19.Bölüm ♠

5.9K 303 25
                                    

[ Multimedia  Kaan ]

.
.
[ Bu bölüm  "GlsmNadir" e ! ]
.
.

19.Bölüm°

-Yazar Anlatımı-

Güneş doğmaya başladığında Pınar kafasını yasladığı omuzdan uzaklaştı ve ellerinin tersiyle gözlerini sildi. Artık gitmek istiyordu.
Yerden destek alarak kalktı ve elindeki minik cam şişeyi cebine sıkıştırdı. Eğilip üzerindeki tozları silkelerken Kaan'da ayağa kalkmıştı.

Bir şey demedi ve yavaş adımlarla arabaya ilerledi ama sürücü koltuğuna oturacakken Kaan onu durdurdu.

"Arabayı ben kullanacağım, Mavi. Diğer koltuğa geç."

Aslında Pınar itiraz edebilirdi ama şuan hiç hali yoktu. Bütün gece uyumadığı ve ağladığı için çok uykusu vardı.
Kaan arabayı çalıştırmadan önce üzerinde ceketi olmasına rağmen kollarını ısıtmaya çalışan Pınar'a baktı. Bu saatlerde hava soğuk oluyordu. Isıtıcıyı çalıştırdı ve bir an önce bu ortamdan kurtulmak için gaza bastı.

--

Yol çok uzundu ve Pınar yaklaşık bir saat uyuduktan sonra dışarıyı seyretmeye başladı. Bu sırada bahçesinden çiçek aldığı evin önünden geçtiklerini fark etti. Kaan'a hemen arabayı durdurmasını söylerken Kaan itiraz etmeden durmuştu.

"N'oldu?"  Kaan pek bir şey ifade etmeyen, ama belki bir köşesinde merak barındıran gözleriyle Pınar'a döndü.

"İki dakika beklesene. Geleceğim hemen."

Pınar aceleyle arabadan indi ve bahçe kapısını açıp içeriye geçti. Bu saatte uyanıklar mıydı bilmiyordu ama bir daha buraya gelemezdi. Çiçek aldığını söyleyecekti.
Zile bastığında birkaç dakika sonra kapalı, genç bir kadın kapıyı açtı. Pınar önce selam verip kısaca anlattı. Karşısındaki kadın gülümseyip ona sarılırken bir daha ağlamak istedi. Ne oluyordu ona böyle?!
Geri çekildi ve el sallayarak bahçeden çıktı. Arabaya bindiğinde Kaan bir şey demeden arabayı çalıştırdı. Buna sevinmişti.

--

Araba bir marketin önünden geçerken Pınar gözlerini büyüttü ve Kaan'a baktı.

"Bu gece sahur'a mı kalkıyoruz?"

Kaan umursamazca omzunu silkti ve cevap verdi.

"Evet. Niye bu kadar şaşırdın?" 

"Yok, şaşırmadımda..neyse. Hem siz tutuyormusunuz ki?"

Kaan kaşlarını çattı ve iki saniyeliğine ona bakmadan konuşan Pınar'a baktı.

"Niye. Bizim tutmamız yasak mı?"

"Oğlum, siz adam öldürüyorsunuz. Kabul olmuyordur."

"Tanrı mı oldun başımıza Mavi."

Bu sefer kaşlarını çatıp bakan, Pınar olmuştu.

"Tanrı diyor bir de! Dinsiz. Senin günahlarında silinmez. Tutma boşuna."

"Doğru. Bir aylık oruç benim günahlarımı silmeye yetmez."

Kaan'ın ciddiyetle söylediği kelimelere Pınar heycanla yerinde diklendi.

"Hadi lan! Ne yaptın o kad-"

"Ağlayınca çenen mi düştü senin?"

Pınar eski şekline geçerken mırıldandı.

Komşum DengesizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin