Beyaz karanlık

Kan Karası

Çekik gözlü adam ve Josef arabanın ön tarafında Dorlas arkada oturuyordu. Gidecekleri gece kulübünün adı Paradise'dı, kulübe çok zengin değilsen giremezdin sadece elit takım ve o kitlenin gençleri girebiliyordu. Burası zenginler kulübüydü.

Dorlas, herkes gibi bu gece kulübünün adını çok duymuştu ama oraya girmesi mümkün olmamıştı, giremediği içinde iğrentiyle bakmıştı hep:'' Vay be! Paradise'ye gidiyoruz demek, daha neler göreceksin Dorlas.'' dedi kendi kendine.

Js:''Eğlenmeye gitmiyoruz.''dedi.

Dr:''Seninle eğlenmek mümkün değil dedi zaten kısık sesle. Baltazar haklıydı galiba josef'le rahat ve huzur bulmak zordu ama yolunun bu olduğunu ve doğru tarafta olduğunu biliyordu.

Çekik gözlü adama dönüp:''Dostum sen kendi ülkende yapsaydın ya bu işleri ne işin var ta buralarda.''

Çekik gözlü adamın adı Kazuo'ydu, Dorlas'a dönüp:''Kimse vatanından ayrılmak yolunu kaybetmek istemez bizim kaderimiz böyle yazılmış bu yoldan başka yol bilmedik, görmedik.''dedi.

Js:'' Başka yol görmemiş veya bilmemiş olman, başka yol olmadığı anlamına gelmez.''

Kazuo, bu insanların temiz insanlar olduğunu Dorlas'ın adam yaşıyor öldürmemişim demesiyle anlamıştı. Ve her zaman güce tapan Kazuo, şimdi istemsizce bu iki kişiye hayranlık duyuyordu. Dünyada ne bir ailesi ne de bir yuvası olmuştu. Çocuk esirgeme kurumunda başlayan hayatı bu yolla devam etmişti. Josef'in dediği başka bir yol fikri olabilir miydi?

Kazuo, biraz durduktan sonra:''Biliyorum, bana güvenmeyeceksiniz belki ama eğer izin verirseniz sizinle daha önce görmediğim bu yola devam etmek isterim.''dedi

Dr:'' Bence mantıklı hem yanımızda bu işleri bilen birinin olması fena olmaz, değil mi?'' dedi Josef'e bakarak.

Js:''Mantıklı değil.'' deyip kestirip atmak istedi.

Kz:''Bilmiyorum; nasıl insanlarsınız, nasıl böyle güçlüsünüz, fikrim yok ama iyi insanlar olduğunuz kesin. Bugüne kadar hep kötü insanlarla çarpıştım. Bizim dünyamızda mücadele veren iyi insanlar görmedim ve asla gidip iyi insanlara zarar vermedim. Şimdi, tekrar söylüyorum benim için bir fırsat bu; sizinle kalmama izin verin.'' dedi.

Dr:'' Ben, bizimle kalmanı isterim. Bize zararın dokunmaz, zaten dokunamaz da; faydan dokunur mu, bence evet ama son söz patronda,'' dereken Josef'i gözüyle işaret etti.

Js:''şu işimizi halledelim sonra git kendi yolunu çiz, bizimle fazla dayanamazsın.''

Kz:''Fazla dayanayım, az dayanayım derdim yok. Ölmekten korkmuyorum ama öleceksem bari faydalı olup öleyim.''

Dr:'' Hadi ama patron, sen de fırsat ver adama.''

Js:''O halde bize faydalı olduğunu göster, sonrasında bakarız.''

Kazuo çocuk gibi sevinmişti:''Efendim, pişman olmayacaksınız.''

Js:''Efendim demeyi kes, benim adım Josef.''

Dorlas, Kazuo'yu ilk gördüğünde ne kadar sert bir adam olarak düşündüyse de şimdi adamın içinden bir çocuk çıktığını görmüştü. Sırıtarak:''Benim adım da Dorlas.'' dedi, sonra Josef'in omzuna iki kere vurup:''Yaman adamsın patron.''dedi.

Josef bu tarz muhabbetleri oldu bitti sevmediğinden cevap vermedi. Kazuo'ya dönüp:''İçeriye nasıl gireceğiz.'' dedi.

Kz:''Orasını bana bırakın. Siz, benim arkamda durun yeter; ben sizi yönlendiririm, yalnız üstünüzde hep kan lekesi var elbiseleri değiştirmemiz lazım.