BÖLÜM 2

107 52 160
                                    

Olay yerinden ayrılıp ekiple beraber minibüse bindik ve merkeze doğru yol aldık.
Yolda hepimiz suskunduk.

'Genç kız cinayetlerini işleyen 'KASAP' kod adlı seri katil dışarıda elini kolunu sallayarak geziyordu ve biz onu yakalamıyorduk. Olay yeri incelemenin adlı tıpa verdiği örneklerin sonuçları sayesinde umarım elimize onu yakalayabilecek bir kanıt ulaşır ve onu girdiği fare deliğinden çıkarır hakkettiği hapishaneye tıkarız. Bu cinayetler artık son bulmalı idi. Genç kızlarımız korkuyla değil cesurca dışarı çıkabilmeliydi artık. ' diye kendi kendime düşünüyordum.

Merkeze varınca herkes yerine geçti.

Can ve Zeyno her zaman ki gibi kaçamak bakışlar atıyorlardı birbirlerine.

Mesut'ta Selin'e çay yapmış onu veriyordu.

Şahin eşi Kübra ile telefonda konuşuyordu.

Kübra da Şahin ve benim gibi komiserdi ama hastalandığı için iki gündür aramızda yoktu. Yarın artık merkeze aramıza geleceğini söylediğinde mutluluğu gözlerinden okunuyordu.

Akşam olmuş eve gitmek için Rıza Baba'ya haber edip çıktım zaten mesai saatimde dolmuştu.

Çocuklara 'Iyi geceler, iyi nöbetler.' diyip asansöre doğru yürüdüm.

1'e basıp aşağı indim.
Gündüzün aksine gecesi soğuktu bugün.Rüzgar soğuk esmesiyle kendini belli ediyordu hafiften.

Hemen arabaların olduğu otoparkın oraya yürüdüm.

Cebimden arabamın anahtarını çıkarıp düğmeye bastım ve arabama bindim.

Yolda midemden gelen sesler acıktığımın habercisiydi. Bende karnım aç olduğu için evimin yakınlarındaki bir markete girdim.

İçecek ve hazır sandviçlerden alıp kasiyerin olduğu bölüme doğru sürdüm alışveriş arabasını.

Önümde kahverengi uzun saçlı, siyah gözlüklerini saçlarının üstüne yerleştirmiş, sportif giyimli, bir bayan cüzdanında para arıyordu.

"Allah kahretsin yaa. Bozukluğum kalmış." diyip sinirle kendi kendine çıkıştı.

"Buyrun burdan alın hanfendininkini." diyip parayı uzattım kasiyere.

"Teşekkür ederim beyfendi." diye arkasını dönünce Ayşe Hanım olduğunu gördüm.

"Teşekküre gerek yok Ayşe Hanım." diyip gülümsedim ve kendi aldıklarımı da kasadan geçirip parasını ödeyip marketten beraber çıktık.

"Normalde yanımda her zaman bozukluğum olurdu bu sefer yanıma yetecek kadar almamışım. Bu parayı borç olarak kabul ediyorum. Bu arada isminiz nedir? Siz benim ismimi biliyorsunuz ama ben sizinkini hala bilmiyorum." diyip gülümsemişti.

"Allah demek ki yeniden karşılaşmamızı istemiş bizde karşılaştık. Borcunuz yok. Bu arada ismim Timur." diyip elimi uzattım.

"Memnun oldum Timur Bey." diyip uzattığım elime elini uzattı.

"Bende tekrardan memnun oldum Ayşe Hanım."

Vedalaşıp arabama binerken, Ayşe Hanım'ın taksi aradığını gördüm.

Kolumdaki saatime baktığımda çoktan taksilerin değişim saati olduğunu gördüm.

Hemen arabadan inip yanına gittim.

"Ayşe Hanım, taksilerin değişim saati olduğu için bu saatte taksi bulamazsınız. Isterseniz sizi evinize kadar ben bırakayım." dedim ellerimi cebime koyup.

"Bugünde herşey beni mi buluyor yaa. Çok teşekkür ederim Timur Bey." diyip gülümsedi.

Ellerimi cebimden çıkarıp elindeki poşetleri alıp hemen arabanın arkasına yerleştirdim.

BİR DİZİ SERİ CİNAYETLER Where stories live. Discover now