3| küçük bey

770 77 82
                                    

-
Balkon penceremin önüne ulaştım. Camı yavaşça açtım ve rüzgarın yüzümü yalayıp geçmesine izin verdim. İhtiyacım vardı buna...

Kendi evim olmasına rağmen, hâlâ yürürken korkuyordum. İnsanların sesleri, arabalar, ve daha nice kalabalık, karışık sesler, dışarıda olduğum zamanki gibi hissettirmiyordu. Şu an, o sesleri duymak bilimcimi açıyordu.

Geriye bir kaç adım attığımda bir bedene çarpmıştım... yerimden sıçradım korkuyla.

"Sakin ol..."

"Napıyorsun arkamda? Korkabileceğimi düşünemiyor musun?"

En son tuvalete gitmişti, geldiğini nasıl duymamıştım...
Yüreğim korkudan hâlâ göğsümü dövüyordu.

"Seni izliyorum. Körlüğe hâlâ alışmış değilsin. Böyle yerler senin için tehlike arz ediyor Jungkook."

"Bunu beni korkutmadan da yapabilirsin!"

"Dikkatini çekerim; ben sana doğru gelmedim, sen bana doğru geldin."

Her defasından yağ gibi üste çıkmasına ağzım bir miktar açılmıştı.

"Dalga mı geçiyorsun benimle?"

Sanırım, tahammül edemediğim noktaya gelmiştik.

"Hayır. Sadece işimi yapıyorum ve seni korumaya çalışıyorum."

"Çekil şurdan."

Kolundan itip kenara geçmesini sağladım. Engel olmadı da.
İlerlemeye başladım küçük adımlarla. Ne diye atar yapıyorsam, sanki koşarak gidebilecekmişim gibi...

Koltuğu bulduğumda kendimi attım. Derin nefes aldım.

"Müzik aç bana."

O beni sinir ettiyse, ben de etmeliydim... ki zaten ondan sinirimi çıkarmak için kendime söz bile vermiştim.

"Ne açmamı istiyorsun?"

Dedi umursamadan. Bu, beni daha çok sinir etmişti...

"Love Like Ours - Aron Wright"

Bir süre sonra müziğin sesi odayı doldurmuştu. En azından, müzik dinlediğimde gözümde bir hayal canlanıyordu. Keyfini çıkarttım...

"Memnun oldunuz mu küçük bey?"

Koltuğa yasladığım başımı hızla kaldırdım.

"Bana öyle hitap etme."

Bilerek yapıyordu. O kadar emindim ki...

Şarkı bitene kadar, daha konuşmamıştım. rahatlamış hissediyordum. Şarkı sonladığında, ilk sessizliği bölen o oldu.

"Jungkook, saat 8'e geliyor, gideceğim. Sabah ise, saat 9'da geleceğim. Tamam mı?"

Telaş tekrar vücudumu kaplarken, sessizce mırıldandım.

"Benimle kalacaksın sanıyordum."

Bazı şeylerine ne kadar gıcık olsamda, onunlayken yalnız hissetmiyordum. Tek kalmak şu an bana korkunç geliyordu.

"Ailem var Jungkook... ki çoğu vaktim senin zaten. İlk geceler zorlanabilirsin fakat, kısa süre içinde alışacağına eminim."

Bir şey söylemedim. Fakat kendimi çok kötü hissediyordum.
Ayağa kalktı ve tekrar koltuğa oturdu. Bu sefer daha yakınıma geldi.

"Elini ver..."

İtiraz etmeden uzattım. Soğuk elleriyle sardı elimi. Parmakları dikkatimi çekti... inceydi. O an, karşımdaki kişiyi daha çok merak ettim. Yüzü nasıldı?

Starry eyes | tk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin