🌜26. Siyah, beyaz kutu🌛

145 19 20
                                    

Karnıma giren ani sancılarla ellerimi karnım kenetleyip yere eğilmiştim. Hayır, yoksa düşündüğüm şey mi ?

Ah lanet olsun, sanırım regl zamanım gelmişti.

Hyunjin beni böyle görecek ki gözlerini kocaman açıp yanıma gelmişti.

"Angelina ! Noldu güzelim ?! İyi misin ?! Noldu, neden böylesin ?! Ne oldu, doktora gidelim mi ?! Ha ?"

Kafamı acı çekerek iki yana salladım.

"H-hayır, teşekkürler. Sadece..."

Nasıl söyleyim ? Utanardım ! Kafamı aşağıya doğru eğmiştim. Ah lanet olsun, yanaklarımda yanıklar hiss ediyordum. Kesin kızarmışımdır !

Hyunjin kaşlarını çatarak konuşmaya başladı.

"Sadece ? Nasıl yani ? Anlamadım ? Bak Angelina, hadi doktora gidelim, belki kötü bir şey olmuştur ? Hadi gidelim, daha da kötü olmadan hadi !"

İki elimi karnımdan çekerek hayır işareti yaptım. Çöktüğüm yerden kalkmaya başladım.

"H-hayır, dedim ya, doktora hiç gerek yok ! Şey... Sadece... Anlarsın ya ! Ö-özel günümdeyim..."

Sanırım hâlâ da beni anlamadı, çünkü kaşları çatık ve anlamaz bakışlarla bana bakıyordu. Allah'ım...

"Sanırım... Adet oldum işte !"

Gözlerini fal görmüş tavşan gibi açarak bana bakmaya başladı. Sanırım ne dediğimi şimdi anladı. Bu hâllerine gülesim geliyordu...

"Adet gününde misin ? A şey... Evde ped yok..."

Ha bir de bu eksikti ! Hyunjin bunlar söylerken kafasını aşağı doğru eğmişti. Gözlerini ayaklarına kenetlemişti. Utanmış mıydı ?

"Peki ne yapacağım ?"

Ayaklarında olan bakışlarını hafiften bana doğru kaldırmıştı. Ellerini uzun saçları uzun doğru attı ve düşünmeye başladı.

"O zaman ben markete gideyim ? Sen evde bekle tamam mı ? Hiçbir yere gitme tamam mı ? Güveniyorum sana, güveniyorum..."

Sözlerini yeniden ardarda tekrarlıyordu. Az önce normal konuşuyordu, onda böyle konuşmalar bir anda mı başlıyor yani ?

Kafamı tamam anlamında salladı ve "Korkma, hiçbir yere gitmeyeceğim." Dedim. Dolgun dudaklarıyla kocaman bir gülümseme sunmuştu.

"Tamam o zaman. Ben gidiyorum, şimdilik hoşçakal ! Şey bir de, odada dolapta kiyafetler var. Senin için hepsi, eğer değişmek istiyorsansa oradan götüre bilirsin."

Kiyafetler benim için miydi ? Nasıl yani ? Ben onların başka kadınlara ait olduğunu sanıyordum...

Yüzüm bir anda düşmüştü. Ben şimdi kötü düşüncelerimle çocuğun günahını mı almıştım ? Ya ben nasıl böyle düşüne bildim ki ?! Gerçekten bir aptalım !

Hyunjin bana el sallayarak kapıya doğru yöneldi ve evden çıktı. Evden çıktığı an kafamı kapıya doğru uzattım, belki dışarıyı göre bilirim diye, ama maalesef göremedim...

Ama dur bir dakika, Hyunjin beni odaya kilitlemeden gitmişti. Yani bana tam olarak güveniyor muydu ? Her ne olursa olsun beni odaya yeniden kilitler diye düşünmüştüm ama ben...

Şimdi yine evde yalnız başıma mı kaldım ? Üstelik kimse de yok. Biraz evi gezsem ne olacak ki ? Hatta ev kocaman, umarım kaybolmam.

Her zaman odada kilitli olduğumda, bu evin ya bir, iki odalı bir ev olduğunu düşüyordum, ya da depo gibi bir yer. O odadan çıktıktan sonra karşımda böyle bir yer hiç beklemiyordum doğrusu.

Odayla, evin diğer yerleri tamamen farklıydı.

Yavaş yavaş adımlarla evi gezmeye başladım. Evin içinde farklı farklı tablolar vardı. İçinde çok güzel sanat eserleri vardı.

Acaba bunları kendisi mi çekmiş ? Yoksa satın mı aldı ? Bazı tablolar sanki özenle hazırlanmıştı. Her detaylarına bile farklılık katmışlardı.

Gözlerimi tablolardan çekip farklı farklı odalara girmeye baktım. Karşıma çıkan ilk odaya girmiştim. Sanırım burası misafir odasıydı.

Misafir odasından çıkıp başka yöne doğru adımlamaya başladım.

Yürürken, farkında olmadan bir masaya çarpmıştım. Çarptığım an ayağım çok kötü bir şekilde ağrımaya başlamıştı.

Ayağımın acısıyla yere yığılmıştım. Of bir de bu eksikti !

Tam o anda yerde bir kutu görmüştüm. Siyah, beyaz renkli bir kutuydu. Özenle hazırlanmıştı sanki.

Kutuyu elime aldım. Acaba içini açıp baksam mı ? Doğru bir haraket olar mıydı ? Olmazdı ama ben sanırım merakıma yenik düşeceğim...

Lanet olası merakım yüzünden kutunun kapağını açmıştım. İçinde bir, iki tane fotoğraf vardı. Fotoğrafı elime alıp incelemeye başladım.

Ama dur bir dakika, bu benim çocukluk fotoğrafımdı ?

Çocukluk fotoğrafım Hyunjinde ne arıyordu ki ? Diğer fotoğrafı elime alıp bakmaya başladım. Burada bir ben bir de Hyunjin vardı...

İkimizinde çocukluk fotoğrafıydı. Ben onunla çocukken böyle bir fotoğraf mı çekindim ?

Fotoğrafta Hyunjin ve ben el ele tutuşuyorduk. İkimizde fotoğrafa baka baka gülüyorduk. Fotoğrafın arka planıysa bahçelik bir alana benziyordu.

Güller, çiçekler, otlar...

"Demek o fotoğrafı gördün ?"

Arkamdan gelen sesle irkildim ve arkamı döndüm. Bu gelen.......

ÖHM ÖHM AĞAĞAĞAĞAĞAĞĞAAĞĞAĞAĞAĞAĞAAĞAĞAĞAĞAĞAĞAĞAĞAA

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


ÖHM ÖHM AĞAĞAĞAĞAĞAĞĞAAĞĞAĞAĞAĞAĞAAĞAĞAĞAĞAĞAĞAĞAĞAA


Nasılda biasıma benzemişim ya 😍

×Peşimdeki Psikopat× Hwang Hyunjin§Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin