🌜18. Kâğıt parçaları🌛

189 17 53
                                    

Elimdeki çerçeveyi hemen çekmecenin içine koydum ve çekmeyi bağladım. Çerçeveden başka hiçbir şey bulamamıştım. Bir de en son koyduğu merhem ve bir kaç kağıt parçası. Şimdi ben ne yapacaktım ?

Odayı gezmeye başladım. Belki elime önemli bir şey geçe bilir diye. Ama yok, lanet olsun ki yoktu hiçbir şey !

Yan tarafta olan kanepenin üzerinde oturdum. Ellerimi çeneme doğru kenetledim. Şimdi ben bir, iki saat burada boş boş oturacak mıyım ? Yapacak bir şeyde yoktu ki !

Elimde olsa buradan kaçardım, ama elimde değildi işte. Lanet olası odada cam bile yoktu ! Sanki bana özenle yapmıştı bu odayı ! Gerçi yalnız bana özel yapacağını sanmıyorumda...

Acaba bu evde o fotoğraf tan başka bir fotoğrafta var mıydı ? Korku duygusu yine vücudumu kendi kontrolü altına alıyordu, ve bundan aşırı derecede nefret ediyordum.

Aklıma biran da çekmecede olan kağıt parçaları geldi. Acaba içinde ne yazılmıştı ? Kağıt parçalarını elime almıştım ama içlerini okumak gereğinde bulunmamıştım.

Kanepeden kalkıp az önceki çekmeceye doğru yön almıştım. Çekmeceyi açıp üzerine merhemi koyduğum kağıt parçalarını elime aldım.

Yazılar ingilizceydi, şükürler olsun ki ingilizcem vardı.

"Hwang Hyunjin, you are not meant to live in this world !"

Bu kadar büyük bir kağıt parçasında sadece bu sözler mi ? Üstelik, tercümesi... Bu sözleri Hyunjine kim yazmıştı ? Neden yazmıştı ?

'Hwang Hyunjin, bu dünyada yaşamak için yaratılmamışsın !'

Kim ne amaçla böyle bir söz yazar ki ? Ve ya böyle bir sözü kim çekmece de tutar ki ?

Elimi diğer kağıt parçasına attım. Yine koskocaman kağıt parçasında sadece bir kaç kelime yazıyordu.

"die in a dark pit"

Karanlık bir çukurda öl mü... ? N-nasıl ? Sözler neden bu kadar korkunç ve ürpertici ?

Elimi yine altındaki kağıza attım. Yine koskocam kâğıt parçası ve içinde olan iki, üç tane kelimeler...

"Die or die"

Öl ya da öl ? Bu nasıl bir seçenekler ?! Elimde son bir tane okumadığım kâğıt parçası kalmıştı. Ama bu diğerleri gibi değildi, küçük bir kâğıt parçasıydı ve içi tamamile sözlerle dolmuştu.

"I am no better than a living dead. It's hard to say but I'm nothing but harm. Why am I here ? Who cares if I die ? It's all my fault."

Bu okuduklarım... Çok kafa karıştırıcı... Her şey beynime zor giriyordu. Ne suç, ne oluyor ?! 'Niye varım' ve ya 'ölsem kimin umrumda ?' Bunlar nasıl sözler ?!

'Yaşayan bir ölüden farksızım' bu söz tüm kan akışıma işledi sanki... En çokta sonuncu sözler... 'Hepsi benim suçum'

Nasıl yani ? Şu an kafam çok karıştı. Hepsi benim suçum yazarken ? Hepsi kimin suçu ?! Bunları kim yazdı, ne maksatla yazdı. Yoksa kendisi kendisine mi yazdı ?

Bir insan kendi kendine neden böyle küçük notlar, sözler yazsın ki ? Tamam anlarım, yaza bilir, eğlence maksatlı. Ama bu sözler... Bu sözler hiç eğlence maksatlı değildi...

Ürkütücü, korkunç sözlerdi. Öl ya da öl, hepsi benim suçum, yaşayan bir ölüden farksızım, karanlık bir çukurda öl, bu dünyada yaşamak için yaratılmamışsın.

Eğer kendi kendisine yazmışsa, cidden çok büyük sorunları var... Ama kendi kendine yazacağını hiç sanmıyorum. Bir insan neden kendine böyle sözler yaza ki ? Değil mi...

Çekmeceyi iyice açıp içini daha fazla aramaya başladım. Belki başka kağıtlar falan bula bilirdim.

Ama yoktu, hiçbir şey bulamadım. Kendi kendime küçük bir küfür savurmuştum.

Bu kadar kağıtların içinde çok az sözler yazılmıştı, ama eminim bu sözlerin içinde bir sürü anlam yatıyordu.

Ama bu sözlerin içinde yatan anlamlar neydi ? Neden böyle saçma sözleri çekmecesin de saklıyordu ?

Bunları düşüne düşüne başıma keskin ağrılar girmişti. Aniden giren ağrılardan dolayı, boş kalan elimin parmaklarını alnıma geçirmiştim.

Parmaklarımla alnımı hafifçe ovmaya başladım. Ama başımdaki ağrılar o kadar keskindi ki, geçmek bilmiyordu.

Kendi kendime söylenmeye başladım. Şu an böyle bir baş ağrısı gelmek zorunda mıydı ?! Her defa bir işin içinde boklar olmasa olmazdı zaten !

Kapının oynama seslerini duymaya başladım. Sanırım Hyunjin gelmişti. Elimde olan kağıt parçalarını hemen çekmeceye koydum ve bağladım.

Kapı açılmıştı, açıldığı gibi arkamı dönmüştüm. Ama bir dakika, bu gelen, Hyunjin değildi ? Buranı başka biride mi biliyordu ?! Yoksa beni kurtarmaya gelen biri miydi ?!

Kimdi bilmiyorum ama, gelmesiyle sertçe yutkunmuştum...

Kimdi bilmiyorum ama, gelmesiyle sertçe yutkunmuştum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Bakma öyle kurt bakışlım

Bakma öyle kurt bakışlım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Fav. fotoğrafım artık bu :D

×Peşimdeki Psikopat× Hwang Hyunjin§Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin