🌜1. Güçlü Kalmalıyım🌛

543 47 60
                                    

Küçük ellerimle kulaklarımı kapatıyordum. Yine, her zaman ki gibi annem ve babam kavga ediyordu. Küçük kız kardeşimse, yanımda oturmuştu ve dizlerini kendisine doğru çekmişti.

Bu seferki kavga daha da şiddetliydi. Annemin ve babamın sesi daha da yüksek çıkıyordu, ikisi de birbirine oldukca yüksek sesle bağırıyordu. Küçük kız kardeşim, bu bağırışmalara dayanamayıp, küçük kollarıyla sıkıca bana sarılmıştı. Bu sarılmasına ben de karşılık vermiştim.

O, ağlamaktan kızaran gözleri ve soğuktan kızaran burnu ile tatlıca bana bakıp, "Annem ve babam barışırlar, değil mi ?" Demişti. Kafamla onu onaylamıştım. "Evet, çok kısa sürede barışırlar. Zaten, her zaman böyleler değil mi ? Küserler ve sonra barışırlar." Demiştim.

Ama hayır, bu böyle değildi...

Her zaman kavga ediyordular. Bazen, küçük yalanlarla küçük kardeşimi geçiştiriyordum. Ama, kendimde çok korkuyordum. Sesleri, tüm evde yankılanıyordu. Umarım, bu kavgaları çabucak biterdi, çünkü olayın daha da çok büyüyeceğinden korkuyordum.

Sonra, biran da annemin acıyla inleme sesi geldi. Yavaş, yavaş sesi boğuluyordu. Haykırmaya çalışıyordu, ama kesilen sesi buna izin vermiyordu. Odada fazla dayanamadım ve direk kapıyı açıp, annem ve babamın olduğu odaya daldım.

Babam, annemin boğazından tutup sıkıyordu. Annem, onun elinden kurtulmaya çalışsa da başarmıyordu. Benim geldiğimden habersizdiler, çünkü sessizce girmiştim. Sonra, annemin gözlerinin kapaması, babamın kahkahası... Bunlar için fazla küçüktüm.

Babam, kendine geldiğin de beni görmüştü. Gözlerini büyüterek bana bakıyordu, bense nefret bakışlarımı ona sunuyordum...

ʕ⁠っ⁠•⁠ᴥ⁠•⁠ʔ⁠っ

Bu eski anlarımdan kurtulup, karşımda ellerini gözlerin de kapatmış, dizlerini kendisine doğru çekmiş, ağlıyan çocuğun olduğu tarafa geldim. Eğilip ona iyice yakınlaştım. Elimi, onun beline koydum. Koyduğum elimle irkilmişti.

Başını hafifce bana doğru kaldırmıştı. Ağlamaktan kızaran gözleri ve soğuktan kızaran burnu, bana yine eski anılarımı hatırlatıyordu. Gözlerimi sertçe birbirine bağladım ve bu eski anlarımdan kurtulmaya çalıştım.

Gözlerimi yeniden açıp, karşımdaki çocuğa baktım.

"Sen neden böyle ağlıyorsun ? Bir şey mi oldu ? Ailen nerede, yolunu mu kabettin ?" Diye, sormaya başlamıştım. Ellerinin tersiyle göz yaşlarını sildi. Küçük ve kızarmış burnunu hafiföe çekti. Titrek sesle konuşmaya başladı.

"E-evet, annem ve babamla ilk defa bu şehre gelmiştik. A-annem bana yanımdan ayrılmamağı söylemişti, ama b-ben aptallık edip yanlarından ayrıldım." Demişti titrek ve ağlamaklı olan sesiyle. Sonra, gözlerinden yaş süzülmüştü. Parmağımla o yaşı sildim ve yüzüme ona güven vericek bir gülüş kondurdum.

"Korkma, ben varım burada. Anneni ve babanı bulmana yardım ederim. Eminim ki, onlar da seni aramaya koyulmuştur. O yüzden, şimdi bu göz yaşlarını sil, ağlamaya değmez." Demiştim. Umut dolu bakışlarla bana bakıyordu. Bu beni oldukca mutlu etmişti.

"Hadi, elimi tut ve benimle gel." Diyerek, sözüme devam etmiştim. Başını bir aşağı, bir yukarı doğru hafifçe salladı.

Küçük elleriyle, elimi tutmuştu. Bu bana eski küçük kız kardeşimi hatırlatmıştı. Onu kaybetmiştim, ona sahip çıkamamıştım... Ben iyi bir abla olamamıştım. Bu yüzden, her gün kendime lanet okuyordum. Ben hiçbir zaman ona layık bir abla olamadım...

Birlikte polise gitmiştik. Orada, ailesini bula bilirlerdi. Küçük kızın ailesi hakkında bir kaç bilgi aldılar. Çok zaman geçmeden, ailesini bula bilmişdiler. Küçük kız, annesine ve babasına sıkıca sarılıyordu. Annesinin gözünden hâlâ da yaş akıyordu.

"Kızım, bir daha böyle yapma tamam mı ? Senin için çok endişelendik, her yerde aradık." Diyerek, annesi ağlıyarak konuşuyordu. "Bir daha asla böyle yapmıyacam anne. Lütfen beni aff edin, çok üzgünüm." Dedi. Küçük olmasına rağmen, akıllıydı. Annesinin bakışları, biran da beni buldu. Bana taraf doğru gelmeye başladı.

"Çok teşekkür ederim güzel kızım, senin sayen de küçük kızımıza kavuşa bildik. Yoksa... Her şey ola bilirdi." Dedi. Gülüşümü ona sunarak, "Lafı bile olmaz, ve lütfen böyle konuşmayın. Siz benden büyüksünüz." Demiştim. O da, güzel gülüşünü bana sundu.

"Sen cidden çok iyi bir kızsın. Ailen seni çok iyi büyütmüş." Dedi. Zorla gülmeye çalıştım. "Neyse, artık ben gideyim. Hoşçakalın." Diyerek, yanlarından çabucak ayrılmıştım.

Kendimi havaya attığım an, gözlerimden yaşlar akmaya başlamıştı. İçimde tutmak zordu, şimdide böyle konuşması...

Ellerimin tersiyle göz yaşlarımı sildim. Burnumu çekip, kendime çeki düzen verdim. Güçlü kalmalıydım, ağlamamalıydım.

İçimden geçti koymak çünkü aşırı tatlılarrrrr

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İçimden geçti koymak çünkü aşırı tatlılarrrrr.


Çok yakışıklı tü tü

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Çok yakışıklı tü tü

×Peşimdeki Psikopat× Hwang Hyunjin§Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin