15.Bölüm ♠

6.3K 322 34
                                    

[ Multumedia Kaan ]

15.Bölüm°

- Kaan-

"Oğlum içimde sucuk ağacı çıkacak lan. Bıktım pizza yemekten. Kurudum abi. "

Cenk yakınırken bende elimdeki dilimi kutuya geri bıraktım. Adam haklıydı.

"N'apalım. Beğenmiyorsan kalk yemek yap. Bak biz sesimizi çıkarıyormuyuz? " diyen Savaş'a baktım. O da memnun görünmüyordu.

"Cavidan, Cevriye yok yok Cazibe. Neydi lan kadının adı? Niye gelmiyor biz paramı sıçıyoruz kadına. Oğlunu bir hacıya hocaya götürelim de bir üflesinler. Aç kalıyoruz burda."

" Ya hadi kalkıp komşu kızlardan yemek isteyelim?"

Amacı kızların yanına gitmek olan Savaş'a oturduğum yerden tekme attım.

"Kesin sesinizi. "

Cebimde titreyen telefonumu elime aldım ve kayıtlı olmayan numaraya baktıktan sonra kulağıma götürdüm.
Kadının söylediklerini algılayıp kısa cevaplar verirken yerimden fırladım. Çocuklara elimle işaret edip peşimden gelmelerini söylerken telefonu cebime tıktım ve büyük adımlarla evden çıktım.

Garaja doğru ilerlerken Pınar'ı gördüm. Karşısındaki adamdan anahtarı alıp arabaya binerken ben daha da hızlandım ve arabaya ulaştım. Cenk bana anahtarı uzatıp tek kelime etmeden arabaya bindi.

Emir ve İpeğin aynı arabada olduğu aklıma gelince Pınar'ın aceleci hali daha mantıklı geldi.

Gaza köklendim ve telefondaki kadının söylediği hastaneye sürdüm.

***

Arabayı iki beyaz şeridin arasına parkettikten sonra indik ve bizden biraz önde ilerleyen kızları takip ettik. Hepimizdeki korku ve telaş aynıydı. Emir'i hastede az görmemiştik ama eminim ki en hasarlısı bu olacaktı. Öncekiler birkaç kurşun sıyrığından ibaretti.

Büyük ve seri adımlarla danışmaya ulaştığımızda Pınar bağırmaya başlamıştı.

"Ne demek daha gelmediler! Siz bizi arayalı nerdeyse yarım saat oldu ve onlar daha buraya gelmediler mi !? "

Haklıydı. Biz neredeyse yarım saatlik bir yol gitmiştik. Bu saate kadar gelmeme sebepleri neydi!

İki saniye sonra yanımızdan geçen sedyelere çevirdim kafamı.

Her yeri kanlar içindeki Emir'e baktım gözden kaybolana kadar. Kazanın nasıl olduğunu bilmiyordum ama eğer biri vardıysa bu işin arkasında, Emir'in bu halinin bedelini fena ödeyecekti.

Herkes bir sandalyeye otururken bende oturdum ve kanlar içindeki Emir'i gözümün önünden silebilmek amacıyla gözlerimi yumdum ve başımı arkamdaki duvara yasladım. Ama hiç beklemediğim bir şey oldu. Gözlerimin önünde beliren surat, kaslarımın gerilmesine sebep olurken ağzımdan çıkan küfürle yerimden kalktım ve sandalyeye tekme attım. Ya Emir'in sonuda onun ki gibi ölüm olursa? Buna da izin verebilecek miydim?

İyice kendimden geçip ağzımdan çıkan küfürlere engel olamazken kollarımdaki ince ama güçlü kolları fark ettim. Pınar beni çekiştirip az önce tekme attığım sandalyeye otururken hala sakinleşmediğimin farkındaydım.

Ta ki o biraz daha yaklaşana kadar.

Suratıma yaklaştıkça burnuma dolan o mis koku, bütün sinirimin uçmasını sağlamıştı sanki. Bir de buna mavi gözler ve pembe dudaklar eklenince daha da iyi hissetmiştim. Pınar'ın ne dediğini duymuyordum ama o sustuğunda sakince başımı sallamıştım.

Komşum DengesizWhere stories live. Discover now