4| Ciao amore

737 72 82
                                    

-

"Küçük bey? Hadi uyan artık."

Yerimden kıpırdandım. Göğsüme vurup duran kişiyi umursamadan uykuma devam etmeye çalıştım.

"Neden burada uyudun ki..."

Koluma değen sıcak elle kaşlarımı çattım.

"Buz gibi olmuşsun.. seninle işim sandığımdan da zor olacak  Jungkook."

Tekrar göğsüme uyanmam için yavaşça vurmaya başladığında, sinirle nefes verdim.

"Başımdan ne zaman gideceksin?"

Dedim yarım ağızla.

"Uyandığın zaman."

Dedi düz bir sesle. Derin bir nefes alıp verdim. Yavaşça doğrulmaya başladığımda üşüdüğümü yeni farketmiştim. Ellerim kollarımı bulduğunda, ovuşturdum üşüdüğümden.

"Üşüdün değil mi? Üstüne neden bir şey almadın? Burada uyumamalıydın."

"Hırka örtmüştüm üzerime."

Etrafını aramaya başladığında, hırkayı uyurken yere attığımı anlamıştım. Bulduğunda konuştu.

"Kollarını uzat bana."

Hırkayı çekinmeden kollarıma geçirdi ve önümdeki fermuarı da örttü. Kendimi tekrar koltuğa attığımda sıkıntıyla omuzlarımdan tutup beni geri kaldırdı.

"Hayır Jungkook. Kalk. Bugün çok işimiz var, gece beşik mi salladın? Bu halin ne senin?"

"Televizyon izledim."

Dediğim şeyle duraksadım. O da durdu...

"Dinledim." Diyerek düzelttim. Omuzlarımdaki elleri kuvvetlendi ve bu sefer beni ayağa dikti. Bir eli o günki gibi sırtımı sıvazlarken konuştu.

"Aferin... çok güzel yapmışsın..."

Hafif bir gülümsemeyle söylemişti bunu. O gülümseme olmasa, dalga geçtiğini düşünecektim. Sırtımı sıvazlaması neden bana güç veriyordu?

Ufak adımlarla beni banyoya ilerletti. Kapının önünde durdu ve içeriye tek girmeme müsaade etti.

"Kapında bekliyorum. Yardıma ihtiyacın olursa seslen."

Kapıyı kapattım ve işimi zor da olsa hallettim. Elimi yüzümü yıkayıp, dolaptaki diş fırçamı aramaya koyuldum. Bir süre bununla cebelleşsem de, başarmıştım. Kapıya yöneldim ve açtım. Ellerimi öne doğru uzattığımda Taehyung'a ulaşacağımı düşünmüştüm fakat elim boşlukla buluştuğunda tökezledim.

"Taehyung!"

Ses gelmediğinde ellerimi duvara yaslayarak ilerlemeye çalıştım. Korkuma engel olamıyordum... Bir elimi kaldırıp yan tarafıma uzatarak kendimi korumaya çalıştım. Hani beni bekleyecekti?

İlerlerken, karşımda bir beden hissettiğim gibi asıldım. Tişörtünü çekiştirerek kendime yaklaştırdım ve koluna girdim aceleyle.

"Hani bekleyecektin!"

Dedim öfkeyle. Benim öfkemin tam tersi, oldukça sakin bir sesle konuştu.

"O kadar şeyi tek başına yapabildin. Yürüyebilirsin diye düşündüm."

"Hayır, yürüyemem Taehyung. Bir yere çarpacağım diye ödüm kopuyor. Bir daha tek bırakma beni."

Gülerek cevap verdi.

"Peki, bırakmam."

Biraz oyalandık... daha sonra kahvaltı yapmıştık sonunda. Yine yememe yardım etmişti.. hiç konuşmadık.

Starry eyes | tk On viuen les histories. Descobreix ara