BÖLÜM 6

67 43 60
                                    

ERTESİ GÜN

Yine polis telsizi ile uyanmıştım. Ses Kübra'ya aitti.

"Polenezköy'de iki kadın cesedi bulundu. Yakındaki tüm birimler acil.." diye anons geçiyordu.

Elime telsizi aldım hemen.

"Hemen geliyorum." diyip telsizi masanın üzerine koydum.

Hemen alelacele duşa girip çıktım. Üstüme bir şeyler geçirip hemen evden Kübra'nın dediği yere doğru arabayı hızlıca sürdüm.

Trafikte olmadığı için hemen Polenezköy'e varmıştım. Ekipte oradaydı. Olay yeri inceleme ormanlık alanın etrafına sarı şeridi çekmişti.

Hemen cesetlerin olduğu yere doğru gittim. Iki kadın cesedi yan yanaydı.

Yine aynı kesikler başrolde idi. Farklı olarak kadınlardan isminin Esra olduğunu öğrendiğim maktulun sağ eli bileğinden kesilip koparılmıştı.

Yine farklı olarak diğer kadın maktul Tuğçe'nin de sağ eli bileğinden kesilip koparılmıştı.

Olay yeri incelemedeki bir polisin yanına gittim hemen.

"Durum nedir?"
"Komiserim, Tuğçe Göktuğ ve Esra Göktuğ. Tuğçe Göktuğ 27 yaşında, Esra Göktuğ 25 yaşında iki kardeşler.
Ikisi de yeni yurt dışından gelmişler..
Öğrendiğimiz bilgiler şimdilik bundan ibaret. Kasap yine aynı kesikleri bırakmış ama ikisininde sağ ellerinin bileklerinden kesilip koparılma nedenini hala bilmiyoruz. "

" Peki iki maktulunde el bilekleri bulundu mu? " diyip etrafıma bakındım.

" Maalesef bulunmadı hala. " diyip önüne döndü.

Etrafımda biraz gezinmek için dolaşmaya başladım. Cesetlerin bulunduğu alandan 5 kilometre uzaklıkta bir kıyma makinesi ve içinde de kıyılmış et parçaları vardı.
Hemen oraya gittim ve cebimdeki eldivenlerimi taktım.

Eğilip et parçalarını ve makineyi incelemeye karar verdim.

Et parçalarını elime aldığımda midem kalkmıştı ve olduğum yere kusmuştum. Her ne kadar suçluların korkulu rüyası olsam da, polis olsam da bende insandım sonuçta.

Kayıp el bilekleri kıyma makinesine koyulup çekilmişti. Etteki tırnak parçalarını görünce anlamıştım bunu da.

Hemen telsizle ekibi arayıp gelmelerini söyledim. 10 dakika sürmeden gelmişlerdi.

Olay yeri inceleme ekipleri kıyma makinesindeki bulunan et parçalarından örnek alıp adli tıpa göndermek için yola çıktılar.

Bulunan iki cesede ait mi yoksa başka birilerine ait miydi adli tıp raporunda görecektik.

Ormanlık alanda işlerimiz bitince hemen merkeze doğru yola çıktık.

İşe gidiş saati olduğu için trafik yoğundu. Normalde 30 dakikada da merkezdeyken İstanbul'un iş çıkış saatinde 1 buçuk 2 saatte merkeze veya evimize varıyorduk.

Merkeze de 1 buçuk saatte varmıştık. Cesetleri Kübra bulduğu için ifade vermeye çağrılmıştı. Şahin'de onun yanında gitti.

Can çaycı başı olmuş yine çayımızı önümüze getirmişti. Rıza Baba'ya durumu anlatıp yerimize geçtik.

Zeyno bilgisayar başında araştırmalara başlamıştı hemen. Bizde bugün ki durumu konuşuyorduk. 15-20 dakika sonra Zeyno bize doğru döndü.
"Bulduuuuumm." diye bağırarak.

Hepimiz bir anda ona baktık şaşkınlıkla.

"Ne buldun Zeyno?" dedi Can kendini tutamayıp.

"Gözden kaçırdığımız hep bir detay vardı ve bende onu buldum. Tüm öldürülen bu kızlar kimsesiz çocuklardan ibaret. Kasap kimsesiz çocukları hedef almış gibi gözüküyor." dediğinde hepimiz şok olmuştuk.

BİR DİZİ SERİ CİNAYETLER Where stories live. Discover now