🌜7. Canım Sevgilim.🌛

274 30 43
                                    

Karakola gitmek için hazırlanmaya başladım. Bu Hyunjin isimli psikopatı şikâyet edicektim. Resmen banyo yaparken bile beni gözetlemiş ! Cidden, çok iğrenç bir durum bu !

Hazırlandıktan sonra çantamı elime alıp hızla kapıdan çıktım. Dışarı çıktıktan sonra, havayı bir güzel imde sindim. Derin derin nefes alıp vermeye başladım, üzerimdeki bu korkuları atmaya çalıştım. Ama lanet olsun ki korkularım dinmek bilmiyordu !

Cidden, bu dünyada belki de en son isteyeceğim hiss, korku hissi.

Boş sokaklarda karakola doğru yürüyordum. Normalde burada insanların olması lazımdı, ama neredeyse 2, 3 tane ortalıkta dolanan insanlar vardı. Boş sokaklar bile, beni korkutmaya yeticek bir şeydi. Cidden, çok korkak biriyim. Boş sokaklardan bile korkuyorum...

Birden, birinin kolumu tutmasıyla duraksadım. Bu boş sokaklarda, birinin kolumdan tutması, tüm vücdumu titretmişti. Kalbim sanki yerinden çıkıcamıl gibi atıyordu, sanki şuanda ölücekmişim gibi geldi.

Ayağımı yavaşça haraket ettirip, arkamı dönmeye çalıştım. Ama sadece çalıştım. Neden mi böyle diyorum ? Arkamı döneceğim zaman, benim kolumdan tutan kişi, aniden eliyle ağzımı kapattı, ve beni tam göremediğim, karanlık bir yere sürüklemeye başladı.

Eliyle ağzımı tuttuğu için, her ne kadar bağırmaya çalışsamda, sesim çıkmıyordu. Tüm dünyaya haykırmak, herkesi kafama toplamak istiyordum. İçimden geldiği kadar yüksek bir sesle bağırmak istiyordum, ama yapamıyordum. Eliyle ağzımı tutan kişi çok sıkı tutuyordu.

Tanımadığım bir yere geldiği zaman, elini ağzımdan çekti. Tam o an bağırmaya çalışıcaktım ki, yeniden eliyle ağzımı tuttu. "Şhhhh." Dedi. Onun bu konuşması, tüm vücuduma sanki bir dikenmiş gibi batmıştı. Çok garip bir sesi vardı, hafif ve konuşunca batan bir sesi.

"Korkma, sana zarar vermeyeceğim." Dedi, gözlerimi büyük açarak onu görmeye çalışıyordum. Ama yüzünden maske vardı, tüm yüzü kapanmıştı. Sadece, karanlıkta çok belli olmayan gözlerini görmek mümkündü.

"Bura bak, eğer bir hata yapıp polise, karakola, bilmem nereye gidip bunları onlara söylersen, o çok değer verdiğin arkadaşına 'hoşçakal' demek zorunda kalırsın." Dedi. Korku ve şaşkın gözlerle ona bakmaya başladım.

"Umarım bu dediklerimi iyi anlarsın, ve bir hataya yol açmazsın. Aksi taktirde, o canından bile daha çok değer verdiğin, canım kardeşim dediğin kıza, veda etmek zorunda kalırsın. Ha unutmadan, bu olanları o kıza da bahs etmiyeceksin, yoksa... Anladın sen." Dedi, ve elini ağzımdan çekerek ortadan kaybolmaya başladı.

Olanları sindirmeye çalışıyordum. Eğer, bunları birine bahs edersem cidden Ryunjine zarar vere bilir miydi ? Y-yapar mıydı cidden ?

Evet, yapardı. Burada, beni banyoda bile izleyen bir psikopatdan bahs ediyoruz. Az önceki adam,... İsmi Hyunjin olan kişi miydi ?

Gözlerim dolmaya başlamıştı. Ayaklarım titriyordu, ve daha çok dayanamayıp yere çöktüm. Ellerimle ağzımı kapatıp, ağlamaya başladım. Nasıl bir belaya bulaşmıştım ? Benim günahım neydi ? Ben, ben kimseye zarar veren biri değildim, tanımadığım insanların bile iyiliğini düşünücek biriydim. Neden bunlar benim başıma geliyordu ki ? Benim bu dünya da hatam, sadece bu dünya da olmak mıydı ?

Hemen kendimi toparlamaya başladım. Ağlamamalıydım, güçlü olmalıydım. Ama peki, şimdi ben ne yapıcaktım ? Peşimde şu an bir psikopat var, ve ben hiçbir şey yapamıyorum. Eğer, bir şey yaparsam, en değer verdiğim, bu dünyada ona zarar gelmesini isteyeceğim en son kişi bile olmayan, kız kardeşten daha fazla olan birine zarar vericektiler.

Ayağa kalktım, her ne kadar güçlü durmaya çalışsam da, vücudum benimle aynı düşünce de değildi. Aynı biçimde, kalbimde... Korkuyordu, vücudum titriyordu.

Geldiğim gibi geri dönmeye başladım. Yarın iş günümdü, peki ben nasıl işe gide bilicektim ? Üzerimde bu korkuyla, bu titreyişle ?

Evin kapısına geldiğimde, yine yerde bir zarf gördüm. Korkak gözlerle o zarfa bakmaya başladım. O zarfı açıp, içini okumaktan artık korkuyordum. Bir zarftan bile korkucak biri oldum artık...

Ama benim bu lanet olası merakım yüzünden, ellerim o zarfa doğru gitmeye başladı. Titrek elimle, zarfı yerden alıp açmaya başladım. Dilimle dudaklarımı ıslattım. Gözlerimi kapatıp, ilk önce derin bir iç çekip, nefes aldım. Sonra mektubda yazılanları birbir okumaya...

"Ah, Kang Angelina. Cidden, polise giderek işleri yerine sokacağını falan mı sanıyordun ? Sen sanırım beni hiç tanımamışsın. Gerçi, nasıl tanıyacaksın ki ? Değil mi ? Aslında- ya da neyse, şu an kafanı karıştırmak istemiyorum canım sevgilim~

Sadece şunu bil, polise ve ya her hangi birine bunları söylüyecek olursan, sana gönderdiğim adamın dediği gibi, Ryunjin'e veda etmek zorunda kalırsın. O yüzden ayağını denk al.

Aslında polise ve ya her hangi birine söylesen de zaten bir icabına bakamayacaklardı, çünkü ben senin tanıdığın insanlar gibi biri değilim Angelina. Kısa süre içinde senin hakkında tüm bilgilere sahip oldum, senin hayatını adımdan bile ezbere bildim diye bilirim.

O zaman canım sevgilim, şimdilik hoşçakal."

Bunları okuduğum zaman, ayak üstünde durmam resmen zorlaşmıştı. Benim hayatımı bile öğrenmiş bu psikopat !

Nefes al resmen zorlamaya başlamıştı, hayatım kararmıştı. Bu kimdi, neden böyle, neden başka birisi değilde ben ?!

Ve beni tutan adam, bana 'Eğer, birine söylersem en çok değer verdiğin kıza veda ediceksin.' sözlerini söylüyen adam, o kişi Hyunjin değil miydi ? Hyunjinin kimliği ortaya çıkmasın diye gönderdiği, başka bir adam mıydı ?

Peki, bu Hyunjin kim ?

Peki, bu Hyunjin kim ?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Aksini iddia eden, etmesin.


Nasıl fanları Allah'larına kavuştura bilir adlı çalışma:

×Peşimdeki Psikopat× Hwang Hyunjin§Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin