🌜2. Biri var !🌛

409 39 15
                                    

Her zaman ki gibi, yetimhaneye küçük çocuklarla oynamaya gitmiştim. Ah, neden mi ? Annemin ölümünden sonra, babam hapse düşmüştü. Şu anda babam özgür mü, yoksa hâlâ da parmaklıklar ardında mı, bilmiyordum.

Annemin ölümünden ve babamın hapse düşmesinden sonra, küçük kız kardeşim ve ben öylecesine ortalıkta kaldık. Bize sahip çıkıcak birileri, bizi koruyacak birileri yoktu. O yüzden ben ve küçük kız kardeşim, yetimhaneye yerleşmiştik.

Orada her şey güzel, iyi gidiyordu. Ta ki... Kız kardeşimin ortalıktan kaybolmasına kadar...

Onu koruyamamıştım, kaybetmiştim. Şu anda nerede, kimle, ne yapıyor, ne ediyor en önemlisi, yaşıyor mu... Bunların hiç birini bilmiyordum. Bu suçluluk duygusu, geceleri uyumamamı sağlıyordu.

Kendi ayaklarımın üzerinde durduktan sonra ve 18 yaşımı bastıkdan sonra, yetimhaneden ayrılmıştım. Aslında, oradaki her kesi çok seviyordum, ama artık kendi başıma yaşamayı becermeliydim.

Ama tabiî, yetimhaneden ayrılsam da, oraya her gün uğruyordum. Orada, küçük çocuklarla oynardım ve arkadaşlarımla hasret giderirdim. Bazen, onlara çikolata falan alıp götürürdüm.

Bugün de, küçük şekerlerle oraya gidicekdim. Dün gidememiştim, o yüzden eminim en yakın arkadaşım olan, Ryunjin beni azarlıyacaktı. Onunla, çok eskiden beri çok iyi arkadaştık. Birbirimizi çok severdik, hep birbirimizi kollardık.

Ben yetimhaneden ayrıldığım zaman, çok üzülmüştü, hatta ağlamıştı da. Ama, kendisini 'sizleri her zaman ziyarete geleceğim' sözümle sakinleştirmiştim.

Bu dünüşcelerimle sonunda yetimhaneye varmıştım. Yüzümde kocaman bir gülüş açtım. Beni görünce, çocuklarla oynuyan Ryunjin aniden oyunu bırakıp, benim yanıma gelmeye başladı. İlk şaşkın kalmıştı, ama sonra kendine gelerek beni azarlamaya başlamıştı.

"Ya sen buralara gelen olur muydun ?! Ben şok oldum VAllah !" Diyerek, trip atmaya başlamıştı. Bu tripine karşı gülmeye başladım, çünkü aşırı komikti.

"Yalnız bir gün gelmedim, özledin mi beni ? Hem bu trip atmalar ne ? Sence ben seni unuta bilir miyim ?" Demiştim. O da aynı şekilde gülmeye başladı, ama biran da yüzü ciddileşti. Ciddi yüzle bana bakmaya başladı. Tek kaşını havaya kaldırdı. Bu haraketleri beni şaşırtmıştı.

"Dün ne yaptın ki ? Neydi ki bu kadar önemli olan gelmemiştin, üstelik bizi görmüyecek kadar büyük olan neden neydi ? Yoksa hastalanmış mıydın ? Ya da bir yerine bir şey mi olmuştu ?" Diyerek, sorularını ardarda bana yöneltmişti. Bu sorularına karşı kıkırdamıştım.

Biraz oynamanın zararı olmazdı, değil mi ?

"Kendime çok iyi bir arkadaş bulmuştum, tüm gün onunlaydım. Siz hiç aklıma gelmediniz, kusura bakmayın." Dedim, bu söylediğim söze karşı gözlerini iyice bir aralamıştı. Resmen şaşkın tavşanlara benziyordu. Bu hali aşırı komikti, ama kendimi ciddi yüze vurmalıyım.

"Ne yani, sen bizi daha dün yeni tanış olduğun arkadaşına mı sattın ?!" Diyerek, ondan azar yemiştim. "Ya, satmak ne alaka ? Şu anda bununla gram bile alakası yok." Demiştim. Bana yine şaşkınca bakmaya başlamıştı.

"Sattın baya baya ! Burada kaç yıllık biz varken, daha yeni yeni tanıştığın biriyle bizi unuttun ! Herkes'den beklerdim ama senden yok !" Dedi, sonra başını başka bir yere çevirdi. Gözlerinin dolduğunu fark ede biliyordum.

Gözlerinin dolması, cidden çok tatlıydı. Bu hâline hafifçe kıkırdadım, sonra ellerimi onun çenesine tuttum. Tuttuğum gibi kendi yüzüme çevirdim. Gözleri yüzümü bulduğunda hemen kapattı, ve derin derin nefes alıp vermeye başladı. Ellerini göğsüne kenetledi ve gözlerini kapattı. Şu anda bana resmen trip atıyordu.

×Peşimdeki Psikopat× Hwang Hyunjin§Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin