ÖZÜR DİLERİM

200 86 9
                                    

Dorlas bar sandalyesinde oturmuş bir yandan Josef'i takip ederken bir taraftan da önünde duran kek tabağına bakıyordu. Karina'ya kaza yaptırmasının pişmanlığı şu an duygu olarak daha ağır geliyordu ve bir türlü kendini affedemiyordu. Karina'yı tekrar görmek zorundaydı ama bunu nasıl ve hangi cesaretle yapacaktı.gözleri dalgın bir şekilde elini kek tabağına götürdü kendi planlarına güvenmediği için keklerden yardım almanın daha mantıklı olacağını düşündü. Hem kekler sayesinde karina'yla tanışmıştı belki yine kekler sayesinde bu durumu düzeltebilirdi.

üst üste üç kek yiyiverdi.

Josef ve tartaba konuşuyorlardı fakat insanların içinde birbirlerine saldıramayacaklarını her iki tarafta biliyordu.

Böyle bir savaşın insanların gözleri önünde yaşanması iki tarafın da sonsuza kadar arafta kalmasına sebep olabilirdi.

Josef, tartabaya dönüp:''hesabımızı burada göremeyeceğimize göre ya dışarı çıkalım ya da kızı alıp gidiyorum.''dedi

Tartaba, Josef'in belindeki gümüş kabzayı bakarak :''Josef bey o silahlarla oyunun dengesini bozdunuz yalnız çok heveslenmeseniz iyi olur. Biliyorsun dengeyi bir taraf bozarsa mutlaka öteki taraf da bozacaktır.

Josef yuliaya doğru yanaşırken:'' bu silahlar dengeyi bozmuyor aksine dengeyi sağlıyor, şimdi kızı alıp gidiyorum isterseniz bizi takip edebilirsiniz.''

Tartaba:''peki sana bir şey soracağım bay Josef. Kendinden korkmuyorsun onu anladık, ya bu kızı nasıl korumayı düşünüyorsun bizden.'' Cümlesini bitirirken yulia'ya çaktırmadan göz kırptı.

Josef:'' hala şunu öğrenemedin değil mi:'sen istiyorsun diye bir şeyler olmuyor.

Tartaba:'' halbuki aksine, biz istediğimiz zaman her şey oluyor. Şu an sarayında üzgün bitkin oturan İsrafil mi her şeyi kontrol ediyor sanıyorsun.'' Dedi ve kahkaha attı.

İsrafil için böyle saygısızca konuşması tartaba için normaldi ama Josef'i hiç olmadığı kadar hiddetlendirmişti ve Tartabanın söylediği şeyin doğruluğu hiddetini daha da arttırmıştı tartabaya doğru iyice yaklaştı ve bağırarak:''senin o kelleni uçuracağım.bu sefer bunu yapabilecek gücüm de var şimdi gülmeye devam et bu son gülüşlerin olacak.''

Baltazar yanlarına yaklaşmış ve eliyle Josef'i göğsünden itekleyip alev rengi gözlerini kısarak:''tehdit etmekten başka bir şey becerebildiğini görmedik.''

Durumu gören Dorlas hızlıca Josef'in yanına ilerliyordu locanın önündeki basamağı fark edemeyince ayağı takılmış dengesini kaybederek yalpalaya yalpalaya istemeden baltazar' a kafa atmıştı. Baltazarla birlikte yere düşmüşlerdi. Yere düşmesiyle belindeki gümüş kabza da yerde yuvarlanmıştı.

Baltazar üzerine düşen Dorlas'ı iteklemiş Dorlas da:''yanlışlıkla oldu çok özür dilerim.''demişti üzülerek.

Baltazar:'' nasıl bir manyaksın sen.''deyip yerden doğruldu ayağa kalktı.

Dorlas düşmanı olduğunu unutmuş baltazar'ın üstünü silkelemeye çalışıyordu.ardından yerdeki kabzayı eliyle kavramasıyla kılıç açılıverdi.

Josef, Dorlas'ın kolundan kendine doğru çekerek sert bir tonda:''napıyorsun sen, kapat şunu hemen dedi.''

Dorlas kabzayı elinde gevşetince kılıç tekrar kapanmıştı.olay yerine koşarak gelen kazuo da elindeki kabzayı kavramış ve kılıcı açılarak locaya doğru ulaşmıştı.

Josef, kazuoya da aynı şekilde kızmış ve indir şunu demişti ama pistin etrafındaki insanlar olayı fark etmişti.

Josef:''allah sizi bildiği gibi yapsın insanlara bunları gösteremezsiniz manyak herifler.''deyince

Beyaz karanlıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin