi ama gerçekten yorgun hissediyordu. Bu yüzden sadece peynir çıkardı ve ekmeğin içine koydu. Meyve suyu alarak midesine ekşın yaşatmak istedi. Peynir ekmek onun için sıkıcı bir yiyecekti.

Ekmeğini bitirdikten sonra odasına çıkmak için merdivenlerin başına geldikten sonra gözlerini kapattı ve ışınlanmayı diledi.

Bir kaç dakika bekledi ama olmayacağını anladı ve gözlerini açıp oflayarak merdivenleri çıktı.

Odasına girer girmez banyoya yöneldi. Şuan gerçekten rahatlamaya ihtiyacı vardı ve bunun için duş almak yeterliydi.

--

Havlusunu vücuduna sarıp saçlarını ıslak haliyle topuz yaptı.

Banyodan çıktıktan sonra dolaba yöneldi ve pijama takımını aldı . Çekmeceden iç çamaşırını seçerken kararsız kalmıştı.

Bunlar hep Simge'nin yüzündendi.

Mavi ve siyah olan iki iç çamaşırını havaya kaldırdı ve bir tekerlemeyle mavi olanı alıp siyah olanı çekmeceye geri sıkıştırdı.

Havlusunu açmak üzereyken gözleri pencereye takıldı.

Sırıtan ve baş parmağını kaldırmış onu izleyen karşı evdeki adama baktı.

Kafasını 'ne var' anlamında sallarken adamın uzaktan da olsa ne eliyle verdiği işareti anlamıştı. İç çamaşırlarını gösteriyordu.

Arya büyük bir öfkeyle perdesini çekti ve yatağına oturarak bildiği tüm küfürleri saydırdı.

****

Komşum DengesizΌπου ζουν οι ιστορίες. Ανακάλυψε τώρα